Rektör Atamaları İptal mi?
Aldığı kararlarla özelikle MHP Lideri Bahçeli'nin tepkisini çeken ve bu sebeple kapatılması söylemi dillendirilen Anayasa Mahkemesi, Türkiye'nin önümüzdeki günlerde fazlasıyla tartışacağı bir karara daha imza attı.
Bilindiği üzere; daha önce seçimle yapılan üniversitelerdeki rektör atamalarını uzun süredir Cumhurbaşkanı yapıyor. Görevdeki rektörün çağrısı üzerine öğretim üyeleri tarafından altı rektör adayı belirleniyor, ardından Yüksek Öğretim Kurulu'nun seçtiği üç aday Cumhurbaşkanı'na sunuluyordu.
Cumhurbaşkanı da bu üç isim arasından birini üniversiteye rektör olarak atıyordu.
CHP, bu atama yetkisinin Cumhurbaşkanı'nın elinden alınması için Anayasa Mahkemesi'ne itiraz başvurusu yapmıştı. Uzun süredir beklenen karar açıklandı ve Anayasa Mahkemesi; Cumhurbaşkanı tarafından üniversiteye rektör atanmasının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi.
Cumhurbaşkanı'na üniversitelere rektör atama yetkisini veren 703 sayılı KHK'nın bazı maddelerinin iptali yönünde karar veren AYM'nin kararında, şu ifadelere yer verildi: "Dava konusu kuralla YÖK'ün rektör atama sürecinde; devlet üniversiteleri yönünden aday gösterme, vakıf üniversiteleri yönünden mütevelli heyetinin teklifine olumlu görüş verme şeklindeki rolüne son verilmek suretiyle rektör atama usulü değiştirilmiş ayrıca atanma şartları, görev süresi gibi rektör atanmasına ilişkin hükümler madde metninden çıkarılmıştır. Devlet üniversitelerine rektör atanma şartlarında değişiklik öngören kural, Anayasa'nın İkinci Kısmı'nın Dördüncü Bölümü'nde yer alan kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin düzenleme içerdiğinden Anayasa'nın mülga 91. maddesi uyarınca KHK ile düzenlenemeyecek yasak alanda kalmaktadır. İptal edilmeleri nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu maddelere, fıkralara, bentlere, ibarelere ve kısma ilişkin iptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak on iki ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür."
Anayasa mahkemesi özetle diyor ki Cumhurbaşkanı tarafından hiçbir kriter ve kıstas gözetilmeden atanan rektör atamaları KHK ile düzenlenemeyecek yasak alanda kaldığı için anayasaya aykırıdır. Ancak anayasaya aykırı olarak atanan rektörlerin görevlerinin bir anda düşmesi üniversitelerde boşluk oluşturacağından bu kararın 12 ay sonra yürürlüğe girmesi uygundur. Anayasa mahkemesinin bu kararıyla tüm rektörlerin ataması da sakıt duruma düşmüş oldu. Başka bir ifadeyle mevcut rektörlerin atama meşruiyetleri son buldu. Tabi AYM'ye göre.
12 ay sonra nasıl bir yöntemle rektörler atanır ya da hükümet Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını tanır ve gereğini yapar mı onu önümüzdeki süreç gösterecek. Bu karar, rektör atamalarını tartışmaya açacağı gibi tam da yeni anayasa tartışma ve görüşmelerinin yapıldığı yumuşama dönemine denk gelmesi, tarafların yeniden gerilmelerini ve her şeyden önce bu kez Anayasa mahkemesinin varlığını tartışmaya açabilir. Görünen o ki önümüzdeki günlerde seçim kampanyalarının da fevkinde bir siyasi tansiyon yükselmesi göreceğiz.
Anayasa mahkemesinin rektör atamalarını anayasaya aykırı görmesi, muhtemeldir ki rektörlerin seçim formüllerini yeniden gündeme getirecektir. Ve muhtemelen öğretim üyelerinin rektörleri seçmelerinden söz edilecektir. Bizler seçimle gelen rektörleri de gördüğümüz için onun da sakıncalarını biliyoruz. Adam rektör olmak için siyasi kliklerin esiri ve emri altına giriyor, onlar da ne kadar uygunsuz ve vasıfsız isim varsa ya üniversiteye alıyor ya da kadro veriyordu. Fırat Üniversitesi yıllarca bu sakıncalı sistemin kurbanı olmadı mı?
Umarız seçimli atama dönemi yeniden dönmez ama siyasi saiklerden öte, liyakat ve ehliyetli insanlar rektör olarak atanır.