REFERANSI KİM?
Savunma Sanayii Başkanlığı ile Milli İstihbarat Teşkilatı, bir yıl boyunca sürdürdüğü çalışmalardan sonuç alınmış ve yapılan operasyonla birlikte Savunma Sanayii Başkanlığı'nda kurulan casusluk ve rüşvet şebekesi çökertilmiş.
Sabah Gazetesinin haberine göre, Şebekenin başındaki isim ise, Savunma Sanayii Başkanlığı'nda daha önce proje müdürü olarak görev yapan Yusuf Hakan Özbilgin olduğu ortaya çıkmış.
Yusuf Hakan Özbilgin, 2018 yılında İnsansız ve Akıllı Sistemler Dairesi Proje Müdürlüğü görevini yürütmüş. Özbilgin ile bağlantılı 5 kişi daha gözaltına alınmış.
Sorguya alınan casusluk çetesinin yurt dışı merkezli firmalarla bağlantıları tespit edilmiş.
Yapılan incelemelerin ardından Savunma Sanayii Başkanlığı'nın projelerinden ihale bilgilerinin, yabancı şirketlerin temsilcilerine para karşılığında satıldığı ortaya çıkmış.
İhale bilgilerinin yanı sıra, bazı kilit projelerin kritik bilgilerini de ele geçiren casusluk ve rüşvet çetesi, bu bilgileri de satarak yüklü miktarda para almış.
Yusuf Hakan Özbilgin'in evinden 5 milyon euro çıkarken gözaltına alınan diğer şüphelilerin evinden de yüklü miktarda döviz çıkmış.
Savunma sanayi gibi kritik bir mevkide yaşanan bu casusluk ve daha da ötesi vatana ihanet mutlaka en ağır ceza ile karşılık bulmalı.
Ancak bu olayla birlikte şu gerçeğin de artık öne çıkması ve gündeme gelmesi lazım. Söz konusu casusluk ihanetini yapan Yusuf Hakan Özbilgin, 2018 yılında İnsansız ve Akıllı Sistemler Dairesi Proje Müdürlüğü görevini yürütmüş.
Bu hain daha iki yıl önce böylesine önemli bir kurumda stratejik bir makama getirilmiş. Getiren ve atayan kim? Ak Parti hükümeti.
Kendi şahsi başarıları ile ehliyet ve liyakat kriterlerinin askıya alındığı bu dönemde, atanmaya esas kriter ne? Referans. Evet, tek kelime ile birilerinin referansı ile bir makama ve göreve adam atanabiliyor. Acı ama gerçek bu. Kimse kızmasın hoplayıp zıplamasın. Bunun en somut örneğini Elazığ'da görüyoruz ve yaşıyoruz. Son yıllarda en üstten en alta, atanan bazı bürokratlara bir bakın ne demek istediğimizi çok net olarak anlayacaksınız.
Gelelim esas konuya. Yusuf Hakan Özbilgin olayının üzerine giderken ayrı bir soruşturma daha yapılmalı. Bu şahsın o makama atanmasını öneren, üst ve etkili makamlara tavsiye eden ve hatta kefil olan siyasi, bürokrat, hatırlı kişi kimdir ve şimdi nerededir?
Olayın bu boyutu eksik kalır ve referans olan şahıslardan da hem yasal hem de siyasal hesap sorulmazsa daha biz çok görürüz bu tip ihanetleri ve vatana ihanet edenleri.
Danışmanlar ve Cumhurbaşkanı İletişim Merkezi lütfen bu yazıyı Cumhurbaşkanım Sayın Erdoğan'a ulaştırsın ki bir daha bu tür ihanetler yaşanmasın. Biz biliyoruz ki bu konularda Erdoğan çok hassas ve gereğini yapma konusunda da çok kararlıdır.
Sabah Gazetesinin haberine göre, Şebekenin başındaki isim ise, Savunma Sanayii Başkanlığı'nda daha önce proje müdürü olarak görev yapan Yusuf Hakan Özbilgin olduğu ortaya çıkmış.
Yusuf Hakan Özbilgin, 2018 yılında İnsansız ve Akıllı Sistemler Dairesi Proje Müdürlüğü görevini yürütmüş. Özbilgin ile bağlantılı 5 kişi daha gözaltına alınmış.
Sorguya alınan casusluk çetesinin yurt dışı merkezli firmalarla bağlantıları tespit edilmiş.
Yapılan incelemelerin ardından Savunma Sanayii Başkanlığı'nın projelerinden ihale bilgilerinin, yabancı şirketlerin temsilcilerine para karşılığında satıldığı ortaya çıkmış.
İhale bilgilerinin yanı sıra, bazı kilit projelerin kritik bilgilerini de ele geçiren casusluk ve rüşvet çetesi, bu bilgileri de satarak yüklü miktarda para almış.
Yusuf Hakan Özbilgin'in evinden 5 milyon euro çıkarken gözaltına alınan diğer şüphelilerin evinden de yüklü miktarda döviz çıkmış.
Savunma sanayi gibi kritik bir mevkide yaşanan bu casusluk ve daha da ötesi vatana ihanet mutlaka en ağır ceza ile karşılık bulmalı.
Ancak bu olayla birlikte şu gerçeğin de artık öne çıkması ve gündeme gelmesi lazım. Söz konusu casusluk ihanetini yapan Yusuf Hakan Özbilgin, 2018 yılında İnsansız ve Akıllı Sistemler Dairesi Proje Müdürlüğü görevini yürütmüş.
Bu hain daha iki yıl önce böylesine önemli bir kurumda stratejik bir makama getirilmiş. Getiren ve atayan kim? Ak Parti hükümeti.
Kendi şahsi başarıları ile ehliyet ve liyakat kriterlerinin askıya alındığı bu dönemde, atanmaya esas kriter ne? Referans. Evet, tek kelime ile birilerinin referansı ile bir makama ve göreve adam atanabiliyor. Acı ama gerçek bu. Kimse kızmasın hoplayıp zıplamasın. Bunun en somut örneğini Elazığ'da görüyoruz ve yaşıyoruz. Son yıllarda en üstten en alta, atanan bazı bürokratlara bir bakın ne demek istediğimizi çok net olarak anlayacaksınız.
Gelelim esas konuya. Yusuf Hakan Özbilgin olayının üzerine giderken ayrı bir soruşturma daha yapılmalı. Bu şahsın o makama atanmasını öneren, üst ve etkili makamlara tavsiye eden ve hatta kefil olan siyasi, bürokrat, hatırlı kişi kimdir ve şimdi nerededir?
Olayın bu boyutu eksik kalır ve referans olan şahıslardan da hem yasal hem de siyasal hesap sorulmazsa daha biz çok görürüz bu tip ihanetleri ve vatana ihanet edenleri.
Danışmanlar ve Cumhurbaşkanı İletişim Merkezi lütfen bu yazıyı Cumhurbaşkanım Sayın Erdoğan'a ulaştırsın ki bir daha bu tür ihanetler yaşanmasın. Biz biliyoruz ki bu konularda Erdoğan çok hassas ve gereğini yapma konusunda da çok kararlıdır.