Psikiyatrist Doç. Dr. Balıbey:

Ramazan ayıyla birlikte vatandaşların oruç tutarken sağlıklı kalmak için uyku düzeni ve beslenme şekline dikkat etmesi kaydeden psikiyatrist Doç. Dr. Hakan Balıbey, susuz kalmanın sinirli olmaya neden olduğunu ifade etti. Susuz kalmanın bazı sıkıntılara yol açabileceğini aktaran psikiyatrist Doc. Dr. Balıbey, "Kişi dini vecibesini yerine getirmesi nedeniyle büyük bir huzur yaşamaktadır. Bu nedenle oruç tutabilenlere, tutun diyoruz. Ancak bazı hastalar için özellik arz etmekte. Öncelikle doktorlarına danışmalarını tavsiye ediyoruz. Eğer gidemiyorlarsa genel olarak şunu söyleyebiliriz hafif ve orta derecede hastalarımız için ilaçlarını aksatmamak kaydıyla uyku düzenlerine dikkat ederek oruçlarını tutabilirler. Bunun dışında bizim ağır dediğimiz alevli psikotik durumlarda ve bunun yanında Duygu durum bozukluğu Bipolar afektif bozukluğunda (İki uçlu mizaç bozukluğu) (Manik Depresif bozukluk) özellikle dikkat edilmesi gereken durumlar söz konusudur. Bu hastalıklar lityum, depakin gibi ilaçlar kullanabilmektedirler” diye konuştu.

"Bipolar hastaları uykusuz kalınca hastalıkları tetiklenebiliyor"
Uzun süre susuz kalmanın kan düzeyinde değişikliklere yol açabileceğini aktaran psikiyatrist Doç. Dr. Balıbey, “Uyku düzeninin sahur nedeniyle bozulması bu hastalıkları tetikleyebilir. Bu hastalarımıza özellikle dikkatli olmalarını, doktorlarına danışmalarını tavsiye ederiz. Bipolar (Manik Depresif) bozukluk hastaları uykusuz kalınca hastalıkları tetiklenebiliyor, hareketlenebiliyor, canlanabiliyor, konuşmaları artabiliyor ve huzursuz olabiliyorlar. Bipolarların özellikle manik atak safhası tetiklenebiliyor. Şizofrenlerde psikotik bozukluk dediğimiz muhakemesi bozuk hastalarımız ilaçlarını aksatmaları nedeniyle yine atak geçirme durumları söz konusu olabilir. İlaçlarına ve uykularına dikkat ettikleri sürece bu minimalize kalabiliyor. Fas'ta yapılan bir araştırmada oruç tutan bipolar hastaların yüzde 60'ında hastalığın yenilendiği ve atakların geldiği saptanmış. Bu hastalığa sahip olup oruç tutmayanlarda bile yüzde 30 oranında atak riski söz konusu. Dolayısıyla bu hastaların daha dikkatli olmaları ve doktorlarıyla iş birliği içinde olmaları çok daha uygun olacaktır. Bunun dışındaki diğer hastalarımız oruç tutabilir” şeklinde konuştu.

"Su içmeyi ihmal etmeyin"
Oruç tutmanın hem empati hem de yardımlaşma duygusunu geliştirdiğini anlatan psikiyatrist Doç. Dr. Balıbey, şöyle konuştu:
"Dini vecibeleri yerine getirmek insanları rahatlatan, huzur veren bir durumdur. Su içmeyi mutlaka ihmal etmeyin. Su içmek bizi rahatlatan bir durumdur. Susuzluk sinirliliğe yol açar, iftara yakın tartışmaların çoğalmasına neden olur. Bol miktarda su içip öğün atlamayalım. İftarımızı ve sahurumuzu yapalım. Bunlar bizi rahatlatacaktır. Özellikle uyku düzenimize dikkat edelim. Aşırı terlemekten, aşırı hareketten kaçınalım. Gün içinde öğlenleri yapılacak yarım saatlik uyku bizleri rahatlatacak, dinçleştirecek, sinir ve asabiyetimizi azaltabilecektir. Oruç tutmak isteyenler oruçlarını tutabilirler ama ciddi bir hastalığı olanlar mutlaka doktorlarına danışsınlar. Uyku düzenlerine dikkat etsinler, yeme içme düzenlerini aksatmasınlar, iftarı ve sahuru kaçırmasınlar, bol miktarda su alsınlar.”