PROF. DR. YASEMİN AÇIK, COVİD-19'UN İŞ DÜNYASINDAKİ ETKİLERİNİ ANLATTI
Hedefler için İş Dünyası Platformu ve TÜRKONFED İş Dünyasında Kadın Komisyonu tarafından 'Covid-19 Salgını İş Yaşamında Kadınları Nasıl Etkiliyor? konulu program düzenlendi. Video konferans sistemiyle gerçekleştirilen programda konuşan Seza Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, pandemi sürecinin olumsuz yansımalarının kadınlarda daha fazla olduğunu, toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitsizliğinin bu salgınla birlikte daha da artacağının görüldüğünü belirtti.
Hedefler İçin İş Dünyası Platformu ve TÜRKONFED İDK işbirliği ile 'Covid-19 Salgını İş Yaşamında Kadınları Nasıl Etkiliyor? konulu çevrimiçi bir program düzenledi.
SEZA Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık da video konferans üzerinden gerçekleştirilen programa konuşmacı olarak katılarak değerlendirmelerde bulundu.
PROF. AÇIK: BU TÜR KRİZLERDE KADINLAR, ERKEKLERE GÖRE DAHA HIZLI VE KARARLI HAREKET EDİYOR
Prof. Dr. Açık, 'Bu tür krizlerde, biz kadınlar, erkeklere göre çok daha hızlı ve kararlı hareket edebiliyoruz diye düşünüyorum. Biz iş insanları, salgını görür görmez hemen yeni oluşan dünya düzenine ilişkin olarak birtakım önlemler almak için harekete geçtik. Yeni dünya düzenine kendimizi uyarlamaya çalıştık. Bu anlamda da yaptıklarımızdan öncelikle iş yerlerimizi ve çalışanlarımızı bu salgından korumak için acil önleyici ve koruyucu önlemler aldık. Ardından daha önce iş yapmış biçimleri içerisinde çok fazla kullanmadığımız Telekonferans, görüntülü toplantı yapma, görüşme gibi uzaktan şirket yönetimi tarzlarını bu kez çok hızlı bir şekilde kendi yönetim sistemlerimiz içerisine entegre ettik. Ve bu dönemde gördük ki tüm sosyal ve ticari ilişkilerin bilişim teknolojileri kullanılarak sanal ortamda yapılmasının daha ön plana çıktığını gördük. Ve bu anlamda da tüm kadın şirketlerinin kendi işlerini yürütürken bu şekilde, özellikle dijital yaşamla ilgili kendilerini dönüştürmeleri gerektirdiğini düşünüyoruz' ifadelerine yer verdi.
PROF. AÇIK: TOPLUMSAL CİNSİYET VE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ BU SALGINLA BİRLİKTE DAHA DA ARTACAK
Koronavirüs sürecinden sonra her şeyin değişeceğini ifade eden Prof. Dr. Yasemin Açık, 'Koronavirüs salgınından sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Her şey değişecek. Yeni yaşam tarzı ve yeni düzen içerisinde insanların iş yapış modelleri, yaşam tarzları, sosyal ilişkileri hep değişecek. Ve bu yeni yapıya ayak uyduran şirketler, iş insanları daha da gelişecek. Yine bu Koronavirüs salgını, bize şunu da gösterdi; Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadınla, erkek arasında ki toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve fırsat eşitsizliğinin bu salgınla birlikte daha derinleşeceği ve artacağı da görülmektedir. Bir taraftan, Sağlık ve bakım hizmetlerinde çalışan kadınların iş yükü, stresi ve salgına yakalanma riski çok arttı. Diğer taraftan, tekstil, yeme-içme, mağaza, otel gibi sektörlerde faaliyet gösteren birçok firma, çalışanlarını azaltma veya çalışmayı durdurma kararı aldığı için, bu alanlarda çalışan kadınlar işsiz kaldı. Buna ek olarak, aşırı yük altında kalan sağlık sistemleri ve yaşlıların artan ihtiyaçları, okulların kapanması, tüm aile bireylerinin evde kalması gibi nedenlerle kadınların evdeki bakım işi yoğunluğu da şiddete maruziyetleri de arttı. Maaşlı işlerini kaybeden kadınların yanı sıra, evde çocuklarına bakmak için ücretli işlerinden vazgeçmek zorunda kalan çok sayıda kadının olduğunu da unutmamak gerekiyor.Bu süreçte işverenlere çok önemli görevler düşmektedir. İş verenlerin kadın çalışanlarına yönelik olarak; toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın dostu iş yeri yaklaşımı sergilemelerine ihtiyaç vardır. Çünkü fazla sayıda kadının işine son verilmesinin cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğini, sosyal güvenceden yoksun ve kayıt dışı çalışmayı daha da artıracağı ve eşit işe eşit ücret alamama sorununu daha da derinleştireceği bilinmektedir' diye ifade etti.
PROF. AÇIK: SALGIN KADIN İŞVERENLERİ DAHA ÇOK ETKİLEDİ
Prof. Dr. Yasemin Açık, iş yaşamındaki kadınların da süreçten olumsuz etkilendiğine dikkat çekerek, 'İş yeri sahibi ya da girişimci kadınlar da ücretli çalışan kadınlardan daha farklı durumda değil. Ülkemizde iş veren ya da kendi işinde çalışan kadın oranı %12 civarındadır. Bu iş kadınlarının büyük çoğunluğu hizmet sektöründe faaliyet gösteren küçük ya da orta ölçekli firma sahibidir. Yeni Koronavirüs salgını nedeniyle hizmet sektöründeki kadın girişimcilerin çoğunun iş yerleri kapanmıştır. Üretim sektöründe az sayıda bulunan iş kadınlarının ise satışları çok düşmüştür. Satış yapamamaları nedeniyle hiçbir nakit girişi olmazken, kredi borcu, maaş, sgk, vergi, stopaj, kira, elektrik, su, doğalgaz giderleri gibi iş yeri sabit giderleri devam etmektedir. Her ne kadar bu dönemde devletin ekonomik paketlerle; kredi, vergi, sgk ertelemesi gibi destekleri olduysa da bu destekler silme değil, erteleme şeklinde olduğu için sonuçta yine ödenmek zorundadırlar. İhtiyacı olan iş kadınlarının bu tür borçlarının silinmesi, kadın işletmelerinin yaşayabilmesi adına çok önemlidir.Yaşamın her alanında olduğu gibi iş dünyasında da dezavantajlı durumda olan, kaynaklara ve finansa erişim zorluğu yaşayan bu kadınların, sahip olduğu küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek için, ekonomik iyileşme ve destek paketlerinin, karar vericiler tarafından acil olarak uygulanmasına ihtiyaç vardır' diye kaydetti.(Bülten Haber)
SEZA Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık da video konferans üzerinden gerçekleştirilen programa konuşmacı olarak katılarak değerlendirmelerde bulundu.
PROF. AÇIK: BU TÜR KRİZLERDE KADINLAR, ERKEKLERE GÖRE DAHA HIZLI VE KARARLI HAREKET EDİYOR
Prof. Dr. Açık, 'Bu tür krizlerde, biz kadınlar, erkeklere göre çok daha hızlı ve kararlı hareket edebiliyoruz diye düşünüyorum. Biz iş insanları, salgını görür görmez hemen yeni oluşan dünya düzenine ilişkin olarak birtakım önlemler almak için harekete geçtik. Yeni dünya düzenine kendimizi uyarlamaya çalıştık. Bu anlamda da yaptıklarımızdan öncelikle iş yerlerimizi ve çalışanlarımızı bu salgından korumak için acil önleyici ve koruyucu önlemler aldık. Ardından daha önce iş yapmış biçimleri içerisinde çok fazla kullanmadığımız Telekonferans, görüntülü toplantı yapma, görüşme gibi uzaktan şirket yönetimi tarzlarını bu kez çok hızlı bir şekilde kendi yönetim sistemlerimiz içerisine entegre ettik. Ve bu dönemde gördük ki tüm sosyal ve ticari ilişkilerin bilişim teknolojileri kullanılarak sanal ortamda yapılmasının daha ön plana çıktığını gördük. Ve bu anlamda da tüm kadın şirketlerinin kendi işlerini yürütürken bu şekilde, özellikle dijital yaşamla ilgili kendilerini dönüştürmeleri gerektirdiğini düşünüyoruz' ifadelerine yer verdi.
PROF. AÇIK: TOPLUMSAL CİNSİYET VE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ BU SALGINLA BİRLİKTE DAHA DA ARTACAK
Koronavirüs sürecinden sonra her şeyin değişeceğini ifade eden Prof. Dr. Yasemin Açık, 'Koronavirüs salgınından sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Her şey değişecek. Yeni yaşam tarzı ve yeni düzen içerisinde insanların iş yapış modelleri, yaşam tarzları, sosyal ilişkileri hep değişecek. Ve bu yeni yapıya ayak uyduran şirketler, iş insanları daha da gelişecek. Yine bu Koronavirüs salgını, bize şunu da gösterdi; Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadınla, erkek arasında ki toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve fırsat eşitsizliğinin bu salgınla birlikte daha derinleşeceği ve artacağı da görülmektedir. Bir taraftan, Sağlık ve bakım hizmetlerinde çalışan kadınların iş yükü, stresi ve salgına yakalanma riski çok arttı. Diğer taraftan, tekstil, yeme-içme, mağaza, otel gibi sektörlerde faaliyet gösteren birçok firma, çalışanlarını azaltma veya çalışmayı durdurma kararı aldığı için, bu alanlarda çalışan kadınlar işsiz kaldı. Buna ek olarak, aşırı yük altında kalan sağlık sistemleri ve yaşlıların artan ihtiyaçları, okulların kapanması, tüm aile bireylerinin evde kalması gibi nedenlerle kadınların evdeki bakım işi yoğunluğu da şiddete maruziyetleri de arttı. Maaşlı işlerini kaybeden kadınların yanı sıra, evde çocuklarına bakmak için ücretli işlerinden vazgeçmek zorunda kalan çok sayıda kadının olduğunu da unutmamak gerekiyor.Bu süreçte işverenlere çok önemli görevler düşmektedir. İş verenlerin kadın çalışanlarına yönelik olarak; toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın dostu iş yeri yaklaşımı sergilemelerine ihtiyaç vardır. Çünkü fazla sayıda kadının işine son verilmesinin cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğini, sosyal güvenceden yoksun ve kayıt dışı çalışmayı daha da artıracağı ve eşit işe eşit ücret alamama sorununu daha da derinleştireceği bilinmektedir' diye ifade etti.
PROF. AÇIK: SALGIN KADIN İŞVERENLERİ DAHA ÇOK ETKİLEDİ
Prof. Dr. Yasemin Açık, iş yaşamındaki kadınların da süreçten olumsuz etkilendiğine dikkat çekerek, 'İş yeri sahibi ya da girişimci kadınlar da ücretli çalışan kadınlardan daha farklı durumda değil. Ülkemizde iş veren ya da kendi işinde çalışan kadın oranı %12 civarındadır. Bu iş kadınlarının büyük çoğunluğu hizmet sektöründe faaliyet gösteren küçük ya da orta ölçekli firma sahibidir. Yeni Koronavirüs salgını nedeniyle hizmet sektöründeki kadın girişimcilerin çoğunun iş yerleri kapanmıştır. Üretim sektöründe az sayıda bulunan iş kadınlarının ise satışları çok düşmüştür. Satış yapamamaları nedeniyle hiçbir nakit girişi olmazken, kredi borcu, maaş, sgk, vergi, stopaj, kira, elektrik, su, doğalgaz giderleri gibi iş yeri sabit giderleri devam etmektedir. Her ne kadar bu dönemde devletin ekonomik paketlerle; kredi, vergi, sgk ertelemesi gibi destekleri olduysa da bu destekler silme değil, erteleme şeklinde olduğu için sonuçta yine ödenmek zorundadırlar. İhtiyacı olan iş kadınlarının bu tür borçlarının silinmesi, kadın işletmelerinin yaşayabilmesi adına çok önemlidir.Yaşamın her alanında olduğu gibi iş dünyasında da dezavantajlı durumda olan, kaynaklara ve finansa erişim zorluğu yaşayan bu kadınların, sahip olduğu küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek için, ekonomik iyileşme ve destek paketlerinin, karar vericiler tarafından acil olarak uygulanmasına ihtiyaç vardır' diye kaydetti.(Bülten Haber)