Prof. Dr. Sema Temizer Ozan'ın Talebiyle Anlamlı Etkinlik: Mücadele Kazandırır

Başak MERAL GÜNDÜZ/TKKD Genel Başkanı ve TKKD Elazığ Şube Başkanı Prof. Dr. Sema Temizer Ozan'ın talebi üzerine önemli bir etkinlik gerçekleştirildi.

Etkinlikte, TKDF Başkanı Canan Güllü, 'Eşitlik Yerelde Başlar' çalışması kapsamında Belediyelere ve Ev içi Şiddet Acil Yardım Hattı Protokolü imzalayan Yerli ve Yabancı Özel Sektör Kurumlarına vermekte olduğu 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimleri'ni dernek merkezinde kısaltılmış şekliyle Türk Kadınlar Konseyi Derneği ve bazı Sivil Toplum Örgütlerine anlattı.

Söz konusu eğitime TKKD Genel Merkez Başkanı ve bazı yönetim kurulu üyeleri ile bazı şubelerin yönetim kurulu üyeleri katılım sağladı.
TKDF Başkanı Canan Güllü, Federasyonun mali kaynaklarının ev içi şiddet acil yardım hattına yardım amacı ile bağış yapan kuruluşlar ile hizmet verilen mağdurlar için kullanılmak üzere bağış yapan yerli ve uluslararası markaların sağladığı fonlar/maddi kaynaklar olduğunu belirtti. Bu kapsamda 21 yerli ve Uluslararası markaya eğitim verileceği ifade edildi. Boyner, Shell, H&M… gibi 21 donörle deprem bölgesinde ve oradan kaçan büyükşehirlerde yerleşmiş mağdurlara 115 çalışanla ebe, psikolog, doktor, eğitimci gibi profesyonellerle çalıştıklarını ifade ettiler. Artan fuhuş ve uyuşturucu olayları nedeni ile 4 yerleşke bıraktıklarını, 1 Adana,1 Mersin ve 1 İzmir'de 2'şer yerleşke bırakıldı. Güllü, her biri 60000 USD'lik yerleşkeler yaptıklarını, konteynırların tüm ihtiyaçlarını da aldıklarını, bu süreçte konteynırların olduğu bölgede hırsızlık da olduğunu, koordinatörün canına da kastedilmiş olduğunu, ancak bu zor süreçte yaklaşık 1500'e yakın kadına ulaştıklarını söyledi.

Ellerinde kalan 45 konteynırı belediyelere vermeyi planladıklarını belirten TKDF Başkanı Canan Güllü, Dünya Sağlık Örgütü'nün 48 ay sonunda konteynırları ve bu işleri devretmesi gerekir dediğini, ancak İzmir Karaburun Belediye Başkanı ile konuşup arazi isteyip deprem mağduru ve şiddet mağduru kadınlar için bir yerleşke kurmak istediklerini, Belediye Başkanı'nın 8000 dönüm arazi tahsis etmiş olduğunu aktardı. Güllü, konteynırların 44 tane olduğunu ve 2'şer kişi konaklayacak kapasitede olduğunu ve bu kapasiteyi 50'ye çıkartabileceklerini belirtti.

Yerleşkenin 2025 Mayıs ayında açılışının yapılmasını planladıklarını ve projenin Mimarlar Odası Eski Başkanına çizdirildiğini belirten Güllü, Kadına karşı ayırımcılığın en belirgin tanımı Cedaw'ın 1. Maddesinde yapıldığını, 'Toplumsal cinsiyete dayalı ayırımcılık kadın ve kız çocuklarının cinsiyetleri dolayısıyla uğradıkları ayrımcılıktır' olarak tanımlandığını, 'Toplumsal cinsiyet, kadınlık ve erkeklikle ilişkilendirilen toplumsal ve kültürel cinsiyet normlarını ifade etmek için kullanılır' şeklinde tanımlandığını söyledi.

Kişilerin toplumsal cinsiyet normlarını aile, okul, işyeri, medya gibi sosyal ortamlardaki etkileşim süreci içinde öğrenip ve içselleştirdiği, Cedaw'ın önemi karar alma mekanizmalarında yer alma, istihdama, eğitime, sağlığa, hukuka erişme amaçlarından sadece sağlık konusunda başarı olduğunu ifade eden TKDF Başkanı Canan Güllü, İstanbul sözleşmesinden Cedaw farkının sadece kadınların cinsiyet temelli ve ev içi şiddete uğramamaları konusunda taraf devletlere görev vermesi olduğunu söyledi.

Güllü, sözleşmede yer alan tanımları şu şekilde özetledi:

'Kadına yönelik şiddet
Ev içi şiddet
cinsiyet gibi konulardır.
Şiddet tanımları
Psikolojik şiddet
Tecavüz dahil cinsel şiddet
Israrlı takip'

İstanbul sözleşmesindeki 4 ayağın önemine değinen Güllü, C190'ın hem ev içi şiddet hem iş dünyasını kapsaması nedeniyle İstanbul Sözleşmesinden daha fazla önemsediğini belirterek Mücadele Kazandırır sloganıyla yola devam ettiklerini ifade etti.

Prof. Dr. Sema Temizer Ozan ise 'bizleri kırmayarak bu önemli sunumu bizlerle paylaşan TKFD Başkanı Canan Güllü'ye, emeği geçen herkese ve tüm katılımcılara Türk Kadınlar Konseyi Derneği adına teşekkür ederim' dedi.

Bakmadan Geçme