Özhaseki'nin Duyarlı Yaklaşımı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki geçtiğimiz gün ilimize gelerek hem Belediyemizin toplu açılış törenini gerçekleştirdi hem de STK başkanları ve muhtarlarımızın katılımıyla ilimizin problemlerinin masaya yatırıldığı güzel bir toplantı gerçekleştirdi.
Genelde ilimize geleceği açıklanan bir bakan daha şehre gelmeden bazı sosyal medya hesaplarından “Elazığ'a ne müjde verecek?” gibi bir takım paylaşımlar yapılır.
Bununa birlikte bazı STK Başkanları ve muhtarlarımız da bakana iletecekleri teklifleri kamuoyuyla paylaşırlar. Fakat bu ziyaretlere öyle anlamlar yüklenir öylesine büyük beklentiler oluşturulur ki, birçok talebin karşılık bulmasına rağmen sadece bir talep karşılanmamışsa kızıl kıyamet kopar.
Koro halinde başlanır bakan eleştirileri: “Neye geldi ki, orcik yedi gitti, Elazığ ne kazandı, fiyasko” gibi paylaşımlar, hem yapılanları hem de gerçekleri gölgede bırakır bir rüzgâr estirir şehirde.
Bakan Özhaseki'nin ziyaretinde de ne yazık ki bu fasit daire bir kez daha nüksetti. Bakan Özhaseki hem belediyecilik tecrübesi hem de iki dönem yaptığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tecrübesi hem de siyaseti halkla birlikle yapan ciddi bir siyasetçi ve devlet adamı.
Toplantıda genel olarak 6 Şubat depremlerinde şehir merkezleri ve iş yerleri yerle bir olan Hatay, Adıyaman ve Malatya gibi illerin merkezindeki binaların TOKİ eliyle yapılması söz konusu.
Bakan Özhaseki'den Elazığ'ın da aynı şekilde TOKİ marifetiyle dönüştürülmesi isteniyor. Bakan Özhaseki konuyu taca atmadan ve çok net olarak “Depremde şehir merkezleri yerle bir olan illerin dışındaki illerde TOKİ sadece rezerv alanlarında yapılaşma yapacak ve şehir merkezlerine girmeyecek. Bu konuda Elazığ Belediyesi'nin hayata geçirdiği örnek ve güzel bir projesi var. Bizler de bakanlık olarak belediyeye destek oluruz ve şehir merkezi bu şekilde kısa süre içerisinde ayağa kalkar” dedi.
Bu yaklaşım popülist bir yaklaşım değil, kendi durum ve imkanlarını ortaya koymakla birlikte çözümü de sunan duyarlı bir devlet aklı ve tecrübeli bir bakan görüşüdür.
Bakan Özhaseki; “Duruma bir bakalım, imkânlarımızı bir gözden geçirelim, sonra bakar kararımızı veririz” gibi sırf toplantıda sorulan soruyu geçiştirme amaçlı klasik bir siyasetçi mantığıyla cevap verip geçiştirebilirdi. Ve bu bir beklentiye sebep olabilirdi. Ama bakan bu yöntemi benimsemedi ve böyle yapmadı. Açık ve dürüstçe konuştu ve çözümün adresini de “Biz de Bakanlık olarak destek oluruz” diyerek gösterdi.
24 Ocak 2020 ve 6 Şubat depremleri sonrasında Elazığ'da yapılanları görmezden gelmek, ufak tefek eksiklikleri öne çıkartıp eserleri yok saymak çok insaflı bir değerlendirme olmaz.
TOKİ konutlarında okul, işyeri, fırın ve cami gibi eksikliklerin olduğu doğrudur. TOKİ alanlarında okul, sağlık ocağı ve işyerleri yapılmalı ancak az sayıda olan camileri çoğaltmak amacıyla bizler de elimizi taşın altına koymalıyız. Kuracağımız bir dernek marifetiyle önce milli emlak ya da Belediye tarafından tahsis edilecek bir alan üzerinde camiler yaparak hizmete açabiliriz.
Bizler, Bakan Özhaseki'yi her zamanki gibi Elazığ'a duyarlı, sorunlara çözümcül yaklaşan ve bir paydaş gibi bizimle birlikte fikir üreten bir Elazığ sevdalısı olarak gördük.
Eksiklikleri olmakla birlikte yapılanları da görür ve takdir edersek şehir daha çok kazanacak ve topyekûn kalkınacaktır.
Bakan Özhaseki'ye ilimizde gerçekleştirdiği hizmetlerden ve ziyaretten dolayı teşekkür ediyoruz.