Özgür Özel safa mı yatıyor?
Bilindiği gibi, İzmir'de bir sokak röportajında sosyal medya platformu Instagram'a konulan erişim sınırlamasını sert sözlerle eleştiren Dilruba Kayserilioğlu, AK Parti'ye oy verenlere 'geri zekalı' demişti.
Seçmenlere hakaret içeren sözlerinin ardından tutuklanan Dilruba, 30 Ağustos günü tahliye edildi.
Tahliye edilir edilmez CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Dilruba'yı İzmir Enternasyonal Fuarı'nın açılışında protokolde ağırladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, CHP'yi hedef aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı 'onur konuğu' olarak baş köşeye oturttular." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in millete bir "özür borcu" olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Dilruba üzerinden tepkisi, bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e soruldu.
Özel, “Dilruba'nın ifadelerini savunmuyorum. İfade özgürlüğünü, bunun için tutuklanmasını ölçüsüz ve adaletsiz buluyorum. Sayın Erdoğan, Özgür Özel özür dilesin diyor. Ben ne için özür dileyeyim. Ben Dilruba adına özür dileyeyim. Şimdi sıra Erdoğan'da.. Benim dileyecek özrüm yok ama Dilruba adına özür diliyorum. CHP'lileri üzen sözler için özür dilesin. Ben Dilruba'nın kırdığı herkesten onun adına özür diliyorum.”
Özgür Özeli kurnaz bilirdik ama bu açıklaması bunun tersini ve siyasi tecrübesizliğini gösteriyor.
Erdoğan'ın iki sitemi ve iki özür talebi var. Birincisi Ak Parti'ye oy verenlere hakaret eden Dilruba, ikincisi bu sözlerinin ardından tutuklanıp serbest alan Dilruba'yı şeref konuğu olarak programa davet eden Özgür Özer'e. Ve haklı olarak ikisinden de yaptıklarından dolayı Ak Parti camiasından özür dilemeye davet etti.
Dilruba, özür dilemediği gibi sözlerimin arkasındayım dedi. Özgür Özel ise safa yatan bir mantıkla, “Benim özür borcum yok ama Dilruba adına özür dilerim” diyerek sözde şark kurnazlığı ve kasaba politikacılığıyla işin içinden sıyrıldığını sandı.
Oysa Dilruba'nın yanlış ve seviyesiz de olsa sözleri tekildi ve kendini bağlardı. Oysa CHP'nin, Ak Partiye oy veren seçmene geri zekâlı diyen Dilruba'yı programa onur konuğu olarak davet edip Genel başkanın yanına oturtmak, kurumsal bir tavır, duruş ve yapılan hakareti olumlulayan bir davranıştı.
Asıl özür Özgür Özel'den bekleniyordu ama kendisi çok acemice; “benim özür borcum yok” diyerek işin içinde sıyrıldığını sandı ve sözde Ak Parti seçmenine göz kırptı.
Yok yok. Özgür Özel ile bu CHP çok iyi bir yere gitmez. Ak Parti karşıtlığı ve ekonomik sorunlardan kaynaklı CHP'ye kayan seçmeni kendinden ve kendi politikasından sanan ve bununla güç zehirlenmesi yaşayan Özgür Özel'in bu basit ve sorumsuz siyaset anlayışından kurtulması ve siyasi birikim yanında devlet tecrübesi olan bir sesin meydana çıkması lazım. Yoksa CHP'de bu gidişler gidiş değil…