Özel çocuklar doyasıya eğlendi!
Okul Halkla İlişkiler Müdüresi Nurcan DUMANDAĞ yaptığı açıklamada özel çocukların bu tür etkinliklerle mutlu olduklarını ve bu etkinliklerinin süre
Okul Halkla İlişkiler Müdüresi Nurcan DUMANDAĞ yaptığı açıklamada özel çocukların bu tür etkinliklerle mutlu olduklarını ve bu etkinliklerinin sürekli devam edeceğini söyledi.
Dumandağ;''Çocuklarımız engelli çocuklardan oluşmakta.Yaz boyunca sıcaklardan dolayı evde oturup içeriye hapis oldular.Bu piknik çok iyi geldi.Müzik eşliğinde oyunlar oynadılar.Çocuklarımız yetenekli çocuklar, amacımız onlarında toplumla iç içe yaşamalarını sağlamak..Farkında olmalarını sağlamak için uğraşıyoruz.Engellerinden dolayı toplumdan uzaklaşmalarına izin vermiyoruz.Çocuklarımızla iç içe yaşamak için ortam yaratıyoruz etkinlikler yapıyoruz herşey onlar için...
Bu çocuklar da nasıl bir enerji varsa gözlerdeki kini öfkeyi sevgiyi anlayabiliyorlar.Çocuklarımız çok candan çocuklar karşıdaki kişilerin sevgisini anlayabilirler.''
Aysun DOLUNAY ise duygularını şöyle ifade etti;''Onların bizden farklı olmadıklarını aksine onların bizlerden çok daha duyarlı ve çok daha insani duygulara sahip olduklarını bu sebeple onları yalnız bırakmak istemiyoruz ve onlara değer vererek devamlı etkinlik oluşturuyoruz.Yemeğimizi yedikten sonra top oynadık,dans ettik,müzik dinledik..Çocuklarımızın mutluluğu görülmeye değer..
Onlar sadece;sorunlarını aşabilmek için farkındalık yaratmak istiyorlar. Onları ne kadar iyi tanıyorsunuz? Hâlâ bazı okullarda istenmediklerine, hatta bazılarının aileleri tarafından bile reddedilmelerine bakılırsa pek tanımıyorsunuz. Buyrun tanışın;Çocuklarımız emin olun ki;mesela down sendromsuzların bir çoğundan daha dikkatli ve de akıllıdırlar.Dikkatlerini işlerinden başka birşeye vermediklerinden işyerinde dedikodu yapma,başkalarının kuyusunu kazma ,hırsızlık yapma gibi adetleri de yoktur.Özellikle getir-götür işleri itina ile yaparlar.Bu sendromdan muzdarip insanlara ''yeryüzünün melekleri''deniyor.Öyle sıcak kanlı,sevecen,öyle masumlar ki,sonuna dek hakediyorlar bu ismi...Onlar sevmemenin ne anlama geldiğini bilmezler.Neyi ne kadar anlarlar bilmiyorum ama kalbinizden hdiğiniz sevgiyi onlara verirseniz bunu gerçekten anlıyorlar...İnsanın iyi olma hali...Evet bazı zihinsel süreçlerde zorluk yaşıyorlar iletişim becerileri ileri düzeyde değil,ama her zaman karşısındaki insana hiçbir art niyet,çıkar gözetmeksizin sevgiyle yaklaşmayı becerebiliyorlar.Kendilerine ne kadar kötü davranılırsa efendiliğini korumayı başarabiliyorlar her ne kadar kalpleri kırılsa da.Beklentileri sadece kendileriyle ilgilenilmesi,insanların onlardan korkup kaçmaması, unutmayalım sevgiden zarar gelmez.''
Dumandağ;''Çocuklarımız engelli çocuklardan oluşmakta.Yaz boyunca sıcaklardan dolayı evde oturup içeriye hapis oldular.Bu piknik çok iyi geldi.Müzik eşliğinde oyunlar oynadılar.Çocuklarımız yetenekli çocuklar, amacımız onlarında toplumla iç içe yaşamalarını sağlamak..Farkında olmalarını sağlamak için uğraşıyoruz.Engellerinden dolayı toplumdan uzaklaşmalarına izin vermiyoruz.Çocuklarımızla iç içe yaşamak için ortam yaratıyoruz etkinlikler yapıyoruz herşey onlar için...
Bu çocuklar da nasıl bir enerji varsa gözlerdeki kini öfkeyi sevgiyi anlayabiliyorlar.Çocuklarımız çok candan çocuklar karşıdaki kişilerin sevgisini anlayabilirler.''
Aysun DOLUNAY ise duygularını şöyle ifade etti;''Onların bizden farklı olmadıklarını aksine onların bizlerden çok daha duyarlı ve çok daha insani duygulara sahip olduklarını bu sebeple onları yalnız bırakmak istemiyoruz ve onlara değer vererek devamlı etkinlik oluşturuyoruz.Yemeğimizi yedikten sonra top oynadık,dans ettik,müzik dinledik..Çocuklarımızın mutluluğu görülmeye değer..
Onlar sadece;sorunlarını aşabilmek için farkındalık yaratmak istiyorlar. Onları ne kadar iyi tanıyorsunuz? Hâlâ bazı okullarda istenmediklerine, hatta bazılarının aileleri tarafından bile reddedilmelerine bakılırsa pek tanımıyorsunuz. Buyrun tanışın;Çocuklarımız emin olun ki;mesela down sendromsuzların bir çoğundan daha dikkatli ve de akıllıdırlar.Dikkatlerini işlerinden başka birşeye vermediklerinden işyerinde dedikodu yapma,başkalarının kuyusunu kazma ,hırsızlık yapma gibi adetleri de yoktur.Özellikle getir-götür işleri itina ile yaparlar.Bu sendromdan muzdarip insanlara ''yeryüzünün melekleri''deniyor.Öyle sıcak kanlı,sevecen,öyle masumlar ki,sonuna dek hakediyorlar bu ismi...Onlar sevmemenin ne anlama geldiğini bilmezler.Neyi ne kadar anlarlar bilmiyorum ama kalbinizden hdiğiniz sevgiyi onlara verirseniz bunu gerçekten anlıyorlar...İnsanın iyi olma hali...Evet bazı zihinsel süreçlerde zorluk yaşıyorlar iletişim becerileri ileri düzeyde değil,ama her zaman karşısındaki insana hiçbir art niyet,çıkar gözetmeksizin sevgiyle yaklaşmayı becerebiliyorlar.Kendilerine ne kadar kötü davranılırsa efendiliğini korumayı başarabiliyorlar her ne kadar kalpleri kırılsa da.Beklentileri sadece kendileriyle ilgilenilmesi,insanların onlardan korkup kaçmaması, unutmayalım sevgiden zarar gelmez.''