Onlar Hazır Giyime Direnen Gömlekçiler

Başak MERAL GÜNDÜZ/Gömlek ustalığı, geçmişi oldukça eskilere dayanan mesleklerden biri. Kömür ütüsünden, seri olarak makinelerde hazırlanan gömleklere geçilen bir dönemde, gömlek ustaları hazır giyim sektörüne karşı ayakta durmaya çalışıyor.

Mesleğinde yıllarını geride bırakan Halil Doğan,“Mağazaların fazla olması tabi ki işlerimizi olumsuz etkiliyor. Eskiden mağazalar yoktu ve hazır elbiseler yoktu terzi ve gömlekçiler vardı. Vatandaşlar bu sayede kıyafet alırdı, sonra konfeksiyonlar türedi ve mağazaların sayısı arttı. Terzilere de olumsuz yansıdı bize de.Bu mesleğin geçmişi çok eskilere dayanıyor ve oldu bitti vardı. Gömlekçilik farklı bir meslek ve sadece kıyafet olarak gömlekle uğraşıyorsunuz. Ceket, pantolon veya bir yelek üzerine çalışmıyoruz. Bunlar zaten daha farklı, gömlek dikmek da farklı. Her birinin yapımı ve kullanış şekli değişiklik gösteriyor. Eğer bana yeniden bir meslek seçin deselerdi yine gömlekçi olmayı isterdim” dedi.

“MODAYA UYMAK İNSANLARIN GÖMLEK TERCİHİNİ DE DEĞİŞTİRDİ”

Gömlek diktirmek isteyen müşterilerin beden ölçülerine göre dikim yaptıklarını söyleyen Doğan,modanın değişmesi ile işlerinin de farklılaştığını kaydederek, “Terziler, her türlü kıyafet, çanta gibi ürünleri tamir eder ve el emeği daha fazla vardır, bizler de ise makine daha çok işimize yarıyor. Bir gömlek için vatandaş buraya gelir, ölçüsünü alırız, modelini sorarız. Kişi bazen daha dar, bazen de daha geniş bir kalıpla gömlek isteyebiliyor. Burada müşteriler bizlere ait olan kumaşlardan beğenir bizde ölçülerini alıp gömlek dikeriz. Yıllar önce şimdi slim fit denilen ekstra dar gömlekleri kimse giymezdi, daha geniş gömlekler tercih edilirdi. Şimdi ise bu dar olanlar tercih ediliyor. Modele göre ölçü alındıktan sonra isteğe göre gömleği tasarlamış oluyoruz. Büyük, küçük, kaçık gibi değişir bu. Gömlek yakaları da değişiyor, kol düğmeleri de değişik tercihler isteyenler de oluyor. Bu durum bizim işimizi zorlaştırmıyor,ölçü aldığımız için işimiz kolay oluyor. Modaya uymak insanların gömlek tercihlerini de değiştiriyor.Artık terzilik mesleği bitiyor, işçi eleman, kalfa, çırak yetişmiyor. Bütün münevver ve okumuş insanlar karşımızda prova yaparken esas duruşa alırız biz, sanatımız kıymetli bir sanattır. Ama maalesef şimdikiler hazıra alışmış.Terzilik adına kurs açılmasını ve mesleğin tekrar canlanmasını istediğini belirten Doğan,"Terzilikte bu yüzüğü kullanan kişi kalmadı, el işi yapacak düğme dikecek kişi kalmadı.Giyinmek zevk işi. Hayatın hakkını vereceksen, insan biraz da kendine özel bir şeyler yapmalı. Benim de işim, bunu tercih eden insanları mutlu etmek” diyor.Gömlek konusunda hassasiyeti olan insanlar beni bir şekilde bulur".Defterim var benim ve ölçüleri yazdığım bu deftere bir kere girmeniz yeterli”dedi.

KADERİMDE TERZİLİK VAR

Halil Doğan,”Mesleğini çok seven terzilerdenim. Ya mesleğinin aşığı olursun ya da muhtacı. İkisini olursan sanatkar olursun. İstesem daha fazla sayıda gömlek dikebilirim. Ama o zaman sanatımı yeterince ortaya koyamam. Çünkü benim işim insanları mutlu etmek. İmzam da diktiğim gömlekler. Kaliteden, özenden ve zarafetten asla taviz vermek istemiyorum"dedi.

GİYİNMEK BİR ZEVK İŞİ

Doğan,“ Ben uygun dikiyorum. Kumaş parası ve dikim parası alıyorum. Ama benden bir gömlek giyen o kadar mutlu oluyor ve memnun kalıyor ki bir daha beni bırakmıyor" Konfeksiyon üretimi başlayınca işler değişti. İnsanlar mağazalara gidiyor ve belli kalıplara göre üretilen elbiseler, gömlekler alıyor. Ama zevk sahibi olanlar hâlâ terzilerle çalışıyor" dedi.

Bakmadan Geçme