ÖMRÜNÜ KOLEKSİYON PARASI TOPLAMAK İLE GEÇİRDİ
Çocuk yaşta İstanbul'a göç eden 79 yaşındaki Erdoğan, 7 kıtadaki hemen hemen her ülkenin parasını alıp sattı
Çocuk yaşta İstanbul'a göç eden 79 yaşındaki Erdoğan, 7 kıtadaki hemen hemen her ülkenin parasını alıp sattı.
Yarım asrı aşan zaman diliminde yüz binlerce koleksiyon parasını tutkunlarına ulaştıran Erdoğan, şimdilerde ise birkaç valize sığdırdığı 5 bine yakın banknot ve bozuk parayı, güvenli bir yere teslim etmenin telaşını yaşıyor.
Hasta olduğu için gurbetten memleketi Ağın ilçesine dönen Erdoğan,yaptığı açıklamada, hiç evlenmediğini, bir defasında evlenmek için başlık parası verdiğini fakat evlenemediğini söyledi.
İstanbul'a ilk gittiğinde üvey annesinin Çamlıca'da yaşayan amcasının yanında çalışmaya başladığını ve 15 yıl onun yanında kaldığını ifade eden Erdoğan, koleksiyon paralarıyla o zaman tanıştığını anlattı.
Beyoğlu'nda tarihi Tünel İstasyonu'nun bulunduğu yerde koleksiyon para işine başladığını belirten Erdoğan, "Tünelde herkes para koleksiyoncusuydu. Orada öğrendim bu işi ama ben onlardan almazdım, gider, başkalarından alırdım." dedi.
Müşterilerin taleplerine göre paralar temin ettiğini, koleksiyoncular için değerli Türk paralarını ve diğer ülkelerin paralarını alıp sattığını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Koleksiyoncular, aradıkları hangi para bende varsa onu alırdı. Bende bulamazsa başkasından alırlardı. Benim olduğum yerde herkes koleksiyoncuydu, sergi açarlardı. Antika paraların, pahalısı da vardı, pahalı olmayanı da. Kimi paraların satışı yasaktı. Her gün ekipler gelirdi."
"ERROR' DENİLEN PARALAR DAHA KIYMETLİ"
Koleksiyonlarda hatalı basılan paraların ayrı yeri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Mesela resim kayarsa o para kıymetli olurdu. Ya da Atatürk'ün resmi ters basıldı mı o para, daha kıymetliydi. Renkleri de farklı olursa kıymetli olurdu. O paralara 'error' denilirdi." şeklinde konuştu.
Koleksiyon paraları hem almanın hem de satmanın keyifli olduğunu, bazen çok iyi para kazandırabildiğini anlatan Erdoğan, kimi ülkelerin kağıt kiminin ise demir paralarının kıymetli olduğunu fakat en değerlisinin Türk parası olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, koleksiyonundaki 5 bine yakın para için ise şunları ifade etti:"Bu paraları Kaymakamlığa vereceğim. Onlar ne yaparsa yapsın. Ben şimdi bunlarla uğraşamam. Nereye bırakayım? Ben hastayım, mecbur kimseye itimat edemem. Her ülkenin parası var. Hasta olup gelmeseydim yine İstanbul'da satardım."
Yarım asrı aşan zaman diliminde yüz binlerce koleksiyon parasını tutkunlarına ulaştıran Erdoğan, şimdilerde ise birkaç valize sığdırdığı 5 bine yakın banknot ve bozuk parayı, güvenli bir yere teslim etmenin telaşını yaşıyor.
Hasta olduğu için gurbetten memleketi Ağın ilçesine dönen Erdoğan,yaptığı açıklamada, hiç evlenmediğini, bir defasında evlenmek için başlık parası verdiğini fakat evlenemediğini söyledi.
İstanbul'a ilk gittiğinde üvey annesinin Çamlıca'da yaşayan amcasının yanında çalışmaya başladığını ve 15 yıl onun yanında kaldığını ifade eden Erdoğan, koleksiyon paralarıyla o zaman tanıştığını anlattı.
Beyoğlu'nda tarihi Tünel İstasyonu'nun bulunduğu yerde koleksiyon para işine başladığını belirten Erdoğan, "Tünelde herkes para koleksiyoncusuydu. Orada öğrendim bu işi ama ben onlardan almazdım, gider, başkalarından alırdım." dedi.
Müşterilerin taleplerine göre paralar temin ettiğini, koleksiyoncular için değerli Türk paralarını ve diğer ülkelerin paralarını alıp sattığını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Koleksiyoncular, aradıkları hangi para bende varsa onu alırdı. Bende bulamazsa başkasından alırlardı. Benim olduğum yerde herkes koleksiyoncuydu, sergi açarlardı. Antika paraların, pahalısı da vardı, pahalı olmayanı da. Kimi paraların satışı yasaktı. Her gün ekipler gelirdi."
"ERROR' DENİLEN PARALAR DAHA KIYMETLİ"
Koleksiyonlarda hatalı basılan paraların ayrı yeri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Mesela resim kayarsa o para kıymetli olurdu. Ya da Atatürk'ün resmi ters basıldı mı o para, daha kıymetliydi. Renkleri de farklı olursa kıymetli olurdu. O paralara 'error' denilirdi." şeklinde konuştu.
Koleksiyon paraları hem almanın hem de satmanın keyifli olduğunu, bazen çok iyi para kazandırabildiğini anlatan Erdoğan, kimi ülkelerin kağıt kiminin ise demir paralarının kıymetli olduğunu fakat en değerlisinin Türk parası olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, koleksiyonundaki 5 bine yakın para için ise şunları ifade etti:"Bu paraları Kaymakamlığa vereceğim. Onlar ne yaparsa yapsın. Ben şimdi bunlarla uğraşamam. Nereye bırakayım? Ben hastayım, mecbur kimseye itimat edemem. Her ülkenin parası var. Hasta olup gelmeseydim yine İstanbul'da satardım."