NEREDEN NEREYE

       Elazığ da sporun bittiği yerdeyiz demeye kalksak yanılma payımızın çok düşük seviyelerde olduğunu da belirtmek gerekir diye düşünüyor

TAKİP ET
       Elazığ da sporun bittiği yerdeyiz demeye kalksak yanılma payımızın çok düşük seviyelerde olduğunu da belirtmek gerekir diye düşünüyorum. İlimizdeki spor ddigerarına şöyle bir göz attığımızda,  tek profesyonel takımımız olan Elazığ sporun sadece futbol da öne çıktığını, onuda  şehir olarak yüzümüze gözümüze bulaştırdığımızı, öteye bir adım yol alamadığımızı görürüz.

      Ayrıca fazla öteye gitmeden daha dün gibi Fırat Üniversitesinin Türkiye birinci futbol liginin olmadığı bir dönemde ikinci ligde mücadele ettiğini, Elazığ Belediyesi, Ferrokrom gibi takımlarımızında üçüncü futbol liginde oynadığına hep beraber tanıklılk ederiz sanırım.

      Spor ekranlarına gözümüzü çevirdiğimizde ise, sevmesek de, izlemesek de duyduğumuz ya da kulağımıza aşina gelen takımlarının yanısıra, Basketbol ve Voleybol da, Belediye takımlarının, banka takımlarının, sağlık gurubu takımlarının yanında okul takımlarının ağırlığını ve desteğini hep beraber görüce kıskanmamak elimizde olmasa gerek diye düşünüyorum. Biz bu şehirde tek kalmış bir futbol takımıyla başa çıkamazken, Türkiye asketbol liglerinde Uşak, Giresun, Sakarya belediyesi, Balıkesir, Akhisar belediyesi, Mamak Belediyesi, Afyon belediyesi gibi takımların olmasına gıptayla bakmamak elde değil doğrusu.

      Basketbol spor dalından konuyu açmışken Elazığ İl Özel İdare spor kulübü adına Bayanlar basketbol birinci liginde oynadığı on dört maçta elde etmiş olduğu altı galibiyetle yedinci sırada bulunan ve play off gurubunu hedefleyen Halis hoca idaresindeki takımımızı tebrik etmekten geçmememiz gerekir diye düşünüyorum.

      Ayrıca küçük yaşta ki kızlarımızla yıllarca DSİ spor kulübü adına Türkiye Voleybol üçüncü liginde boy gösteren şimdi ise yine İl özel idare adına mücadelesini devam ettiren fakat beklenen sıçramayı bir türlü gerçekleştiremeyen daha üst liglerde boy göstermesini beklediğimiz Voleybol takımımızında yerinde kalmasını Elazığın spora bakış açısı diye değerlendiriyorum.

      Mazi diye geçmişe dönüp, bir dokun bin ah işit misali, yaklaşık olarak yirmi otuz yıl önce Elazığ da bu spor ddigerarına olan ilgiyi anlatmaya kalksam gazetemizin sayfa sayısının kfi gelebileceğini sanmıyorum. Zira o dönemde faaliyet gösteren tüm amatör ve profosyönel takımların en az üç branşta faaliyette bulunması gerekiyordu. Kısaca bir takım, futbolun yanısıra, basketbol, güreş, masa tenisi, boks, voleybol, atletizm gibi spor ddigerarından iki tanesiyle daha faaliyetine devam etme zorunluluğundaydı. Futbol oynayan bir sporcu aynı zamanda o kulübün voleybol takımında da boy gösterebiliyordu. İlginin ileri düzeyde olduğu o yıllarda voleybol, basketbol, güreş, boks mücadelelerine ev sahipliği yapan Ahmet Aytar kapalı spor salonuna olan ilgi bugün niye yok oldu belli değil.

      Düşündüğümüzde, aklımıza yatmayan ya da anlamakta zorlandığımız bir kaç örneğe değinecek olmaya kalksam şu iki cümleyi rahatlıkla söyleyebilirim. O dönemlerde, mahdigeredeki çocuktan, öğrencisine, esnafına, ev kadınına kadar kime sorarsanız size, basketbolda bir Efe Aydan ın, Atletizimde Veli Bdigerı nın, Mehmet Terzi nin, Nejdet Ayaz ın, Ahmet Aytar ın, Boksta Cemal Kamacı nın, Ahmet Cömert in, Eyüp Can ın, Güreşte Ahmet Ayık ın, Yaşar Doğu nun, Hamza Yerlikaya nın isimlerini ezbere söylerlerdi.

      Kısaca yukarıda örnekleriye, aklıma gelenleriye kıyaslamaya çalıştığım geçmişle günümüz arasındaki Elazığ da spor faaliyetlerinin nereden, nereye sürüklenerek gittiğini anlamakta güçlük çekebileceğimizi zannetmiyorum. Malzeme yardımının olmadığı, tesisleşmenin mahdigere aralarındaki boş arsalar, sokaklar, okul bahçeleri olduğu bir dönemde elde edilen başarılara şapka çıkartıp alkışlamamak elde olmasa gerek.

      Varın nerede olduğumuza siz karar verin.

   

Bakmadan Geçme