Neden Böyle Bir Bahçemiz Olmasın?

Nisa Yılmaz/ Toprak verimliliği ve bitki çeşitleri bakımından zengin olan Elazığ'da neden bir botanik bahçe kurulmasın sorusu geldi aklımıza NGBB'yi gezerken.  Yöremize ait çok sayıda bitki türlerinin yer aldığı, çocukların doyasıya gezip eğlenirken, aynı zamanda bitkileri tanıdığı ve şehrimize ait herbaryumun kurulduğu bahçe uzak bir ihtimal mi?

TAKİP ET

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi haberimizin ilk bölümünde, NGBB'de verilen eğitimlere yer vermiştik. Haberimizin bu bölümünde ise bahçenin kapsını tamamen açıyoruz. Bahçeyi ve sahip olduğu özellikleri daha iyi tanıyarak, binlerce bitkinin yer aldığı NGBB Herbaryumu'u yakından inceleme fırsatı buluyoruz.

NGBB'ni gezerken, Gönüllü İşler Koordinatörü Fatma Kılınç, bize bahçenin bölümleri hakkında bilgiler verdi. Kılınç; “Bahçe, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB), 1995 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi Nezahat Gökyiğit adına hatıra parkı oluşturulmak amacıyla kuruldu. Daha sonra bir botanik bahçesi olma yolunda çalışmalara başlandı ve 2002 yılında halkın ziyaretine açıldı. Adı ise 2003 yılında Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi olarak değiştirildi. İstanbul'un Anadolu yakasında, Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden gelen otoyollarla, Anadolu otoyolunun(Ankara) birleştiği kavşakta bulunuyor. Bahçe, kavşaktaki anayollar ile bağlantı yolları arasındaki adalar üzerinde kurulu. Alan, Karayolları Genel Müdürlüğü ile ANG Vakfı arasındaki bir protokolle bu hizmete tahsis edildi. Bahçe, sekiz adadan oluşmaktadır. Merkez Ada, Ertuğrul Adası, İstanbul Adası, Anadolu Adası, Mesire Adası, Meşe Adası ve Trakya Adası. Bahçe, ziyaretçiler için nefes alacak bir yer haline geldi. bunun dışında bahçe bilimsel ve eğitim faaliyetlerine de ev sahipliği yapıyor.”

“Bilimsel Araştırmalar” Botanik Bahçesinin Ana Görevidir

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Müdürü Prof. Dr. Adil Güner, botanik bahçesinin amaçlarını ve faaliyetlerini gazetemize anlattı. Bir botanik bahçe için en önemli fonksiyonun, bilimsel çalışmalara yer vermesi olduğunu söylüyor.

Prof. Dr. Güner; “Çok önemli bilgi birikimi var fakat bu bilgiler Türkçe değil. Bu nedenle bir araştırma enstitüsü akla geliyor. Enstitünün görevi; bitkilerle ilgili her türlü bilgiyi üretmek, araştırmak veya başka araştırıcıların sonuçlarını derlemek. Burada hizmete hazır bir şekilde tutmak ve vatandaşa aktarılması yolunda çaba harcamak. Bu söylediğim üç vazifeyi hemen her bilimsel araştırma enstitüsü için söyleyebiliriz. Botanik bahçesinin farkı ise doğrudan bilimsel olarak iyi belgelenmiş, canlı bitki koleksiyonlarının muhafaza edildiği ortamlardır. Bu bakımdan hem bu bitkilerin gelecek nesillere aktarılmasında, öğrenilmesinde bilgisinin yaygınlaşmasında iş görür. Aynı zamanda iyi belgelenmiş olduğu için bitkinin nereden toplandığına kadar bilgiler vardır. Bahçeye ne tarihte geldiği, nasıl büyüdüğü hakkında tüm bilgilerle belgeleniyor. Böyle belgeli koleksiyonlar oluşturarak, toplumun bilimsel hafızasını oluşturuyor. Bu bilgiler biriktikçe, 150-200 yıl sonra burada o kadar çok bilgi birikmiş olacak ki o bilgiyi araştırmak isteyen için muhafaza ediliyor burada. Bu bitkiler canlı olarak muhafaza edilmeye çalışıyor, bahçenin en önemli özelliği bu. Bu nedenle herbaryum, bahçenin ana görevi. Bilimsel araştırmalar, botanik bahçesinin en önemli fonksiyonudur.

Elazığ'da Dünya Kadar Güzel Bitkiler Var

Prof. Dr. Güner, “Ormanın sahibi, Orman Bakanlığıdır. Tarlanın sahibi ise Tarım Bakanlığı. Fakat bozkırın sahibi yok. Botanik bahçesine sadece İstanbul'da değil Türkiye'nin her yerinde ihtiyaç var. Elazığ'da dünya kadar güzel bitkiler var. Günümüzde bozkırların sahibi kalmadı maalesef. Ya apartman ya da fabrika yapılıyor. Bu nedenle Elazığ'da neden böyle bir bahçe yapılmasın? Öncelikle insana, sonra da bahçeye doğru yönde çaba harcayarak, bir maddi kaynak harcanarak, vatandaşın da ilgisi ve desteği sağlanarak yapılabilir elbette. Toplumun başka ihtiyaçları da var, fakat botanik bahçelerinin olması çevreyi güzelleştirmeye yarayan şeylerdir. İnsana yaşama coşkusu verir, bulunduğu ortamı sevmeyi sağlar. İnsanlara, ‘Aaa harika ne güzel şeyler yapılmış' dedirtecek duygular da önemli kazanımlardır. Ve bilgiyi öğrenecek insanların sadece İstanbul'da değil, Elazığ'ın da, Harput'un da, Palu'daki öğrencilerin de eğitim alması lazım. Okullarımızda maalesef teorik olarak ezberletiliyor bu bilgiler. Yaşat ki, daha iyi öğrensinler. Elazığ'da da yapılabilir, yapılamaz diye bir şey yok. Yüzölçümü Türkiye'nin yarısı kadar bile olmayan İngiltere'de, 100'ün üzerinde botanik bahçesi var. İngiliz halkı da bu nedenle bilgilidir. Sadece botanik anlamda değil genel olarak bilgili bir toplumdur. İnsanımız ne kadar eğitilmiş olursa, dünyaya o kadar hükmetme şansımız var.”

Resimli Türkiye Florası Projesi

Prof. Dr. Güner: “Bahçemizin resmi projelerinden bir tanesi de Resimli Türkiye Florası Projesi. Bu proje, Cumhurbaşkanlığı himayesinde olan, Türkiye'deki bitki çeşitliliğini ilk kez Türkçe olarak halkla buluşturmak istiyoruz. Çünkü daha önceden yazılan floraların bir tanesi Latince bir tanesi de İngilizce. Bitki anlamında üzerine çok fazla katkılar yapıldı. Birinci cildi çıktı, ikinci cilt te bitmek üzere. Bunun hazırlıkları var. Bir buçuk yıllık yoğun bir hazırlık. Türkiye'nin her yerinden bahçeye örnekler geliyor. Ve ressamlarımız her bitkiyi çiziyor. Acaba bitki dünyasında bu bitki tanımlanmış mı, bunu nasıl tanımlayabilir diye bakıyoruz.”

Botanik Hakkında Bilgileri Halka Aktarıyoruz

NGBB Bilim Bölümü Sorumlusu Burçin Çıngay ise herbaryum hakkında bilgiler verdi. Namık Kemal Üniversitesi'nde Sistematik Botanik alanında doktora yapmakta olan Çıngay: “Bahçe üç departmandan oluşuyor; bilim, bahçe ve eğitim. Bahçede bilim bölümü iki departmandan oluşuyor, herbaryum ve kütüphane. Diğer parklardan ve enstitülerden farkımız; biz burada botanikle ilgili bilgileri halka aktarabiliyoruz. Burada yaptığımız her şeyi bahçeye yansıtabiliyoruz. Onu da eğitim departmanı sayesinde ulaştırabiliyoruz. Yürüttüğümüz farklı projelerimiz var. Orman Bakanlığı ile koruma projeleri yürütüyoruz. Tarım Bakanlığı ile yeni başladığımız ‘Türkiye'de Doğal Yetiş Gösteren Bitkilerin Kültüre Alımı ve Çeşit Gösterme' projesini yürütüyoruz. Adaçayı, karanfil ve pelemir bitkisi üzerine çalışıyoruz. Türkiye, süs bitkileri sektöründe ticari açığı çok yüksek olan bir ülke. Doğal çeşitliliğimiz, Avrupa'nın neredeyse üç katı. Hollanda'nın bitki çeşitliliği ile İstanbul'unki neredeyse aynı sayıda. Ama ona rağmen nedense biz peyzaj olarak kendi bitkilerimizi kullanmak yerine dışarıdan alıyoruz. Yaşatamadığımız, onlarla gelen hastalık sorunları, ya da onların kullandığı besin elementlerini burada bulamayışımız sebebiyle tekrar takrar almak durumda kalıyoruz. Bunu engellemek adına bir AR-GE projesine başvurduk. Yeni başladığımız bir proje, inşallah muvaffak olacağız.”

NGBB Herbaryumu

Orman Bakanlığı ile Koruma Projelerimiz var. İstanbul'un Endemik Bitkisi olan Sultan pelemirinin Tür Koruma Eylem Planını bitirdik. Bunlar nesli tehdit altında olan bitkiler. Herbaryumu, otluk olarak da çevirebiliriz. Kurutulmuş bitki örneklerinin saklandığı, üzerinde araştırmalar yapılabildiği laboratuvar merkezi diyebiliriz. Biz, doğadan bitkileri topluyoruz. Her bitkiyi temsil eden örnek parçaları topluyoruz. Dalda yaprak, çiçek ve meyvenin olması. Su bitkisi ile yine kök, gövde, yaprak, çiçek ve meyve tohumunun olması. Onları alıp üç boyutlu hallerinden içerisindeki suyu çıkararak iki boyutlu hale getiriyoruz. Bu işlem, kitaplar arasında çiçek ve yaprak kurutmaya, geleneksel koleksiyonculuğun biraz da ha gelişmiş hali. Gazete ve kurutma kağıtları arasında en az bir hafta bazen bitkiye göre on beş gün boyunca onları kurutuyoruz. Kuruttuktan sonra işleme geçebilmek için -32 santigrat derecede en az üç gün dipfrizde bekletiyoruz. Özel koleksiyon herbaryumları açısından tek olduğumuzu söyleyebilirim. Botanik bahçesi anlamında aktif çalışan tek botanik bahçesiyiz. Şu anki örnek sayımız 10 bine yakın. Farklı üniversiteler ve enstitülerle örnek değiş tokuşu yapıyoruz. O da bize artı kazandırıyor. Bu bahçede sadece benim yayınladığım değil, başka hocalarımızın da yayınladığı 68 tane örneğimiz oldu. Yakın zamanda dijital sisteme de geçeceğiz. Her bir örneğe bir numara veriyoruz. Barkotla bunun örneğini alıyoruz. Bahçede bunun canlı örnekleri olan bir koleksiyonumuz da var. Aynı zamanda anatomi çalışmaları da yapılıyor. Maliküler bazda çalışmalar da yapılıyor.”

Her detayı üzerine düşünülmüş, botanik dünyasını insana her yönüyle aktaracak alanlara sahip olan ve incelikli çalışmalar çıkaran çalışan kadrosu ile NGBB, ülkemiz ve dünyamız için önemli bir değer oluşturuyor.

Yorumlar 1

Bakmadan Geçme