Ne Diyecekti ki?
Abdulhamit Gül'ün Adalet Bakanlığı görevinden istifa etmesinin ardından gözlerin çevrildiği AK Parti'nin 2 numarası Numan Kurtulmuş, sessizliğini bozdu. Gül'ün istifa kararının kendisiyle ilişkilendirilmesine kesin bir dille karşı çıkan Kurtulmuş, 'Son derece haksız, yanlış, art niyetli bir yorum. Katılmam mümkün değil. Sürece nasıl gelindi, bilmiyorum. Bakanların kimler olacağı konusu Cumhurbaşkanı'nın takdiridir' dedi.
Numan Kurtulmuş, Ak Parti genel başkan vekilliği göreviyle partinin Erdoğan'dan sonraki ismi. Erdoğan'ın tasarruflarını eleştirme yetkisi olmadığı gibi konumu itibarı ile bu kararı onaylamak ve hatta savunmak zorunda. Başka ne diyecekti ki?
Numan Kurtulmuş, kendi arkadaşı, samimi dostu, Refah, Saadet ve Has Parti'den yol arkadaşı Abdulhamit Gül'ün görevden alınmasına bir tepki gösterecekse, cümlenin sonunda kendi affını da istemek durumunda kalacaktı.
Devlet tecrübesi ve siyaset terbiyesi, Kurtulmuş'un olumsuz bir açıklama yapmasına elbette engel. Numan Kurtulmuş, bu konuda her ne kadar konuşmamış olsa da ortada bir gerçek var. Ak Parti kendi tabanını oluşturan Milli Görüşten uzaklaşarak MHP eksenli söylemler ortaya koyan Süleyman Soylu ekolüne evriliyor.
Bunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de rolü ve katkısı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, atacağı adımlar konusunda Bahçeli'nin de görüşünü alıyor ve tüm kararlar Süleyman Soylu'yu memnun edecek bir formatta gelişiyor ve sonuçlanıyor.
İçişleri Bakanı Soylu'nun son yılların en vazgeçilmezi olması ve her şeyin onun istediği şekilde cereyan etmesinin Ak Parti tabanındaki etkisi nasıl olur bilemiyoruz.
Bildiğimiz bir şey var ki Ak Parti Genel Merkezi'nin bağımsız ama gerçekten bağımsız bir araştırma şirketine bu olayları soran ve sorgulayan bir anket yaptırmasının zamanının geldiğidir. İnşallah bu konuda da geç kalınmaz.