NASIL BİR ŞEHİR İNŞA EDELİM?
24 OCAK DEPREMİYLE BİRLİKTE EN ÇOK KONUŞULAN VE TARTIŞILAN KONU YENİ İMAR PLANININ NASIL OLACAĞI. ŞEHRİN GELECEK 100 YILINA YÖN VERECEK VE BİR NEVİ GELİŞİMİN VE KALKINMANIN ANAYASASI OLACAK YENİ İMAR PLANININ OLUŞTURULMASINDA ŞEHRİ YIKAN ESKİ PLAN YERİNE ŞEHRİ GELECEĞE GÜVENLİ BİNALARLA TAŞIYACAK, ELAZIĞ'I DURAĞAN VE LOJMANKENT GÖRÜNTÜSÜ İLE TOKİYE MAHKÛM VE MECBUR ETMEYECEK BİR BAKIŞ AÇISI GEREKİYOR.
24 Ocak depreminden hemen sonra devletimizin tüm kurumları çalışmaları anında başlatmış ve halkımızın yaşadığı mağduriyetlerin çözülmesi için önemli çalışmaları hayata geçirmişlerdi. Barınma sorununu ilk etapta kurulan çadır kent, ardından hizmete sunulan konteyner kentlerle çözülmesinin ardından kalıcı konutların inşasına başlandı.
RİSKLİ ALANLA BİRLİKTE GELEN AVANTAJ
Şehrin yeniden yapılandırılması ve inşa çalışmalarında en önemli ve baş etken revize edilecek imar planı olacak. Bu konuda Belediye Başkanlığı tarafından değişik şehir plancılarından görüş ve öneriler alınıyor ve hata yapılmaması adına ciddi bir çalışma süreci devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta Abdullahpaşa, Sürsürü ve Mustafapaşa mahallelerinin belirli alanlarının riskli alan olarak ilan edilmesiyle birlikle önemli bir avantaj daha yakalayan Elazığ'ın bu imknları yerinde ve zamanında kullanması ile ilgili olarak kamuoyunda büyük bir beklenti var.
VİZYONER KİŞİLERLE GÖRÜŞÜLMELİ
Şehrin yeni imar planı için değişik kesimlerin ve uzmanların görüşü alınırken, geçmişin ve 24 ocakta yıkan planda direkt ve dolaylı katkısı ve emeği olan şahısların etkin olması ve bilirkişi olarak görüşlerinin alınmasını büyük bir yanlış olarak değerlendiren vatandaşlar, 1970'lerin kafa ve mantalitesiyle yapılan, geçmişinde hiçbir ufuk ve şehrin kaderinde olumlu anlamda değişiklik yaşatacak ufku ve donanımı olmayan kişilerle yapılacak imarın şehrin ufkunu açmak yerine karartacağına dikkat çeken uzmanlar bu konuda vizyon sahibi isimlerle çalışılmasının doğru olacağını ifade ediyorlar.
Kamuoyunda imar planında 'bir bilen' olarak danışılan ve fikri alınan şu an belediye meclis üyesi de eski bir belediyecinin şehre vereceği hiçbir katkı olamayacağını ifade eden uzmanlar, 'Bu iş o insana kaldıysa bu şehre gerçekten yazık olur' değerlendirmesinde bulundular.
TEK TİP BİNALAR, DURAĞAN BİR ŞEHİR
İmar planını yapıcıları ya da uzman olarak görüşlerine itibar edilen şahısların, şehrin 100 yıl sonrasını öngören, bugün olmayan ve eksikliği hissedilmeyen ihtiyaçları da düşünecek ve bunu planlarına yansıtarak projeksiyon sahibi isimlerden teşkil edilmesi gerektiği dikkat çeken uzmanlar, bu yapılmadığı takdirde şehrin tek tip, tek proje, tek renk binalardan oluşan ve kentsel gelişimine ipotek koyulmuş bir imar planı olacağına dikkat çekiyorlar.
İNİSİYATİF ALINMALI
Şehrin geleceğinin deprem gerçeğini de göz ardı etmeden daha güvenli, daha modern ve fonksiyonel bir yapı stoku ile mümkün olacağını belirten uzmanlar, kat yükseklikleri konusunda 5 ve daha az kat saplantısına düşmeden 10 ya da 8 katlı projelere ağırlık verilmesinin daha doğru olacağını ifade ediyorlar.
24 Ocak depreminin; bitişik nizamından blok nizamına geçişte önemli bir fırsat ve kamuoyu desteğini alma zeminine sağladığına dikkat çeken vatandaşlar, tüm şehirde olmasa bile özellikle merkezi mahallelerde ve riskli alan ilan edilen bölgelerde uygulanmasının doğru olacağını belirtiyorlar.
Deprem sonrası Elazığ'a az katlı ve tek tip binalar önerisi karşısında şehrin yöneticileri ile seçilmişlerin müdahil olmasını isteyen uzmanlar, halkın daha da mağdur ve TOKİ projelerine mahkûm olmaması için inisiyatif alınması, edilgen konumdan aktif ve belirleyici konuma geçilmesinin gerekliliğine vurgu yapıyorlar.
BAKANLIK ÇİFTE STANDART MI UYGULUYOR?
Deprem sonrası şehrimize 5 katı dayatan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın geçmişte 28 kat ile şu anda Çayda Çıra kavşağında ve il özel idaresinin de ortak olduğu, yapım çalışmaları devam eden projeye, deprem yönetmeliklerine uygun olarak mimari ve statik projelere uygun olarak 30 kat yüksekliğindeki binaya da ruhsat verdiğine dikkat çeken uzmanlar, aynı bölgede bulunan ve riskli alan olarak ilan edilen vatandaşa ait binalara 5 kat önerilmesinin şehri kilitleyeceğini ve gelişiminin önünde büyük engel teşkil edeceğini belirtiyorlar.
RİSKLİ ALANLA BİRLİKTE GELEN AVANTAJ
Şehrin yeniden yapılandırılması ve inşa çalışmalarında en önemli ve baş etken revize edilecek imar planı olacak. Bu konuda Belediye Başkanlığı tarafından değişik şehir plancılarından görüş ve öneriler alınıyor ve hata yapılmaması adına ciddi bir çalışma süreci devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta Abdullahpaşa, Sürsürü ve Mustafapaşa mahallelerinin belirli alanlarının riskli alan olarak ilan edilmesiyle birlikle önemli bir avantaj daha yakalayan Elazığ'ın bu imknları yerinde ve zamanında kullanması ile ilgili olarak kamuoyunda büyük bir beklenti var.
VİZYONER KİŞİLERLE GÖRÜŞÜLMELİ
Şehrin yeni imar planı için değişik kesimlerin ve uzmanların görüşü alınırken, geçmişin ve 24 ocakta yıkan planda direkt ve dolaylı katkısı ve emeği olan şahısların etkin olması ve bilirkişi olarak görüşlerinin alınmasını büyük bir yanlış olarak değerlendiren vatandaşlar, 1970'lerin kafa ve mantalitesiyle yapılan, geçmişinde hiçbir ufuk ve şehrin kaderinde olumlu anlamda değişiklik yaşatacak ufku ve donanımı olmayan kişilerle yapılacak imarın şehrin ufkunu açmak yerine karartacağına dikkat çeken uzmanlar bu konuda vizyon sahibi isimlerle çalışılmasının doğru olacağını ifade ediyorlar.
Kamuoyunda imar planında 'bir bilen' olarak danışılan ve fikri alınan şu an belediye meclis üyesi de eski bir belediyecinin şehre vereceği hiçbir katkı olamayacağını ifade eden uzmanlar, 'Bu iş o insana kaldıysa bu şehre gerçekten yazık olur' değerlendirmesinde bulundular.
TEK TİP BİNALAR, DURAĞAN BİR ŞEHİR
İmar planını yapıcıları ya da uzman olarak görüşlerine itibar edilen şahısların, şehrin 100 yıl sonrasını öngören, bugün olmayan ve eksikliği hissedilmeyen ihtiyaçları da düşünecek ve bunu planlarına yansıtarak projeksiyon sahibi isimlerden teşkil edilmesi gerektiği dikkat çeken uzmanlar, bu yapılmadığı takdirde şehrin tek tip, tek proje, tek renk binalardan oluşan ve kentsel gelişimine ipotek koyulmuş bir imar planı olacağına dikkat çekiyorlar.
İNİSİYATİF ALINMALI
Şehrin geleceğinin deprem gerçeğini de göz ardı etmeden daha güvenli, daha modern ve fonksiyonel bir yapı stoku ile mümkün olacağını belirten uzmanlar, kat yükseklikleri konusunda 5 ve daha az kat saplantısına düşmeden 10 ya da 8 katlı projelere ağırlık verilmesinin daha doğru olacağını ifade ediyorlar.
24 Ocak depreminin; bitişik nizamından blok nizamına geçişte önemli bir fırsat ve kamuoyu desteğini alma zeminine sağladığına dikkat çeken vatandaşlar, tüm şehirde olmasa bile özellikle merkezi mahallelerde ve riskli alan ilan edilen bölgelerde uygulanmasının doğru olacağını belirtiyorlar.
Deprem sonrası Elazığ'a az katlı ve tek tip binalar önerisi karşısında şehrin yöneticileri ile seçilmişlerin müdahil olmasını isteyen uzmanlar, halkın daha da mağdur ve TOKİ projelerine mahkûm olmaması için inisiyatif alınması, edilgen konumdan aktif ve belirleyici konuma geçilmesinin gerekliliğine vurgu yapıyorlar.
BAKANLIK ÇİFTE STANDART MI UYGULUYOR?
Deprem sonrası şehrimize 5 katı dayatan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın geçmişte 28 kat ile şu anda Çayda Çıra kavşağında ve il özel idaresinin de ortak olduğu, yapım çalışmaları devam eden projeye, deprem yönetmeliklerine uygun olarak mimari ve statik projelere uygun olarak 30 kat yüksekliğindeki binaya da ruhsat verdiğine dikkat çeken uzmanlar, aynı bölgede bulunan ve riskli alan olarak ilan edilen vatandaşa ait binalara 5 kat önerilmesinin şehri kilitleyeceğini ve gelişiminin önünde büyük engel teşkil edeceğini belirtiyorlar.