'Nasıl bir illetse bu...'
Başlık, yasadışı bahse teşvik ettiği gerekçesiyle ev hapsi ile serbest bırakılan Serdar Ortaç'a ait.
"Evimi barkımı aldı, paramı aldı, evliliğimi aldı, sağlığımı aldı, yetmedi bir de adliyeye düşürdü. Herkes kumarbaz olmuş. En az 50 milyon kumarbaz var. Bırakmazsanız hepinizin başına böyle şeyler gelecek!"
Serdar Ortaç, kendi düştüğü bataklığa neredeyse ülkenin yarısının düştüğünü ve bunu bağımlılığın en kötüsü olduğunu ifade ediyor.
50 milyon sayısı abartılı olabilir belki. Ama birçok insan kendi çapında ve maddi gücüyle orantılı bir şekilde bahis oynadığı ve kimsenin haberi olmadığı için sayı az olabilir.
Kaybettiklerinden dolayı ‘Bir daha tövbe' demesine rağmen öz denetim ve psikolojik gevşeklik gösterip kazanma umuduyla ikinci şansı arayan hayalperestler ve büyük kazanç masallarıyla avunanların akıbeti Serdar Ortaç gibi olabiliyor ve çok şey kaybedebiliyor.
Aslında tüm bu bağımlılar, devasa oyunun figüranları. Kolay yoldan para kazanmanın iştahına kapılmış hayalperestler.
Sözde küçük bir yatırımla, büyük kazanılacak. Parıltılı sözler, ışıltılı vaatler… Sonuç; her birinin arkasında borç batağına saplanmış hayatlar, yitip giden umutlar ve kaybolmuş gençlik…
Bahis siteleri ya da kumar platformları artık toplumu yok etmenin zemini haline gelmişse, bu mecralara ulaşmak ve oynamak da zorlaştırılmalı. Kazancının çok üstünde bir meblağla bahis oynayanların sonunun hüsran olmaması için de yasal önlemler alınmalı.