MUTLU ANLAR ACIYA DÖNÜŞMESİN
Salgının beklenen ikinci dalgası geldi. Yaz aylarında olmamıza virüsün sıcak yerine soğuğu daha sevdiği gerçeğine rağmen salgının ilk başladığı günlerdekinden daha hızlı ve defakto yayılması da gösteriyor ki kış aylarında işimiz daha çok zor.
Yetkililerin salgının en çok bulaştığı alanlar olarak gösterdiği düğün ve nişan törenlerinde ne yazık ki tedbirsizlik had safhada.
Adamlar düğüne gidiyor, halaylarını çekiyor, fiziki mesafe ve maske kuralına uymuyor bu da yetmezmiş gibi birileri de bir marifetmişçesine bu görüntüleri çekip yayınlıyor.
İronik ve fakat bizi en iyi özetleyen bir sosyal medya paylaşımında aynen şu cümleler zikredilmişti. 'Sağlık Bakanı Koca açıkladı: Bundan sonra hastanelerimizde Covid-19 testi yapmayı kestik. Artık zek testi yapıyoruz'
Durum aynen de bu. Bile bile, göstere göstere salgına davetiye çıkartıyoruz. Ve bizim duyarsızlığımız bir gün sonra bulunduğumuz ortamdaki tüm masum insanları da tehdit ediyor.
Düğün dernek elbette bizim geleneğimizdir, töremizdir ve yapılmalıdır. Ancak 'ömürde bir kere' gerekçesine sığınıp tüm tedbirleri elden bırakmak inanın ki sonrasında bizleri hem pişman hem de vicdan azabına duçar edecektir.
Lütfen ama lütfen dikkat. Tüm düğünlere gitmek gibi bir zorunluluğumuz olmadığı gibi bu dönemde düğün sahiplerinin de böyle bir kesin beklentisi de yok.
Gidilmesinde mutlak bir zaruret olan ve gidilmediğinde ailevi krizlere sebep olacak düğünlere gidelim. Gittiğimiz düğünde de hem süre hem de diğer kuralla uyup, akrabalık ve dostluk vazifemizi yerine getirip ayrılalım mekndan. Hepi topu bu…
Adamlar düğüne gidiyor, halaylarını çekiyor, fiziki mesafe ve maske kuralına uymuyor bu da yetmezmiş gibi birileri de bir marifetmişçesine bu görüntüleri çekip yayınlıyor.
İronik ve fakat bizi en iyi özetleyen bir sosyal medya paylaşımında aynen şu cümleler zikredilmişti. 'Sağlık Bakanı Koca açıkladı: Bundan sonra hastanelerimizde Covid-19 testi yapmayı kestik. Artık zek testi yapıyoruz'
Durum aynen de bu. Bile bile, göstere göstere salgına davetiye çıkartıyoruz. Ve bizim duyarsızlığımız bir gün sonra bulunduğumuz ortamdaki tüm masum insanları da tehdit ediyor.
Düğün dernek elbette bizim geleneğimizdir, töremizdir ve yapılmalıdır. Ancak 'ömürde bir kere' gerekçesine sığınıp tüm tedbirleri elden bırakmak inanın ki sonrasında bizleri hem pişman hem de vicdan azabına duçar edecektir.
Lütfen ama lütfen dikkat. Tüm düğünlere gitmek gibi bir zorunluluğumuz olmadığı gibi bu dönemde düğün sahiplerinin de böyle bir kesin beklentisi de yok.
Gidilmesinde mutlak bir zaruret olan ve gidilmediğinde ailevi krizlere sebep olacak düğünlere gidelim. Gittiğimiz düğünde de hem süre hem de diğer kuralla uyup, akrabalık ve dostluk vazifemizi yerine getirip ayrılalım mekndan. Hepi topu bu…