Musiki İle Sağlık Olur mu?
Kur'ân'dan indirdiğimiz şeyler, mü'minler için şifadır ve rahmettir
Kur'n'dan indirdiğimiz şeyler, mü'minler için şifadır ve rahmettir. Ve zalimlerin sadece hüsranını (kaybettiği dereceleri) arttırır. İSR-82:
Geçmişten günümüze müzikle tedavi, Türk müziğinin tedavi amaçlı kullanımı ve tıbbi uygulamalarının şifaya yolculuk olduğunu biliyor muyuz? Mesela, rast makamı felce, ırak makamı ateşli hastalıklara, zirefkend makamı eklem ağrılarına, rehavi makamı baş ağrısına, zengüle makamı kalple ilgili rahatsızlıklara, hicaz makamı idrar çıkarma sorunlarına, buselik makamı kulunca, uşşak makamı ayak ağrılarına, hüseyni makamı mide ağrısı, kalp ve ciğerlerde oluşan iltihaplara, neva makamı siyatik ağrılarına iyi geldiği söylenmektedir.
Müziğin kalp hızı, kan basıncı gibi çeşitli fizyolojik parametreler üzerinde etkilerini araştıran ve bildiren çalışmaların sayısı yüksek düzeydedir. Bu konu ile ilgili Başkentte çok kıymetli bir Profesör ile hafta sonu sohbetimizde konu ile ilgili bilgileri beni de şaşırttı.
Yine Peygamber Efendimiz (SAV): 'Mü'min kulağından sulanır' hadis-i şerifindeki geçen su ifadesi mecazi bir anlam taşıması aynı zamanda eskilerin yağmura, rahmet demesi bu benzetmelerin bir tesadüf olmadığı, tevafuk olduğunu ortaya koymaktadır.
Ayrıca, hastalıkların tedavisinde kullanılan bu makamların dinleneceği saatlerde bir o kadar önemlidir. Mesel nihavent makamı öğleden sonra daha etkiliyken, rast makamı gece ve seher vakitlerinde daha etkilidir.
Son yıllarda müzikle tedaviye ilgi artmış olduğunu görmekteyiz. Tıp alanında bu konuda bir çok araştırmalar yapılıyor ve musikinin önemini ortaya koyuyor. Ülkemizde Türk müziğinin kronik ve psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılmasına dair çalışmalar gün geçtikçe artmaktadır.
Harput - Elazığ Müziği ve Oyunları da, bu çeşninin bir tezahürü olarak etkili ve nitelikli nağmeleri ve derin kültür izleri barındıran ezgileriyle karşımıza çıkmıştır. En önemli konu ise Halk Müziği ve Sanat Müziğine eserler çıkarmıştır. Bunun yanına Tasavvuf Müziğine de ekleyebiliriz.
Ama görünen acı bir konu var ki; yerel musiki ancak derneklerin eğitim ve meşk faaliyetleriyle ayakta tutulmasıdır. Oysaki bu konu ile ilgili geniş çaplı bir proje hazırlanabilir. Sağlık ve musikiyi bir çatı altında toplayarak yeniliğe imza atılabilir, kültürel ve sosyal bir faaliyet gerçekleştirilebiliriz.
Hülasa, musikiye önem verilmeli ve toplum bu konuda bilinçlendirmelidir. İnsanların musiki ile iç içe yaşamasını sağlanmalıdır. Belediyeler mahdigereler arası musiki alanında yarışmalar ve etkinlikler katmalı, iller arası musikinin tanıtım fuarları düzenlenmelidir. Elde ettiğimiz ama yitirmeye yüz gösterdiğimiz musikiyi canlandırmamız gerekmektedir.
Geçmişten günümüze müzikle tedavi, Türk müziğinin tedavi amaçlı kullanımı ve tıbbi uygulamalarının şifaya yolculuk olduğunu biliyor muyuz? Mesela, rast makamı felce, ırak makamı ateşli hastalıklara, zirefkend makamı eklem ağrılarına, rehavi makamı baş ağrısına, zengüle makamı kalple ilgili rahatsızlıklara, hicaz makamı idrar çıkarma sorunlarına, buselik makamı kulunca, uşşak makamı ayak ağrılarına, hüseyni makamı mide ağrısı, kalp ve ciğerlerde oluşan iltihaplara, neva makamı siyatik ağrılarına iyi geldiği söylenmektedir.
Müziğin kalp hızı, kan basıncı gibi çeşitli fizyolojik parametreler üzerinde etkilerini araştıran ve bildiren çalışmaların sayısı yüksek düzeydedir. Bu konu ile ilgili Başkentte çok kıymetli bir Profesör ile hafta sonu sohbetimizde konu ile ilgili bilgileri beni de şaşırttı.
Yine Peygamber Efendimiz (SAV): 'Mü'min kulağından sulanır' hadis-i şerifindeki geçen su ifadesi mecazi bir anlam taşıması aynı zamanda eskilerin yağmura, rahmet demesi bu benzetmelerin bir tesadüf olmadığı, tevafuk olduğunu ortaya koymaktadır.
Ayrıca, hastalıkların tedavisinde kullanılan bu makamların dinleneceği saatlerde bir o kadar önemlidir. Mesel nihavent makamı öğleden sonra daha etkiliyken, rast makamı gece ve seher vakitlerinde daha etkilidir.
Son yıllarda müzikle tedaviye ilgi artmış olduğunu görmekteyiz. Tıp alanında bu konuda bir çok araştırmalar yapılıyor ve musikinin önemini ortaya koyuyor. Ülkemizde Türk müziğinin kronik ve psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılmasına dair çalışmalar gün geçtikçe artmaktadır.
Harput - Elazığ Müziği ve Oyunları da, bu çeşninin bir tezahürü olarak etkili ve nitelikli nağmeleri ve derin kültür izleri barındıran ezgileriyle karşımıza çıkmıştır. En önemli konu ise Halk Müziği ve Sanat Müziğine eserler çıkarmıştır. Bunun yanına Tasavvuf Müziğine de ekleyebiliriz.
Ama görünen acı bir konu var ki; yerel musiki ancak derneklerin eğitim ve meşk faaliyetleriyle ayakta tutulmasıdır. Oysaki bu konu ile ilgili geniş çaplı bir proje hazırlanabilir. Sağlık ve musikiyi bir çatı altında toplayarak yeniliğe imza atılabilir, kültürel ve sosyal bir faaliyet gerçekleştirilebiliriz.
Hülasa, musikiye önem verilmeli ve toplum bu konuda bilinçlendirmelidir. İnsanların musiki ile iç içe yaşamasını sağlanmalıdır. Belediyeler mahdigereler arası musiki alanında yarışmalar ve etkinlikler katmalı, iller arası musikinin tanıtım fuarları düzenlenmelidir. Elde ettiğimiz ama yitirmeye yüz gösterdiğimiz musikiyi canlandırmamız gerekmektedir.