Musallada yatan vicdanımızdır
İtiraf edeyim ki Narin'in mutlaka canlı olarak bulunacağına inanıyordum. Ve yine arama çalışmalarından bir müjde bekliyordum. Dolayısıyla bu umudun beslediği iyimser duygularım, olayın vahşetle sonuçlanmayacağına dair bir beklentiye itmişti beni.
Ancak beklentimiz boşa çıkmış ve Narin'in o narin vücudu kaybolduktan 19 gün sonra dere kenarında çuval içinde ölü olarak bulunmuştu.
Tüm detaylarının çorap söküğü gibi aydınlığa kavuşacağı bu vahşi katliamın sorumluları en ağır cezayı alsa ve hatta idam edilse de masum ve günahsız 8 yaşındaki Narin Güran artık yok.
Konuyla ilgili en güzel yorumu ve konuşmayı komşu köyde kılınan cenaze namazında kısa bir konuşma yapan imam yaptı.
Törende konuşan imam, "Bugün burada musallada yatan bizim vicdanımızdır, insanlığımızdır. Cenabı Hak bizi vicdan sahibi insanlardan eylesin. Ahlaklı insanlardan eylesin. İnşallah toplum olarak insanlığımızı yeniden hatırlarız. Narin'imiz cennettedir. Masum bir yavrumuz katledildi. Emin olun cennettedir. Bunun mutlaka hesabı sorulacaktır. Bu yavrumuzun cenazesini kılıyoruz, Allah'a nasıl hesap vereceğiz? Vicdanımız, insanlığımız... Bunu yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor"
Evet musalla taşında yatan hepimizin vicdanıydı, insanlığımızdı. Daha doğrusu vicdanını, ahlakını, değerlerini kaybetmiş her birimizdi, insanlığımızdı.
Nasıl kalkarız bu sınavın altından, nasıl ve ne getirir bizi bize bilmiyoruz ama sanki çok kirlendi bu dünya. Ve sanki kirlenen bu dünyanın kıyameti, en çok da masum çocuklar ve kadınlar üzerinde kopuyor.