MÜNKER VE NEKİR CUNTACIYI BEKLİYOR
12 Eylül Darbesi'nin mimarı, 7
12 Eylül Darbesi'nin mimarı, 7. Cumhurbaşkanı cuntacı Kenan Evren, 98 yaşında hayatını kaybetti.
Mesleğim gereği Ulusal Basın Ajansı'nda (UBA) çalışırken Kenan Evren'i ve haberlerini çok kez takip eden gazetecilerden oldum.
Daha çok genç yaşta baskı altında haber yapmayı, yaptığımız haberleri sıkı yönetim komutanlarına onaylatıp geçmeyi öğrendim.
Bazen esas duruşta durmayı, bazen, bir nefeste soru sormayı öğrendim. Bazen soru sorarken, çatık kaşlı askerlerin gözleriyle tehditlerini, bazen de sigara izmariti kadar ülkem insanına değer verilmediğini ve darbenin CİA ile birlikte yapıldığını öğrendim.
Yakın tarihin en canlı tanığı olan Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve eski gazeteci ağabeylerim, ustalarım Recep Bağcı ve Bedrettin Keleştimur'la bu olayları beraber yaşadık...
Aradan yıllar geçti, o dönemin Padişahı Evren ve Şahinkaya'nın 21 Aralık 1979'da dönemin Başbakanına verdikleri muhtırayla Anayasayı ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu işledikleri, 12 Eylül 1980'de de cebren Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı tağyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül eden TBMM'yi ıskat ve cebren men suçunu işledikleri gerekçesiyle eylemlerine uyan 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesi gereğince 'ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezasına çarptırıldı.
Evet güzel bir söz,' Herkes ettiğini çeker' veya diğer bir tarifle, ' Zulüm Payidar olmaz' diye...
Türk adaleti tarafından verilen karar Yargıtay'a temyiz için gönderildi. Kenan Evren, rütbeleri sökülüp, Er olarak yaşamalıydı, ama olmadı.
36 insanın idamını imzalayan Kenan Evren, halk diliyle meydanlarda konuşarak, gönül almaya çalışırken, bir gün tarihin kendisini affetmeyeceğini hiç hesap etmedi.
Ölünün arkasından konuşulmaz... İyiyse Allah'ın rahmeti, Kenan Evren gibiyse toprağı bol olsun der aziz millet.
Evet, bu aziz millet, idam edilen Cevdet Karakuşları, Mustafa Pehlivanoğlu'nu ve daha nicelerini unutmadı.
CİA organizasyonuyla yapılan 12 Eylül darbesi ülkeden çok şey aldı götürdü. O dönem Türk ulusu konunun vahametini pek fark edememiş, adeta namlu ve süngülerin önünde esir kalmış, yapılanları meşru olarak zorla kabul etmişti.
12 Eylül'de yaşananların CİA oyunu olduğunu bazı polis kayıtları, 'bir silahla hem sağcı, hem solcu öldürülüyor' demesiyle yaşananların tesadüf olmadığı ortayı çıkınca bütün kesimler uyandı.
Yani darbe CİA ve TSK tarafından yapılmış ancak, otorite sapla samanı ayırt etmeden vatan hainlerini asacağına, vatan kahramanlarının da asılmasına izin vermiştir.
Bugün 78'ler kuşağı dediğimiz Celdigeretin Can'lar günah çıkarmaya kalksa da o dönem DEV-YOL'un eylemleriyle ülke kan gölüne dönmüştür. Bugün Kenan Evren'nin cuntacı olduğunu söyleyen 78'ler hareketi üyeleri o dönem ülkenin kaos haline girmesindeki en büyük sebeplerden biridir. 78'ler hareketi mensupları önce kendi yaptıklarını anlatsınlar, daha sonra Kenan Evren'i hep birlikte yerden yere vursunlar.
Özet olarak Kenan Evren için hesap günü. Önce musdigera taşı, sonra Münker ve Nekir denilen iki melekle hesaplaşacak.
Evet bende hakkımı helal etmiyorum.
Allah Mütekebbir'dir.
Mesleğim gereği Ulusal Basın Ajansı'nda (UBA) çalışırken Kenan Evren'i ve haberlerini çok kez takip eden gazetecilerden oldum.
Daha çok genç yaşta baskı altında haber yapmayı, yaptığımız haberleri sıkı yönetim komutanlarına onaylatıp geçmeyi öğrendim.
Bazen esas duruşta durmayı, bazen, bir nefeste soru sormayı öğrendim. Bazen soru sorarken, çatık kaşlı askerlerin gözleriyle tehditlerini, bazen de sigara izmariti kadar ülkem insanına değer verilmediğini ve darbenin CİA ile birlikte yapıldığını öğrendim.
Yakın tarihin en canlı tanığı olan Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve eski gazeteci ağabeylerim, ustalarım Recep Bağcı ve Bedrettin Keleştimur'la bu olayları beraber yaşadık...
Aradan yıllar geçti, o dönemin Padişahı Evren ve Şahinkaya'nın 21 Aralık 1979'da dönemin Başbakanına verdikleri muhtırayla Anayasayı ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu işledikleri, 12 Eylül 1980'de de cebren Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı tağyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül eden TBMM'yi ıskat ve cebren men suçunu işledikleri gerekçesiyle eylemlerine uyan 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesi gereğince 'ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezasına çarptırıldı.
Evet güzel bir söz,' Herkes ettiğini çeker' veya diğer bir tarifle, ' Zulüm Payidar olmaz' diye...
Türk adaleti tarafından verilen karar Yargıtay'a temyiz için gönderildi. Kenan Evren, rütbeleri sökülüp, Er olarak yaşamalıydı, ama olmadı.
36 insanın idamını imzalayan Kenan Evren, halk diliyle meydanlarda konuşarak, gönül almaya çalışırken, bir gün tarihin kendisini affetmeyeceğini hiç hesap etmedi.
Ölünün arkasından konuşulmaz... İyiyse Allah'ın rahmeti, Kenan Evren gibiyse toprağı bol olsun der aziz millet.
Evet, bu aziz millet, idam edilen Cevdet Karakuşları, Mustafa Pehlivanoğlu'nu ve daha nicelerini unutmadı.
CİA organizasyonuyla yapılan 12 Eylül darbesi ülkeden çok şey aldı götürdü. O dönem Türk ulusu konunun vahametini pek fark edememiş, adeta namlu ve süngülerin önünde esir kalmış, yapılanları meşru olarak zorla kabul etmişti.
12 Eylül'de yaşananların CİA oyunu olduğunu bazı polis kayıtları, 'bir silahla hem sağcı, hem solcu öldürülüyor' demesiyle yaşananların tesadüf olmadığı ortayı çıkınca bütün kesimler uyandı.
Yani darbe CİA ve TSK tarafından yapılmış ancak, otorite sapla samanı ayırt etmeden vatan hainlerini asacağına, vatan kahramanlarının da asılmasına izin vermiştir.
Bugün 78'ler kuşağı dediğimiz Celdigeretin Can'lar günah çıkarmaya kalksa da o dönem DEV-YOL'un eylemleriyle ülke kan gölüne dönmüştür. Bugün Kenan Evren'nin cuntacı olduğunu söyleyen 78'ler hareketi üyeleri o dönem ülkenin kaos haline girmesindeki en büyük sebeplerden biridir. 78'ler hareketi mensupları önce kendi yaptıklarını anlatsınlar, daha sonra Kenan Evren'i hep birlikte yerden yere vursunlar.
Özet olarak Kenan Evren için hesap günü. Önce musdigera taşı, sonra Münker ve Nekir denilen iki melekle hesaplaşacak.
Evet bende hakkımı helal etmiyorum.
Allah Mütekebbir'dir.