MUHALİFLİKTEN PM'YE
Elazığ CHP Milletvekili Gürsel Erol, CHP içinde önemli bir figür ve potansiyel lider adayı. Genel başkan Kılıçdaroğlu'na önceleri muhalif bir duruş sergileyen, Genel Merkez önünde genel başkanın istifasını isteyecek kadar muhalifliğini ileri götüren ancak sonrasında uzlaşı siyasetinde karar kılıp genel merkez ve Kılıçdaroğlu ile yakınlaşan Gürsel Erol, partide önemli bir kurul olan Parti Meclisi üyeliği için adaylığını açıklamış.
Bu göreve neden talip olduğunu bakın nasıl mizah etmiş tabanına Erol;
'Bugün ve gelecek; Cumhuriyeti kuran, onu demokrasi ile taçlandıran, eşitlik, özgürlük, dayanışma ve hakça bölüşüm gibi sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini bu topraklara getiren partinin önüne şimdi de dördüncü büyük atılımı şart koşmaktadır.
31 Mart seçimleri sonrasında 11 büyükşehir ve 10 il olmak üzere toplam 21 kentin belediyesi Cumhuriyet Halk Partililer tarafından yönetiliyor, bu kentlerde yaklaşık 40 milyon yurttaşımız yaşıyor, diğer bir ifadeyle Türkiye nüfusunun yarısının Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından yönetildiğini söylemek mümkündür.
İnanıyorum ki bu hafta sonu yapacağımız İktidar Kurultayımız tarih kadar köklü, her birimizin yaşamından daha eski, ömrümüzden uzun ideallerimizin gerçekleşmesi için ilk başlangıç, muhalefette yaptığımız son kurultay olacaktır.
41 yıl sonra Elazığ'dan seçilmiş bir milletvekili olarak kurultayımızda Parti Meclisi Üyeliğine aday olacağım, delegelerimizin demokratik sağduyu ile her zaman olduğu gibi doğru kararı vereceklerini bilinci ile kurultayımızın tüm Türkiye'ye hayırlı olmasını diliyorum.'
Buraya kısmen aldığımız açıklamanın genel konu ve teması ise CHP'nin son yıllarda yakaladığı seçim başarıları. Bunları söylemiş Sayın Gürsel Erol ama bu başarının kendisinin bir dönem azılı muhalifi olan mevcut CHP yönetimin başarısı olduğunu da belki bilmeden teyit, tekit ve kabul etmiş.
Karşı gelinen, politikaları ve siyaset tarzını eleştiri yağmuruna tuttuğunuz ve millet ittifakı olmasaydı 41 sene daha milletvekili seçilemeyeceğiniz bir partinin meclisine girmek elbette önemli.
Bizler her ne kadar oyumuz olmasa da Erol'un iyi bir oy alarak PM'ye girmesinden büyük memnuniyet duyacağımızı ifade ediyoruz. Şehir muhalefeti kadar parti içi muhalefetin de güçlü olmasının ülkeye, demokrasiye kazanımlarını ve artılarını bildiğimiz için bunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. İnşallah Gürsel Erol, parti içi gücüne güç katmak için bu seçimden zaferle çıkar.
'Bugün ve gelecek; Cumhuriyeti kuran, onu demokrasi ile taçlandıran, eşitlik, özgürlük, dayanışma ve hakça bölüşüm gibi sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini bu topraklara getiren partinin önüne şimdi de dördüncü büyük atılımı şart koşmaktadır.
31 Mart seçimleri sonrasında 11 büyükşehir ve 10 il olmak üzere toplam 21 kentin belediyesi Cumhuriyet Halk Partililer tarafından yönetiliyor, bu kentlerde yaklaşık 40 milyon yurttaşımız yaşıyor, diğer bir ifadeyle Türkiye nüfusunun yarısının Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından yönetildiğini söylemek mümkündür.
İnanıyorum ki bu hafta sonu yapacağımız İktidar Kurultayımız tarih kadar köklü, her birimizin yaşamından daha eski, ömrümüzden uzun ideallerimizin gerçekleşmesi için ilk başlangıç, muhalefette yaptığımız son kurultay olacaktır.
41 yıl sonra Elazığ'dan seçilmiş bir milletvekili olarak kurultayımızda Parti Meclisi Üyeliğine aday olacağım, delegelerimizin demokratik sağduyu ile her zaman olduğu gibi doğru kararı vereceklerini bilinci ile kurultayımızın tüm Türkiye'ye hayırlı olmasını diliyorum.'
Buraya kısmen aldığımız açıklamanın genel konu ve teması ise CHP'nin son yıllarda yakaladığı seçim başarıları. Bunları söylemiş Sayın Gürsel Erol ama bu başarının kendisinin bir dönem azılı muhalifi olan mevcut CHP yönetimin başarısı olduğunu da belki bilmeden teyit, tekit ve kabul etmiş.
Karşı gelinen, politikaları ve siyaset tarzını eleştiri yağmuruna tuttuğunuz ve millet ittifakı olmasaydı 41 sene daha milletvekili seçilemeyeceğiniz bir partinin meclisine girmek elbette önemli.
Bizler her ne kadar oyumuz olmasa da Erol'un iyi bir oy alarak PM'ye girmesinden büyük memnuniyet duyacağımızı ifade ediyoruz. Şehir muhalefeti kadar parti içi muhalefetin de güçlü olmasının ülkeye, demokrasiye kazanımlarını ve artılarını bildiğimiz için bunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. İnşallah Gürsel Erol, parti içi gücüne güç katmak için bu seçimden zaferle çıkar.