Muhalif medya karpuz gibi bölündü
Sözcü TV ana haber sunucusu Fatih Portakal'ın Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker ve Halk TV sunucusu Seda Selek'in gözaltına alınması sonrası yaptığı yorum büyük ses getirdi.
Barış Pehlivan'ın izin vermemesine rağmen bilirkişi ile yaptığı röportajı yayınlamasını gazetecilik etiği açısından doğru bulmadığını ifade eden Portakal, 'Barış çok iyi bir gazeteci olabilir ama o bilirkişiyle yapmış olduğu konuşmayı etrafındakilere dinletsin. Ve o kişinin 'Ben Halk TV'ye çıkmak, yayınlanmasını istemiyorum' demesi dahi, hatta alenen dinlendiği yerde, adresini sorması ve bunu daha sonra nasıl bir editöryel masaları var bilmiyorum ama bunu istemeyen bir kişinin bu söylemi üzerine bile eğer bunu yayınlıyorsanız bu bir hata, yanlış, yapmamanız gerekiyor' ifadelerine yer verdi.
YouTube'de canlı yayın açarak kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt veren Portakal, 'Gelen tepkileri anlıyorum. Karpuz gibi bölünme içindeyiz. Yanlış yapılsa bile koruma inancındayız düşünce olarak. Ben yanlışın peşinden gitmem. O zaman doğruya ulaşamam' dedi.
Bir izleyicinin 'Büyükelçiliği kaptın' yorumuna okuyan Portakal gülerek 'Ne kadar bilgi sahibi olduğumuz önemli' yanıtını verdi. Başka bir izleyici Portakal'a 'Seni de mi satın aldılar?' yazdı. Portakal bu yazıya ise 'Bu da enteresan bir yaklaşım' karşılığını verdi.
Bu tartışma bile muhalif medyanın gazetecilik adı altında nasıl savrulduğunun en çarpıcı ve bariz örneği. Bir kişi ile görüşüyorsunuz ve size ısrarla 'yayınlama' diyor ve siz sırf acar gazeteci olma adına tüm basın etik kurallarını yok sayarak hatta bile isteye ve kasten yayınlıyorsunuz.
Bu yaptığınız ilkesizlikten dolayı söz konusu kişi sizin hakkınızda şikyetçi oluyor ve ifadeye çağrılıyorsunuz. Bunun hemen ardında da 'susturulmak isteniyoruz' teraneleri ile kendi cenahınız da şöhret bulup kendinize değer atfediyorsunuz.
Tamam, bu meslekteki objektif değil hasmane tutumunuz sizi meclise taşıyabilir ama bu yaptığınızın mesleki anlamda yanlış olduğunu aynı mahalleden arkadaşınız Fatih Portakal da söylüyorsa ve sizler bu kez de oklarınızı Fatih Portakal'a yönlendirip onu itibarsızlaştırmaya çalıyorsanız demek ki sizin gazetecilikten anladığınız sizden olmayanları yıpratmak ve yok etmek.
Tüm bu yanlışlara rağmen çıkıp bir de sözde objektif gazeteci raconu kesmiyor musunuz? Pes yani pes…