MİLLETVEKİLLERİNDEN ÖZLENEN TABLO
Elazığ, yakın siyasi tarihine hemen hepimiz aşinayız
Elazığ, yakın siyasi tarihine hemen hepimiz aşinayız. Özellikle Ak Parti iktidarları süresince şehrimizden seçilen milletvekillerinin değil diğer partiler, kendi partilerinden olan milletvekilleriyle bile uyumlu çalıştıkları pek de söylenemezdi.
Ekran ve mikrofon karşısında her ne kadar 'bizler, abi-kardeş gibi çalışıyoruz' gibi cümleler ifade edilse de bizim meslekteki haber atlatma misali, diğer vekilleri nasıl atlatırım da şehirle ilgili bir hizmetin bombasını patlatırım gibi çocuksu davranışların içine girildiği çok olurdu.
Diğer milletvekili arkadaşlarını atlatıp da bombayı patlatmasının şehirdeki yansıması ise beklenilenin tersi bir bomba şeklinde tezahür ederdi. Çoğunlukla çiftçilerin rutin ödeme planına bağlanan destekleme primlerinin ödenmesine başlandığı gibi haberi basından büyük bir zafer edasıyla canlı yayında açıklayan milletvekili, kendisi gönüllerde yüceldiğini ve şahsı adına iyi bir sükse yaptığını düşünse de vatandaş bu tabloyu izleyince acı acı tebessüm ediyordu.
1 Kasım seçim sonuçlarının ardından sayın milletvekillerimizin ortaya koyduğu tablo, bu ezberleri bozacak gibi görülüyor. İl başkanı, Belediye Başkanı ve 4 milletvekilimizin sık sık Elazığ'da ve Ankara'da şehrimiz merkezli toplantılar yapmaları, birlikte bakanlarla görüşmeler gerçekleştirmeleri ve bu önemli gelişmeler karşısında da hiçbir vekilin öne çıkma gibi bir endişe ve derdinin olmaması bizi ümitlendiren ve geleceğe daha umutla bakmamıza sebep olan.
Geçtiğimiz hafta içinde vekil, Belediye Başkanı ve İl Başkanının da Ankara'da gerçekleştirdikleri bir dizi toplantılar da gösteriyor ki 1 Kasım da değişen sadece milletvekilleri değil zihniyet olmuş. Hani bir şey değişti her şey değişti diye bir söz var ya...
Elazığ'da da kendine saygısı ve özgüveni olan, yaptığı bir çalışmayı ve başarıyı kendi gayreti ve çabası olsa dahi ekip ruhunda eritme olgunluğu ve karakterine sahip, kendine ve arkadaşlarına saygısı olan milletvekillerimiz şehir adına önemli bir şans ve kazanım.
Milletvekillerinin şehrin projeleri ve gelecek hizmetler konusunda ortaya koydukları ve ortak akıla dayalı ekip çalışmasının, şehrin kalkınmasında önemli görevlere ve yetkilere sahip il bürokrasisinin oluşumunda da gösterecek olmasını anlamlı ve çok zaruri görüyoruz.
Geçmişte kim kime ne kadar yakın ve yalakalık ediyorsa o vekil tarafından İl ve Bölge Müdürlüğüne atanıyordu. Ve ilginçtir aynı bürokratlar her seçim döneminde yine iktidar vekillerine yakın durmakla birlikte olası muhalefet vekil ya da vekil adaylarına da sıcak mesajlar göndermekten geri kalmıyordu. Yine bu tip bürokratlar sırf kendilerini samimi göstermek adına tüm milletvekili adaylarının katılımıyla salon toplantısı düzenlemekle birlikte kendisinin kameralara görünmeyeceği kör noktalarda saklanma tutarsızlıklarının mevcut milletvekillerimiz tarafından çok iyi değerlendirileceğini bilmek Elazığlıları mutlu ediyor.
Elazığlılar bürokratları ve onların hizmet heyecanını önemsiyor. Onların atacağı ve atamadığı her adımın hesabı 4 yıl sonra siyasilerden yani milletvekillerinden sorulacaksa bu konuda milletvekillerinin duyarsız kalması aldıkları oylara, kendilerine güvenen insanlara ve şehrimize haksızlık olur.
Ekran ve mikrofon karşısında her ne kadar 'bizler, abi-kardeş gibi çalışıyoruz' gibi cümleler ifade edilse de bizim meslekteki haber atlatma misali, diğer vekilleri nasıl atlatırım da şehirle ilgili bir hizmetin bombasını patlatırım gibi çocuksu davranışların içine girildiği çok olurdu.
Diğer milletvekili arkadaşlarını atlatıp da bombayı patlatmasının şehirdeki yansıması ise beklenilenin tersi bir bomba şeklinde tezahür ederdi. Çoğunlukla çiftçilerin rutin ödeme planına bağlanan destekleme primlerinin ödenmesine başlandığı gibi haberi basından büyük bir zafer edasıyla canlı yayında açıklayan milletvekili, kendisi gönüllerde yüceldiğini ve şahsı adına iyi bir sükse yaptığını düşünse de vatandaş bu tabloyu izleyince acı acı tebessüm ediyordu.
1 Kasım seçim sonuçlarının ardından sayın milletvekillerimizin ortaya koyduğu tablo, bu ezberleri bozacak gibi görülüyor. İl başkanı, Belediye Başkanı ve 4 milletvekilimizin sık sık Elazığ'da ve Ankara'da şehrimiz merkezli toplantılar yapmaları, birlikte bakanlarla görüşmeler gerçekleştirmeleri ve bu önemli gelişmeler karşısında da hiçbir vekilin öne çıkma gibi bir endişe ve derdinin olmaması bizi ümitlendiren ve geleceğe daha umutla bakmamıza sebep olan.
Geçtiğimiz hafta içinde vekil, Belediye Başkanı ve İl Başkanının da Ankara'da gerçekleştirdikleri bir dizi toplantılar da gösteriyor ki 1 Kasım da değişen sadece milletvekilleri değil zihniyet olmuş. Hani bir şey değişti her şey değişti diye bir söz var ya...
Elazığ'da da kendine saygısı ve özgüveni olan, yaptığı bir çalışmayı ve başarıyı kendi gayreti ve çabası olsa dahi ekip ruhunda eritme olgunluğu ve karakterine sahip, kendine ve arkadaşlarına saygısı olan milletvekillerimiz şehir adına önemli bir şans ve kazanım.
Milletvekillerinin şehrin projeleri ve gelecek hizmetler konusunda ortaya koydukları ve ortak akıla dayalı ekip çalışmasının, şehrin kalkınmasında önemli görevlere ve yetkilere sahip il bürokrasisinin oluşumunda da gösterecek olmasını anlamlı ve çok zaruri görüyoruz.
Geçmişte kim kime ne kadar yakın ve yalakalık ediyorsa o vekil tarafından İl ve Bölge Müdürlüğüne atanıyordu. Ve ilginçtir aynı bürokratlar her seçim döneminde yine iktidar vekillerine yakın durmakla birlikte olası muhalefet vekil ya da vekil adaylarına da sıcak mesajlar göndermekten geri kalmıyordu. Yine bu tip bürokratlar sırf kendilerini samimi göstermek adına tüm milletvekili adaylarının katılımıyla salon toplantısı düzenlemekle birlikte kendisinin kameralara görünmeyeceği kör noktalarda saklanma tutarsızlıklarının mevcut milletvekillerimiz tarafından çok iyi değerlendirileceğini bilmek Elazığlıları mutlu ediyor.
Elazığlılar bürokratları ve onların hizmet heyecanını önemsiyor. Onların atacağı ve atamadığı her adımın hesabı 4 yıl sonra siyasilerden yani milletvekillerinden sorulacaksa bu konuda milletvekillerinin duyarsız kalması aldıkları oylara, kendilerine güvenen insanlara ve şehrimize haksızlık olur.