Milletvekili Balık: 'Devletin Babalığını 24 Ocak Elazığ Depreminin Ardından Gördük'

AK Parti Elazığ Milletvekili Sermin Balık, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bütçesi üzerine AK Parti grubu adına açıklamalarda bulundu. Balık, 'Biz devletin babalığını tam anlamıyla 24 Ocak Elazığ depreminin ardından gördük' dedi.

TAKİP ET

Milletvekili Balık, 24 Ocak Elazığ depremine değinerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların depremden hemen sonra Elazığ'da olduklarını vurguladı.

Balık, “24 Ocak'ta 41 vatandaşımızı kaybettiğimiz Elazığ depremi var. Milli ve manevi değerlerine bağlı devletçi, milliyetçi muhafazakar bir şehrin milletvekiliyim. Bizde çocukluğumuzdan itibaren iki şey öğretilir. Biri vatan anadır. Toprağında büyüyüp filizlendiğin köklerine bağlı olduğun korumak ve gözetmek zorunda olduğu topraktır vatan ana. Devlet babadır. Bütün evlatlarına eşit seviyede kol kanat geren bütün evlatlarını koruyan gözeten hepsini eşit oranda seven ve evlatlarında sırtını dağ gibi dayayacağı yerdir devlet baba. Biz devletin babalığını tam anlamıyla 24 Ocak Elazığ depreminin ardından gördük. Sayın Cumhurbaşkanlarımızdan bakanlarımıza, bakanlarımızdan ilgili kurumlara tamamı Elazığ'daydı” dedi.

BALIK: “TOKİ ARACILIĞIYLA BENİM ŞEHRİMDE 25 BİNE YAKIN KONUT İNŞA EDİLDİ”

AK Parti Elazığ Milletvekili Sermin Balık, Elazığ'da 25 bin konut yapıldığını dile getirerek yeni bir şehir oluşturulduğunun altını çizdi.

Balık, “Nereden nereye demeden edemeyeceğim. Hepinizin hatırladığı 1999 Marmara depreminde afetzedelerin vatandaşın devletini uyandıramadığı, sıcak yatağından çıkaramadığı devletin afetzedelerini enkazın altında bıraktığı bırakın yardım etmeyi yurt içinden ve yurt dışından toplanan yardımlarıyla ancak memurunun birikmiş maaşını ödeyen nerede bu devlet denen günlerden devlet babanın olduğu günlere geldik. Yaşanan her afette olduğu gibi insanların tamamı büyük bir fedakârlıkla Elazığ'daydı. Öncelikle deprem anından itibaren sayın bakanlarımız ve cumhurbaşkanımız Elâzığ'daydı. Dudaklarda dualar enkazlardan vatandaşlarımızı çıkarabilmek bir nefes bir tek ses alabilmek için dişleriyle tırnaklarıyla dondurucu soğuğa rağmen insanüstü bir güçle çalıştılar. Hepimiz afetzedeydik çünkü toprak çıkardığımız her can defnettiğimiz her can ya akrabamız ya komşumuz ya bir yakınımızdı. Ailelerimizden haber alamıyorduk hakikaten çok acı bir tabloydu. AFAD personeli bizim depremde yeşeren ümidimiz ve kahramanlarımız oldu. Sonrasında her cenazemize bakanlarımız katılmaya çalıştı cenazeden sonra ailesinde kaybı olanlar tamamı devlet tarafından karşılanan güvenli evlerine yerleştirdiler. Arkasından ayni ve nakdi yardımlar muazzam bir çalışma çok çabuk kurulan konteyner kentler daha sonrasında şehrimin inşa ve ihya süresi başladı. AFAD ve kentsel dönüşüm aracılığıyla TOKİ aracılığıyla benim şehrimde 25 bine yakın konut. 25 bin konuttan bahsediyoruz çok az bir rakam değil. Benim şehrimin yapı stokunun 3'te 1'ini oluşturuyordu. Biz yalnızca konut değil yeni bir şehir yeni mahalleler bu yeni mahallelerle birlikte okullar camiler, spor tesisler, parklar, sağlık ocakları, sosyal tesisler, 112'ler, eczaneler, fırınlar, marketler, otobüs ve minibüs seferleri, banka ATM'leri yani yoktan yeni bir şehir oluşturuyoruz. Bu kadar şey yapılırken hiç sorun demek mümkün mü elbette ki değil ufak tefek sorunlarımızı da çözdükten sonra belki daha mutlu değil ama çok daha güvenli çok daha iyi bir şehirde vatandaşlarımız yaşayacaklar. Bırakın Türkiye'de dünyada nerede bir afet olursa olsun ekiplerimiz ki hala Pakistan'dalar AFAD çadırını, AFAD konteynerını mavi turuncu kıyafetleriyle AFAD'ın umut olan personellerini ve terör yandaşlarının korkusu muhalefetin hiç sevmediği çizmeleriyle gözüne batan çizme ve yağmurluğuyla Sayın Süleyman Soylu Bakanımı ekibiyle beraber fedakarca çalışarak görebilirsiniz. Ben bütçemizin hayırlı olması temennisiyle Allah devletimize zeval vermesin ” ifadesinde bulundu.

Bakmadan Geçme