MİLLETİN TERSİ…
İlimizde hayata geçirilecek projelerin tek bir kişi ve kuruma değil de şehri idare eden tüm kurumların ortak fikri ve ortak aklı ile hayata geçirilmesini yıllardan beri bu sayfalarda savuna savuna kendimizi paralamak şöyle dursun aklımızı yitirecek hale geldik.
Akıl herkeste var ama herkes en iyi aklın ve düşüncenin kendisinde olduğunu düşünüyor ve başlıyor icraata.
İşte bu kafayla yapıldı yıllar önce Harput'a Hünkar Konağı ki şimdilerde herkesin yıkmak için sıraya girdiği.
İşte bu akılla yapmak istediler hain bomba ile yıkılan emniyet müdürlüğünün yerine aynı binayı dikmeyi. Allah'tan halkın hissiyatını çok iyi görüp ön alma konusunda uzman olan bilge siyasetçi Mehmet Ağar'ın 'üst aklı' galip çıktı da engel oldu bu faciaya.
Bir facia Mehmet Ağar eliyle defedildi ama biter mi bu şehirde 'en iyi akıl benim' diyenler. Çaydaçıra mahallesine çıkan bulvara, arka tarafta uygun alan olmasına rağmen yola sıfır bir emniyet müdürlüğü binası yaptılar ve sonra güvenlik gerekçesi ile yolu kapatarak bir şeride indirdiler.
Sonra döndüler şehrin en köklü okullarının yerine ve şehrin göbeğine sanki özel hastaneymişler de müşteri avlayacakmış gibi diş hastanesi kurma düşü kurmaya..
Yine sanki memlekette yer kalmamış da Tarım İl Müdürlüğünü şehrin akciğerleri mesabesindeki ormanı söküp Zübeyde Hanım Caddesi, üzerinde yapmaya.
Yine o akıl ki vatandaşın depremde yıkılan evini 5 kat, kamunun kendi malını, Bakanın kesin talimatını yok, hatta densizce görüp herkesin gözünün içine baka baka ve pervasızca 33 kat yapmaya kastetmiş durumda.
Bu örnekleri uzatmak elbette mümkün. Ama derdimiz çok, zamanımız daha çok. Sıklıkla bunlar bu sayfalardan dile gelmeye devam edecek.
Esnaf Odaları Birliği Başkanı Cemil Erdem de tüm bu yaşananları görmüş ve şikyetçi olmuş ki, şehri 'ortak akıl' ile yönetmeye davet etmiş.
Şehir için atılacak adımların ortak akıl ile atılması gerektiğini ifade eden Başkan Erdem, bununla ilgili yığınla örnek vermiş ve sözlerini şöyle bağlamış:
'Anlattığım gibi bir şeyler kırk defa ölçülüp bir defa biçilmesi gerekli ki sağlıklı olsun'
Sen çok iyi ve isabetli dedin de Cemil Başkan, bunu dinleyen kim? Bunun sağlanmasını dert eden kim? Nerde o irade, nerde o güçlü yapı ve yönetim anlayışı?
Herkes birbirini kollamakla ve karşısına alıp geleceğini karartmama adına dikkatli adım atıyor. 'Niye milletvekiliyle, valiyle, rektörle kötü olayım. Bana ne bu sorunlardan, ben görevimi yaparak, birilerinin de gözüne girecek sosyal medya çıkışları yaparak üst makamlara sıçrayıp, sonra da gideyim bu memleketten' hesabını yapıyor.
Ancak bu hesabı yapanların asıl hesaptan çok haberleri yok. En büyük hesabı önce Allah, sonra da yeri ve zamanı geldiği zaman millet sorar. Ve niye yalan söyleyelim, zaman göstermiştir ki milletin tersi çok pistir.. Bizden söylemesi…
Akıl herkeste var ama herkes en iyi aklın ve düşüncenin kendisinde olduğunu düşünüyor ve başlıyor icraata.
İşte bu kafayla yapıldı yıllar önce Harput'a Hünkar Konağı ki şimdilerde herkesin yıkmak için sıraya girdiği.
İşte bu akılla yapmak istediler hain bomba ile yıkılan emniyet müdürlüğünün yerine aynı binayı dikmeyi. Allah'tan halkın hissiyatını çok iyi görüp ön alma konusunda uzman olan bilge siyasetçi Mehmet Ağar'ın 'üst aklı' galip çıktı da engel oldu bu faciaya.
Bir facia Mehmet Ağar eliyle defedildi ama biter mi bu şehirde 'en iyi akıl benim' diyenler. Çaydaçıra mahallesine çıkan bulvara, arka tarafta uygun alan olmasına rağmen yola sıfır bir emniyet müdürlüğü binası yaptılar ve sonra güvenlik gerekçesi ile yolu kapatarak bir şeride indirdiler.
Sonra döndüler şehrin en köklü okullarının yerine ve şehrin göbeğine sanki özel hastaneymişler de müşteri avlayacakmış gibi diş hastanesi kurma düşü kurmaya..
Yine sanki memlekette yer kalmamış da Tarım İl Müdürlüğünü şehrin akciğerleri mesabesindeki ormanı söküp Zübeyde Hanım Caddesi, üzerinde yapmaya.
Yine o akıl ki vatandaşın depremde yıkılan evini 5 kat, kamunun kendi malını, Bakanın kesin talimatını yok, hatta densizce görüp herkesin gözünün içine baka baka ve pervasızca 33 kat yapmaya kastetmiş durumda.
Bu örnekleri uzatmak elbette mümkün. Ama derdimiz çok, zamanımız daha çok. Sıklıkla bunlar bu sayfalardan dile gelmeye devam edecek.
Esnaf Odaları Birliği Başkanı Cemil Erdem de tüm bu yaşananları görmüş ve şikyetçi olmuş ki, şehri 'ortak akıl' ile yönetmeye davet etmiş.
Şehir için atılacak adımların ortak akıl ile atılması gerektiğini ifade eden Başkan Erdem, bununla ilgili yığınla örnek vermiş ve sözlerini şöyle bağlamış:
'Anlattığım gibi bir şeyler kırk defa ölçülüp bir defa biçilmesi gerekli ki sağlıklı olsun'
Sen çok iyi ve isabetli dedin de Cemil Başkan, bunu dinleyen kim? Bunun sağlanmasını dert eden kim? Nerde o irade, nerde o güçlü yapı ve yönetim anlayışı?
Herkes birbirini kollamakla ve karşısına alıp geleceğini karartmama adına dikkatli adım atıyor. 'Niye milletvekiliyle, valiyle, rektörle kötü olayım. Bana ne bu sorunlardan, ben görevimi yaparak, birilerinin de gözüne girecek sosyal medya çıkışları yaparak üst makamlara sıçrayıp, sonra da gideyim bu memleketten' hesabını yapıyor.
Ancak bu hesabı yapanların asıl hesaptan çok haberleri yok. En büyük hesabı önce Allah, sonra da yeri ve zamanı geldiği zaman millet sorar. Ve niye yalan söyleyelim, zaman göstermiştir ki milletin tersi çok pistir.. Bizden söylemesi…