MİL-DİYANET SEN ELAZIĞ İL BAŞKANI HALİL GÜL 'DEN MEVLİD-İ NEBİ HAFTASI VE MEVLİD KANDİLİ MESAJI
Mil-Diyanet Sen ELAZIĞ İl Başkanı Halil Gül yaptığı yazılı açıklamada,'26 Ekim Pazartesi günü başlayacak olan Mevlid-i Nebi Haftasının içinde 28 Ekim 2020 Çarşamba'yı Perşembe'ye bağlayan gece, Yüce Rabbimizin âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa'nın (s.a.s) mevlidi şerifini idrak edeceğiz.'dedi.
Mil-Diyanet Sen Elazığ İl Başkanı Halil Gül, Mevlid-i Nebİ Haftası ve Mevlid Kandili nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
Gül yapığı açıklamada şunları ifade etti: 'Ümmeti olmakla iftihar ettiğimiz Peygamberimiz (s.a.s), bize hayat veren Kitabı ve hikmeti getirdi. O, Rabbimize, kinata ve insanlara karşı görevlerimizi öğretti. Allah'ın kelamını örnek hayatıyla beyan etti ve onu yaşanan bir hayata dönüştürdü. Güzel ahlkı tamamladı. Kalpleri ve gönülleri birleştirerek kardeşliği, dostluğu ve arkadaşlığı tesis etti.
Bugün, tüm insanlık Hz. Peygamberin (s.a.s) örneklik ve rehberliğine her zamankinden daha çok muhtaçtır. O'nun rehberliğini insanlığa tanıtacak olanlar Müslümanlardır. Ancak üzülerek belirtelim ki; Müslümanlar, Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin (s.a.s) mesajlarını, onun eşsiz örnekliğini, ağızlardan gönüllere indirememiş, zihinlere yerleştirememiş ve hayatına yansıtamamıştır. Din düşmanlarına karşı dinini ve Peygamberini yeterince savunamamış, koruyamamış ve yaşayan liderlerine yapılan saldırıda verdikleri tepkiyi, Peygamberine yapılan saldırıda göstermemişlerdir.' dedi.
ANMAK'DAN ANLAMAYA ve YAŞAMAYA GEÇMEK GEREK
Gül, 'Hz. Peygamber'e (s.a.s) ümmet olmak, sadece onun varlığından ve doğumundan haberdar olmak ya da adı duyulduğunda salevt okumakla sınırlı değildir. O'nun yolunu takip etmek ve onu örnek almak; O'nun gibi adil bir devlet başkanı, cesur bir komutan, sadık bir eş, müşfik bir baba, merhametli bir dede olmak, 'el-emin' olmak, yetime sahip çıkmak ve zalimden mazlumun hakkını almaktır.' dedi.
'PEYGAMBERİMİZ VE ÇOCUK'
Gül,'2020 yılı Mevlid-i Nebi Haftasının teması 'Peygamberimiz ve Çocuk' olarak belirlenmiştir. 'Ben muallim olarak gönderildim' buyuran Hz. Peygamber (s.a.s), bir eğitimci olarak çocuklar arasında cinsiyet ayırımı yapmadan onlara eşit ve adaletli davranmış, onlarla özel olarak ilgilenmiş ve her birinin arkadaşlığını, dostluğunu, güvenini kazanmayı esas almıştır. O'nun hayatının hiçbir döneminde çocuklarla ilgili kötü bir söz, tavır, tepki ve davranış sadır olmamıştır. Onlarla şakalaşmış, selam vermiş ve onlara asla kızmamıştır. Çocuklara karşı daima şefkat ve muhabbetle davranan merhamet Peygamberinden gördükleri asil muamele karşısında onlar da kayıtsız kalmamışlardır.' diye ifade etti.
ASRIMIZDA ÇOCUKLAR GÖZYAŞINA MAHKÛM EDİLMİŞTİR
Halil Gül, 'Hz. Peygamber'in (s.a.s) asrındaki çocukların aksine, bu asrın çocukları mutsuz ve sahipsizdir. Onlar için yeryüzü yaşanabilir olmaktan çıkmıştır. Çocukların ihmal edilmekte ve istismara maruz kalmaktadır. Çocukların gözyaşına mahkûm olduğu bu asırda bütün gülücükler sahtedir. Milyonlarca çocuk, açlık ve susuzluğun pençesinde kıvranmakta, en basit tedavi imknlarına bile ulaşamamakta, savaşların ve korkunç silahların ortasında hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Bu da Hz. Peygamber'in (s.a.s) çocuklarla olan münasebetini öğrenmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu göstermektedir.' dedi.
ÇOCUKTAN RAHATSIZ OLAN NAMAZI EVDE KILSIN
Gül, 'Bizler, sırtına çocuk bindiği için secdesini uzatan, hutbe okurken kendisine doğru gelen çocuğu almak için minberden inen, çocuğu kucağına alarak hutbesine devam eden Peygamberin ümmetiyiz. Çocuksuz bir ev, çocuksuz bir hayat düşünülemediği gibi, çocuksuz bir cami de düşünülemez. Çocuklar yarının gençleri olacak ve camileri dolduracaklardır. Cami cemaati çocuklardan rahatsızlıklarını belli etmemeli, onları azarlamamalı ve onların camiden uzaklaşmalarına sebep olacak söz ve davranışlardan kaçınmalıdır. Ümmetin istikbalini kuracak bu çocukların zihinlerinde cami, cemaat ve namaz ile ilgili olumsuz bir iz bırakacak şekilde kötü davranacak olanlar namazını evde kılmalıdırlar. Çünkü çocuklar camilerimizin gelecekteki cemaati olacaklardır. Bu vesileyle, tüm din kardeşlerimin Mevlid-i Nebi Haftası ve Mevlid Kandili'ni en kalbi duygularımla kutluyor, açlık ve susuzluğun pençesinde kıvranan, savaşların ve korkunç silahların ortasında hayatta kalma mücadelesi veren çocukların kurtuluşuna vesile olmasını Cenb-ı Allah'tan niyaz ediyorum.' dedi.(
Gül yapığı açıklamada şunları ifade etti: 'Ümmeti olmakla iftihar ettiğimiz Peygamberimiz (s.a.s), bize hayat veren Kitabı ve hikmeti getirdi. O, Rabbimize, kinata ve insanlara karşı görevlerimizi öğretti. Allah'ın kelamını örnek hayatıyla beyan etti ve onu yaşanan bir hayata dönüştürdü. Güzel ahlkı tamamladı. Kalpleri ve gönülleri birleştirerek kardeşliği, dostluğu ve arkadaşlığı tesis etti.
Bugün, tüm insanlık Hz. Peygamberin (s.a.s) örneklik ve rehberliğine her zamankinden daha çok muhtaçtır. O'nun rehberliğini insanlığa tanıtacak olanlar Müslümanlardır. Ancak üzülerek belirtelim ki; Müslümanlar, Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin (s.a.s) mesajlarını, onun eşsiz örnekliğini, ağızlardan gönüllere indirememiş, zihinlere yerleştirememiş ve hayatına yansıtamamıştır. Din düşmanlarına karşı dinini ve Peygamberini yeterince savunamamış, koruyamamış ve yaşayan liderlerine yapılan saldırıda verdikleri tepkiyi, Peygamberine yapılan saldırıda göstermemişlerdir.' dedi.
ANMAK'DAN ANLAMAYA ve YAŞAMAYA GEÇMEK GEREK
Gül, 'Hz. Peygamber'e (s.a.s) ümmet olmak, sadece onun varlığından ve doğumundan haberdar olmak ya da adı duyulduğunda salevt okumakla sınırlı değildir. O'nun yolunu takip etmek ve onu örnek almak; O'nun gibi adil bir devlet başkanı, cesur bir komutan, sadık bir eş, müşfik bir baba, merhametli bir dede olmak, 'el-emin' olmak, yetime sahip çıkmak ve zalimden mazlumun hakkını almaktır.' dedi.
'PEYGAMBERİMİZ VE ÇOCUK'
Gül,'2020 yılı Mevlid-i Nebi Haftasının teması 'Peygamberimiz ve Çocuk' olarak belirlenmiştir. 'Ben muallim olarak gönderildim' buyuran Hz. Peygamber (s.a.s), bir eğitimci olarak çocuklar arasında cinsiyet ayırımı yapmadan onlara eşit ve adaletli davranmış, onlarla özel olarak ilgilenmiş ve her birinin arkadaşlığını, dostluğunu, güvenini kazanmayı esas almıştır. O'nun hayatının hiçbir döneminde çocuklarla ilgili kötü bir söz, tavır, tepki ve davranış sadır olmamıştır. Onlarla şakalaşmış, selam vermiş ve onlara asla kızmamıştır. Çocuklara karşı daima şefkat ve muhabbetle davranan merhamet Peygamberinden gördükleri asil muamele karşısında onlar da kayıtsız kalmamışlardır.' diye ifade etti.
ASRIMIZDA ÇOCUKLAR GÖZYAŞINA MAHKÛM EDİLMİŞTİR
Halil Gül, 'Hz. Peygamber'in (s.a.s) asrındaki çocukların aksine, bu asrın çocukları mutsuz ve sahipsizdir. Onlar için yeryüzü yaşanabilir olmaktan çıkmıştır. Çocukların ihmal edilmekte ve istismara maruz kalmaktadır. Çocukların gözyaşına mahkûm olduğu bu asırda bütün gülücükler sahtedir. Milyonlarca çocuk, açlık ve susuzluğun pençesinde kıvranmakta, en basit tedavi imknlarına bile ulaşamamakta, savaşların ve korkunç silahların ortasında hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Bu da Hz. Peygamber'in (s.a.s) çocuklarla olan münasebetini öğrenmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu göstermektedir.' dedi.
ÇOCUKTAN RAHATSIZ OLAN NAMAZI EVDE KILSIN
Gül, 'Bizler, sırtına çocuk bindiği için secdesini uzatan, hutbe okurken kendisine doğru gelen çocuğu almak için minberden inen, çocuğu kucağına alarak hutbesine devam eden Peygamberin ümmetiyiz. Çocuksuz bir ev, çocuksuz bir hayat düşünülemediği gibi, çocuksuz bir cami de düşünülemez. Çocuklar yarının gençleri olacak ve camileri dolduracaklardır. Cami cemaati çocuklardan rahatsızlıklarını belli etmemeli, onları azarlamamalı ve onların camiden uzaklaşmalarına sebep olacak söz ve davranışlardan kaçınmalıdır. Ümmetin istikbalini kuracak bu çocukların zihinlerinde cami, cemaat ve namaz ile ilgili olumsuz bir iz bırakacak şekilde kötü davranacak olanlar namazını evde kılmalıdırlar. Çünkü çocuklar camilerimizin gelecekteki cemaati olacaklardır. Bu vesileyle, tüm din kardeşlerimin Mevlid-i Nebi Haftası ve Mevlid Kandili'ni en kalbi duygularımla kutluyor, açlık ve susuzluğun pençesinde kıvranan, savaşların ve korkunç silahların ortasında hayatta kalma mücadelesi veren çocukların kurtuluşuna vesile olmasını Cenb-ı Allah'tan niyaz ediyorum.' dedi.(