Memur Ne Yapsın?
Geçtiğimiz günlerde tarih de vererek '18 Ekim'den itibaren herhangi bir yanlışa bulaşmayın ve mevzuata aykırı taleplere onay vermeyin' diyerek bir kesime göre memurları uyaran, iktidar kanadına göre de memurları tehdit eden CHP lideri Kılıçdaroğlu'na Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yeni bir karşılık geldi.
Kılıçdaroğlu'na; “Sen kimsin de benim memurumu tehdit ediyorsun? Sen kimsin de bu ülkede alnının akıyla gelip bir kariyer almış memuru tehdit ediyorsun?” diyerek sert tepki gösteren Erdoğan, memurlara ise şunları söyledi: “Ülkemin memuruna sesleniyorum; sakın ha, bu oyuna gelmeyin. Siz memur olarak görevinizi yaptığınız müddetçe bunlar kılınıza dokunamaz.”
Siyasetin memurlar ve bürokratlar üzerinden yapılması ve hem iktidar hem de ana muhalefetin gündemine gelmesi de gösteriyor ki bürokratların işi oldukça zor. Şimdi bürokrat ne yapsın kime yaslansın. Biri Cumhurbaşkanı, diğeri kendisini şimdiden cumhurbaşkanı gören ana muhalefet lideri.
Bu açıklamalar, aslında bürokratların elini güçlendirmekle birlikle, yasal olmaması, mevzuatta yeri bulunmamasına rağmen, zorlama yorumlar ve tartışmalı yöntemlerle riskli iş ve işlem yapmaya zorlanan bazı bürokratların elini güçlendirdi. Bu çıkışlar ve uyarılar, bürokratların çok da rahat hareket etmeme ve uygun olmayan taleplerin kabul edilmemesine kapı aralayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çok haberdar olmasa da birçok bakanlıkta, genel müdürlüklerde ve hatta il özel idareleri ve belediyelerde, birçok bürokratın, siyasi baskılar sonucu mevzuata, ihale yönetmeliklerine ve kamu teamüllerine uygun bulunmayan ve etik görülmeyen bazı iş ve işlemleri onaylamak zorunda kaldıkları biliniyor.
Özellikle Genel Merkez ve Külliye adını kullanıp bu kurumları istismar ederek birçok ihale koparan ve kamuoyunun bunları öğrenince siyasetten soğumasına ve mesafeli durmasına sebep olan akçeli işlerin yaşanmaması adına bu uyarıları faydadan uzak görmemek, doğru işler yapan bürokratların da elinin güçlenmesi olarak görmek gerekir.