Meclisin Filistin İttifakı
TBMM Genel Kurulu'nda, İsrail'in Refah saldırılarını kınayan Meclis Başkanlığı tezkeresi tüm partilere mensup milletvekillerinin oy birliğiyle kabul edildi.
Tezkerede, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni acilen toplanmaya ve İsrail'in saldırılarına son vermesi hususunda karar almaya davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
Uluslararası mahkemelerin tüm kararlarını hiçe saymaktan çekinmeyen, işgalciliği ve zalimliğiyle bilinen Netanyahu yönetimindeki İsrail'in, sivil yerleşim alanlarını hedef almayı sürdürdüğü ifade edilen tezkerede, Uluslararası Adalet Divanının operasyonların durdurulması kararına rağmen, siyonistlerin vahşetinin tüm dünyanın gözü önünde devam ettiği belirtildi.
Netanyahu ve çetesinin, insanlık vicdanında mahkum edildiği gibi uluslararası mahkemeler önünde de yaptıklarının hesabını vereceği vurgulanan tezkerede, İsrail'i durdurmak adına tüm dünya milletlerine ve meclislerine seslenildi.
Tezkerede ayrıca şu ifadeler yer aldı: "Uluslararası toplum ve devletler, Filistin'in tanınması gibi hakkaniyetli ve zorunlu adımları atmaya süratle devam etmeli ve İsrail yönetimi tamamen yalnızlaştırılmalı. Esas gaye Filistin halkının insan haysiyetine uygun bir hayata kavuşturulmasıdır. Bu sebeple, öncelikle katliamların derhal durdurulması için harekete geçilmeli. TBMM olarak ilgili tüm kurumlarımızla birlikte, hukuki süreci özenle takip ederek uluslararası camiada Filistin'e destek sağlamaya devam edeceğiz. Son Refah saldırılarının sorumluları da cezasız kalmayacaktır. Bu vesileyle, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini acilen toplanmaya ve İsrail'in saldırılarına son vermesi hususunda karar almaya davet ediyoruz. İnsanlık onuruna ve uluslararası hukuka saygı gösterilerek, masum insanların can güvenliği ivedilikle sağlanmalı."
TBMM'de tüm siyasi partilerin oy birliğiyle kabul edilen BM'nin acil toplantıya çağrılması ve katliamları durdurma çağrısı Türk toplumunun hissiyatını göstermesi ve siyasi parti ayrımı olmadan aynı sesi yükseltmeleri doğru ve anlamlı bir çağrı ancak BM'nin alacağı tavır ve gireceği pozisyonun değişeceğini sanmak biraz saflık olur.
BM'yi, ABD'yi ve İsrail'i kınamayan kalmadı. Sonuç değişmediği gibi saldırılar ve katliamlar daha arttı.
İsrail bir hamle yapıyor, bir bölgeye bomba yağdırıyor, dünya bunu kınıyor, sonraki gün yeni bir bombala haberi daha geliyor.
Daha iki gün önce Refah kampı bombalandı ve 40 Filistinli şehit edildi. Bizler yine kınadık ama yeni saldırıları durdurmayacak.
Peki, kınamayalım mı, BM'yi acil toplanmaya çağırmayalım mı? Elbette bunları yapalım. Ancak bunlarla birlikte caydırıcı güçlerimizi daha doğrusu İsrail'in bazı bölgeleri de vurulsa daha kesin çözüm olmaz mı? İsrail'in tek anlayacağı dil güçtür ve bu da artık kullanılmalıdır.