MASADA DA KAZANDIK
Tarih boyunca meydanlarda kazandıklarımızı masada kaybettiğimiz ifade edilir. Kahramanlıklarımız ve savaştaki galibiyetlerimiz genelde masada mağlubiyete dönüşmüş ve diplomasi yetersizliğimiz ile yöneticilerimizin ufuksuzluğu ve ferasetsizliği sebebiyle masada kaybettiğimiz sayısız örnek geliyordur sizlerin de aklına.
Ama bu sarmak ve öğrenilmiş çaresizlik Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kadardı. Yeni Türkiye'yi eski Türkiye'den ayıran belki de en önemli özellik buydu.
İçine kapanık ve neme lazımcı bir dış politikanın bedelini ağır ödedik yıllarca ve hep birilerinin koltuk değneğine ihtiyaç duyduk. Ekonomik bağımsızlığın, siyasi bağımsızlıktan ve olaylar karşısında nesne değil özne olmaktan geçtiğini hep unuttuk.
Şimdilerde ise her konuda 'Türkiye ne der ve nasıl tavır alır' sorusunun her platformda cevabının arandığı bir dönemdeyiz. Bunun son ve en somut örneği, Birleşmiş Milletler 'in Libya ve Türkiye arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasını onaylamış olmasıdır.
Bu anlaşma ile Türkiye hem sahada hem de masada kazanmış oldu ve İsrail, Yunanistan koridoru uluslararası anlaşma ile kapanmış oldu. Bundan böyle İsrail, Türkiye'den onay ve izin almadan Avrupa'ya gaz ihraç edemeyecek.
Bunun adı, dirayet. Bunun adı özgün ve şahsiyetli dış politika. Bu daha ilk adım. Birçok konudaki haklılığımız Birleşmiş Milletler dhil herkes duyacak, bilecek ve kabul edecek.
Ama bu sarmak ve öğrenilmiş çaresizlik Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kadardı. Yeni Türkiye'yi eski Türkiye'den ayıran belki de en önemli özellik buydu.
İçine kapanık ve neme lazımcı bir dış politikanın bedelini ağır ödedik yıllarca ve hep birilerinin koltuk değneğine ihtiyaç duyduk. Ekonomik bağımsızlığın, siyasi bağımsızlıktan ve olaylar karşısında nesne değil özne olmaktan geçtiğini hep unuttuk.
Şimdilerde ise her konuda 'Türkiye ne der ve nasıl tavır alır' sorusunun her platformda cevabının arandığı bir dönemdeyiz. Bunun son ve en somut örneği, Birleşmiş Milletler 'in Libya ve Türkiye arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasını onaylamış olmasıdır.
Bu anlaşma ile Türkiye hem sahada hem de masada kazanmış oldu ve İsrail, Yunanistan koridoru uluslararası anlaşma ile kapanmış oldu. Bundan böyle İsrail, Türkiye'den onay ve izin almadan Avrupa'ya gaz ihraç edemeyecek.
Bunun adı, dirayet. Bunun adı özgün ve şahsiyetli dış politika. Bu daha ilk adım. Birçok konudaki haklılığımız Birleşmiş Milletler dhil herkes duyacak, bilecek ve kabul edecek.