MAĞCAN CUMABAY'A
Can kardeşim, siz orda, bizler de burada
Kolay kaptırmayız, yurdu yabancı kurda
Oldum olası hep üstümüze geldiler
Ayak bastırmadık, kimselere bu yurda
&nb
Can kardeşim, siz orda, bizler de burada
Kolay kaptırmayız, yurdu yabancı kurda
Oldum olası hep üstümüze geldiler
Ayak bastırmadık, kimselere bu yurda
Vatan savunmak, namus borcumuz bizim
Vuruşan her kalemiz, son burcumuz bizim
Özgürlüğü hep böyle sindirerek geldik
Bilesin çöken her yer, tek sancımız bizim
Kardeş kardeşe omuz vermezse ne olur
Aç kurtlar gelir başucumuza kurulur
Çok yıllar çektik, ayrılığın acısını
İnsan vurulursa hep içerden vurulur
Buralara öyle keyfimizden gelmedik
O azgın kuraklığa, gör ne canlar verdik
Akdeniz, Karadeniz, girdiler ülkemize
Kurtuluşumuza siz de sevinirsiniz
Görseniz, nasıl sarmış şu kaygılar bizi
Kurumuş laleler, soldurdu içimizi
Taş yürekli düşmanı, siz de tanırsınız
Fırsat bulsalar, kıracaklar hepimizi
Altın Altay, bizimde can anamız idi
Oğuz Hakan, biz im de tek atamız idi
Çakardık bağrında, o şimşekler gibi
Kılıçlar elimizde, kamamız gibiydi
Zaman içinde nasıl duru sular aktı
Bulutlar üstünde ak ak şimşekler çaktı
Akmazsa kanımız, topraklar vatan olmaz
Bir bak, zalim düşman etrafı nasıl yaktı
Olmadık hiç de öyle bir yavru balaban
Gerekirse kahraman olur her bir çoban
Üç kıtada at süren yiğitlerdiniz biz
Yiğit yatağıdır, burdaki her bir oban
Varsında şu kurşunlar canıma saplansın
Güzel vatanım, akan kanlarla sulansın
Savaşı biz atadan öğrendik kardeşim
Utanırsa şu devler, kendinden utansın
Biz de hasretiz, hoş kokan dağa, ovaya
İstemeyiz girmeyi kokuşan havaya
Altay'a dönmek, artık çok zor bizim için
Meğer şimşekler düşe, şu tatlı yuvaya
Boşluğa düştük bir kez, ayrıldık bütünden
Bulut bulut koptuk da parçalandık tümünden
Merak etme gelen oklar korkutmaz bizi
Uzat, uzat öpem, şu temizce elinden
Özgürce yaşamak, tek amacımız bizim
Topraksız kalmak en büyük sancımız bizim
İstiklal uğruna baş koymak ne güzel şey
Tükenmez asla yolcumuz, hancımız bizim
Geçecek bunlar, mutlak özgürlük gelecek
Çekilen acılar, bir bir sona erecek
Biz burda, siz orda hür yaşayacağız
Açacak çiçekler, yüzler ne hoş gülecek
10 Ağustos 2006
(Not: Mağcan Cumabay. Bu yıl Uluslararası Hazar Şiir Akşamları'nın anısına
Düzenlendiği ünlü kazak şairi)
Kolay kaptırmayız, yurdu yabancı kurda
Oldum olası hep üstümüze geldiler
Ayak bastırmadık, kimselere bu yurda
Vatan savunmak, namus borcumuz bizim
Vuruşan her kalemiz, son burcumuz bizim
Özgürlüğü hep böyle sindirerek geldik
Bilesin çöken her yer, tek sancımız bizim
Kardeş kardeşe omuz vermezse ne olur
Aç kurtlar gelir başucumuza kurulur
Çok yıllar çektik, ayrılığın acısını
İnsan vurulursa hep içerden vurulur
Buralara öyle keyfimizden gelmedik
O azgın kuraklığa, gör ne canlar verdik
Akdeniz, Karadeniz, girdiler ülkemize
Kurtuluşumuza siz de sevinirsiniz
Görseniz, nasıl sarmış şu kaygılar bizi
Kurumuş laleler, soldurdu içimizi
Taş yürekli düşmanı, siz de tanırsınız
Fırsat bulsalar, kıracaklar hepimizi
Altın Altay, bizimde can anamız idi
Oğuz Hakan, biz im de tek atamız idi
Çakardık bağrında, o şimşekler gibi
Kılıçlar elimizde, kamamız gibiydi
Zaman içinde nasıl duru sular aktı
Bulutlar üstünde ak ak şimşekler çaktı
Akmazsa kanımız, topraklar vatan olmaz
Bir bak, zalim düşman etrafı nasıl yaktı
Olmadık hiç de öyle bir yavru balaban
Gerekirse kahraman olur her bir çoban
Üç kıtada at süren yiğitlerdiniz biz
Yiğit yatağıdır, burdaki her bir oban
Varsında şu kurşunlar canıma saplansın
Güzel vatanım, akan kanlarla sulansın
Savaşı biz atadan öğrendik kardeşim
Utanırsa şu devler, kendinden utansın
Biz de hasretiz, hoş kokan dağa, ovaya
İstemeyiz girmeyi kokuşan havaya
Altay'a dönmek, artık çok zor bizim için
Meğer şimşekler düşe, şu tatlı yuvaya
Boşluğa düştük bir kez, ayrıldık bütünden
Bulut bulut koptuk da parçalandık tümünden
Merak etme gelen oklar korkutmaz bizi
Uzat, uzat öpem, şu temizce elinden
Özgürce yaşamak, tek amacımız bizim
Topraksız kalmak en büyük sancımız bizim
İstiklal uğruna baş koymak ne güzel şey
Tükenmez asla yolcumuz, hancımız bizim
Geçecek bunlar, mutlak özgürlük gelecek
Çekilen acılar, bir bir sona erecek
Biz burda, siz orda hür yaşayacağız
Açacak çiçekler, yüzler ne hoş gülecek
10 Ağustos 2006
(Not: Mağcan Cumabay. Bu yıl Uluslararası Hazar Şiir Akşamları'nın anısına
Düzenlendiği ünlü kazak şairi)