'LÖSEV BAĞIŞ TOPLAMAZ, BAĞIŞ ALIR'
Nisa Yılmaz/ LÖSEV Doğu Anadolu Sorumlusu Burcu Erdoğdu ve LÖSEV Elazığ İl Temsilcisi Ayşe Kavak, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle gazetemize bilgilendirmede bulunarak, Lösemi hakkında bilinen yanlışlara dikkat çekti.
Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle Lösemi ve LÖSEV hakkında bazı noktalara dikkat çeken LÖSEV Doğu Anadolu Sorumlusu Erdoğdu, LÖSEV'in kapı kapı dolaşarak bağış toplayan bir kurum olmadığını, bu anlamda kurum ismini kullanarak yapılan dolandırıcılığı önlemeye çalıştıklarını söyledi. Elazığ İl Temsilcisi Ayşe Kavak ise Löseminin bulaşıcı bir hastalık olmadığını, halk arasında maskenin bulaşıcı bir anlam taşıdığını ifade etti.
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası
Erdoğdu, Lösemili Çocuklar Haftasına ilişkin şunları ifade etti: 'Lösemi, yaklaşık 3,5 yıl süren zorlu bir hastalık. LÖSEV, bu hastalıkta her zaman çocukların ve ailelerin yanında oluyor. Çocuk olarak değil, bütün olarak bakıyoruz. Çocuğun tedavisi, ailenin eğitim ve psikolojik durumu olmak üzere her şeyi göz önüne alarak çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. Bugün de 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası için Elazığ'a geldik. Haftaya yönelik çeşitli etkinliklerimiz, Ayşe hanımın desteği ile inşallah gerçekleşecek. Resmi görüşmelerimizi tamamladık. Yarın, çocuklarımız ve ailelerimizle Keban Barajı'nda yemek etkinliğimiz olacak. Elazığ Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde bir tiyatro etkinliğimiz olacak. Bütün Elazığ halkını bekliyoruz. Aynı zamanda çocuklarımız ve aileleri de orada olacaklar. Bu şekilde güzel bir etkinlik yapmayı planlıyoruz.'
'LÖSEV Bağış Toplamaz, Bağış Alır'
Erdoğdu; 'Tedavi süreci, zorlu bir süreç. LÖSEV her zaman bu anlamda çocuklarımızın ve ailelerimizin yanında. Bununla birlikte Elazığ halkından şöyle bir duyarlılık göstermelerini rica ediyorum. Dolandırıcılığın önüne geçmeye çalışıyoruz. LÖSEV asla kapı kapı dolaşıp bağış isteyen bir kurum değil, bağış alan bir sivil toplum kuruluşudur. Bununla ilgili bilgilendirme afişlerimizi yaymaya, bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Tabi yeterli olmuyor bu çalışmalar. LÖSEV adını ve logosunu kullanarak kalem satanlar, dergi satanlar oluyor. Bunları önlemeye çalışıyoruz, inşallah başaracağız.' Dedi.
'Dr. Üstün Ezer, Nobel Ödülü Kazandı'
Erdoğdu konuşmasına şöyle devam etti: 'LÖSEV, 8 Kasım 1998 yılında iki masa bir sandalye ile kurulan bir vakıf. Ve şimdi buralara kadar geldi. Bunda Dr. Üstün Beyin önemli katkıları var. Hocamız 2 Kasım'da New York'ta Nobel Ödülü aldı. Word Of Children (Çocukların Dünyası Vakfı) Çocuk Hakları Nobeli olarak nitelendirdiği ödülü, bu sene sağlık alanında Çocuk Doktoru Üstün Ezer'e vermeyi kararlaştırdı. 22 binden fazla başvuru vardı bu ödül için, Üstün Bey layık görüldü ödül için. İnşallah bu ödül sonrasında LÖSEV daha çok projeye imza atacak.'
Kavak ise böyle özel gün haftaların, çocukları ve aileleri motive ettiğine değinerek; 'Elazığ'da LÖSEV'i temsil ediyorum. Temsil ederken şunlara çok dikkat ediyorum. Yeni kayıt almış hastalarımızı vakfa bildiriyorum. Ev ziyaretleri, hastane ziyaretleri yaparak çocuklarımızın ve ailelerin yanında oluyoruz.' dedi.
'LÖSEV Ailesi Olarak, Ailelerimizin ve Çocuklarımızın Yanındayız'
Kavak, 'Özel gün ve haftalarda çocuklar ve ailelerimizle güzel etkinlikler yapmak istiyoruz. Onların yalnız olmadığını her zaman hissettirmeye çalışıyoruz. 2-8 Kasım haftası dolayısıyla Keban'da aileler ve çocuklarımızla yemeğimiz olacak. Belediye Kültür ve Kongre Merkezi'nde de bir tiyatro etkinliğimiz var. Çocuklarımızı ve ailelerimizi güldürmeye ve mutlu etmeye çalışacağız. Tüm Elazığ halkını Pazar günü tiyatro etkinliğimize bekliyoruz. Hep beraber çocuklarımızın yanında olacağız.' şeklinde konuştu.
'Lösemi, Bulaşıcı Değildir'
Löseminin bulaşıcı bir hastalık olmadığını, buna yönelik yanlış bir algı olduğuna değinen Kavak, şunları söyledi: 'Elazığ'da 'Kardeş Okul' Projelerimizde var. Lösemiyi anlatmaya çalışacağız okullarda. Çünkü kanserin bulaşıcı olduğunu düşünenler var. Biz bunu LÖSEV olarak anlatmaya çalışıyoruz. Kanser bulaşıcı değildir. Bununla birlikte maskenin neden takıldığı da çok fazla soruluyor. Maskeyi, çocuklarımız kendilerini korumak amacıyla takıyor. Bu yüzden okullarda seminer ve sunumlarımız olacak. Okula giden lösemili çocuklarımıza nasıl davranılması ve neler yapılması gerek, bunları anlatacağız. Halkımıza şunu söylemek istiyorum; ağzı maskeli bir çocuk ya da yetişkin gördüklerinde ondan uzaklaşmasınlar, gülümseyerek bir bakış atsınlar. Kanser bulaşıcı değildir. Lösemi değil, ilik bulaşır diyoruz.'
Lösemi hakkında bilinmesi gerekenler;
Lösemi (kan kanseri) çocukluk çağındaki kanser vakalarının yüzde 35'ini oluşturur ve birinci sıradadır. Nedenleri henüz tam olarak aydınlatılamamakla birlikte, genetik yatkınlıklar, radyasyon, benzen ve türevleri (bali, vs.), böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler, bazı kalıtsal hastalıklar ve bazı viral hastalıkların hep birlikte lösemiye neden oldukları bilinmektedir. Lösemi her yaşta görülmektedir. En sık çocukluk çağında 2-5 yaşlarında artmaktadır. Günümüzde 1 yaşın altında lösemi vakalarına da sıklıkla rastlanıyor.
Bugün LÖSEV, lösemide yüzde 92 iyileşme oranına ulaştı. Bu başarının gerçek kahramanları çocuklarımız, aileleri ve destekçileri. Ancak daha önemlisi çocukların hiç kansere yakalanmaması. Bu amaçla ailelerin alması gereken başlıca tedbirler şunlar:
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası
Erdoğdu, Lösemili Çocuklar Haftasına ilişkin şunları ifade etti: 'Lösemi, yaklaşık 3,5 yıl süren zorlu bir hastalık. LÖSEV, bu hastalıkta her zaman çocukların ve ailelerin yanında oluyor. Çocuk olarak değil, bütün olarak bakıyoruz. Çocuğun tedavisi, ailenin eğitim ve psikolojik durumu olmak üzere her şeyi göz önüne alarak çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. Bugün de 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası için Elazığ'a geldik. Haftaya yönelik çeşitli etkinliklerimiz, Ayşe hanımın desteği ile inşallah gerçekleşecek. Resmi görüşmelerimizi tamamladık. Yarın, çocuklarımız ve ailelerimizle Keban Barajı'nda yemek etkinliğimiz olacak. Elazığ Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde bir tiyatro etkinliğimiz olacak. Bütün Elazığ halkını bekliyoruz. Aynı zamanda çocuklarımız ve aileleri de orada olacaklar. Bu şekilde güzel bir etkinlik yapmayı planlıyoruz.'
'LÖSEV Bağış Toplamaz, Bağış Alır'
Erdoğdu; 'Tedavi süreci, zorlu bir süreç. LÖSEV her zaman bu anlamda çocuklarımızın ve ailelerimizin yanında. Bununla birlikte Elazığ halkından şöyle bir duyarlılık göstermelerini rica ediyorum. Dolandırıcılığın önüne geçmeye çalışıyoruz. LÖSEV asla kapı kapı dolaşıp bağış isteyen bir kurum değil, bağış alan bir sivil toplum kuruluşudur. Bununla ilgili bilgilendirme afişlerimizi yaymaya, bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Tabi yeterli olmuyor bu çalışmalar. LÖSEV adını ve logosunu kullanarak kalem satanlar, dergi satanlar oluyor. Bunları önlemeye çalışıyoruz, inşallah başaracağız.' Dedi.
'Dr. Üstün Ezer, Nobel Ödülü Kazandı'
Erdoğdu konuşmasına şöyle devam etti: 'LÖSEV, 8 Kasım 1998 yılında iki masa bir sandalye ile kurulan bir vakıf. Ve şimdi buralara kadar geldi. Bunda Dr. Üstün Beyin önemli katkıları var. Hocamız 2 Kasım'da New York'ta Nobel Ödülü aldı. Word Of Children (Çocukların Dünyası Vakfı) Çocuk Hakları Nobeli olarak nitelendirdiği ödülü, bu sene sağlık alanında Çocuk Doktoru Üstün Ezer'e vermeyi kararlaştırdı. 22 binden fazla başvuru vardı bu ödül için, Üstün Bey layık görüldü ödül için. İnşallah bu ödül sonrasında LÖSEV daha çok projeye imza atacak.'
Kavak ise böyle özel gün haftaların, çocukları ve aileleri motive ettiğine değinerek; 'Elazığ'da LÖSEV'i temsil ediyorum. Temsil ederken şunlara çok dikkat ediyorum. Yeni kayıt almış hastalarımızı vakfa bildiriyorum. Ev ziyaretleri, hastane ziyaretleri yaparak çocuklarımızın ve ailelerin yanında oluyoruz.' dedi.
'LÖSEV Ailesi Olarak, Ailelerimizin ve Çocuklarımızın Yanındayız'
Kavak, 'Özel gün ve haftalarda çocuklar ve ailelerimizle güzel etkinlikler yapmak istiyoruz. Onların yalnız olmadığını her zaman hissettirmeye çalışıyoruz. 2-8 Kasım haftası dolayısıyla Keban'da aileler ve çocuklarımızla yemeğimiz olacak. Belediye Kültür ve Kongre Merkezi'nde de bir tiyatro etkinliğimiz var. Çocuklarımızı ve ailelerimizi güldürmeye ve mutlu etmeye çalışacağız. Tüm Elazığ halkını Pazar günü tiyatro etkinliğimize bekliyoruz. Hep beraber çocuklarımızın yanında olacağız.' şeklinde konuştu.
'Lösemi, Bulaşıcı Değildir'
Löseminin bulaşıcı bir hastalık olmadığını, buna yönelik yanlış bir algı olduğuna değinen Kavak, şunları söyledi: 'Elazığ'da 'Kardeş Okul' Projelerimizde var. Lösemiyi anlatmaya çalışacağız okullarda. Çünkü kanserin bulaşıcı olduğunu düşünenler var. Biz bunu LÖSEV olarak anlatmaya çalışıyoruz. Kanser bulaşıcı değildir. Bununla birlikte maskenin neden takıldığı da çok fazla soruluyor. Maskeyi, çocuklarımız kendilerini korumak amacıyla takıyor. Bu yüzden okullarda seminer ve sunumlarımız olacak. Okula giden lösemili çocuklarımıza nasıl davranılması ve neler yapılması gerek, bunları anlatacağız. Halkımıza şunu söylemek istiyorum; ağzı maskeli bir çocuk ya da yetişkin gördüklerinde ondan uzaklaşmasınlar, gülümseyerek bir bakış atsınlar. Kanser bulaşıcı değildir. Lösemi değil, ilik bulaşır diyoruz.'
Lösemi hakkında bilinmesi gerekenler;
Lösemi (kan kanseri) çocukluk çağındaki kanser vakalarının yüzde 35'ini oluşturur ve birinci sıradadır. Nedenleri henüz tam olarak aydınlatılamamakla birlikte, genetik yatkınlıklar, radyasyon, benzen ve türevleri (bali, vs.), böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler, bazı kalıtsal hastalıklar ve bazı viral hastalıkların hep birlikte lösemiye neden oldukları bilinmektedir. Lösemi her yaşta görülmektedir. En sık çocukluk çağında 2-5 yaşlarında artmaktadır. Günümüzde 1 yaşın altında lösemi vakalarına da sıklıkla rastlanıyor.
Bugün LÖSEV, lösemide yüzde 92 iyileşme oranına ulaştı. Bu başarının gerçek kahramanları çocuklarımız, aileleri ve destekçileri. Ancak daha önemlisi çocukların hiç kansere yakalanmaması. Bu amaçla ailelerin alması gereken başlıca tedbirler şunlar:
- Çocuğunuza 3 yaşına kadar kesinlikle şeker, çikolata, şekerli yiyecekler, hazır çorba, 1 yaş üstü mama, GDO'lu gıdalar, özellikle mısır şurubu ve soya içeren yiyecekler yedirmeyiniz.
- 7 yaşına kadar hazır meyve suları, kolalı ve gazlı içecekler, hazır meyve suları, boyalı meyve aromalı hazır süt yoğurt ile fast food yedirmeyiniz.
- 5 yaşına kadar TV seyrettirmeyin, 9 yaşına kadar tablet, bilgisayar almayın, evde kablosuz internet bağlantısı bulundurmayın.
- 16 yaşından önce cep telefonu kullanmasına izin vermeyin.
- Çocuklarınıza hazır gıdalar yerine evde yaptığınız doğal yemekleri yedirin.
- Çocuklarınızla yürüyüş, bisiklete binme gibi düzenli egzersiz yapmaya önem veriniz.
- Çocuklarınıza sevdiği büyüğünün ölümü, anne-baba boşanması, yeni kardeş gelmesi gibi ANİ ŞOKLAR yaşatmayınız.
- Vitamin, antibiyotik, protein, enerji takviyesi gibi kimyasalları çocuk doktoru reçetesi dışında asla kullanmayınız.