LİSELİLERİN 'TASAVVUF MÜZİĞİ KOROSU' İLGİ GÖRÜYOR
Elazığ Lisesi müzik öğretmeni Ahmet Şekeroğlu'nun yönetiminde 2 yıldır tasavvuf müziğinin ana enstrümanları olan ney ve bendir ile musiki eğitimi alan öğrenciler,
Elazığ Lisesi müzik öğretmeni Ahmet Şekeroğlu'nun yönetiminde 2 yıldır tasavvuf müziğinin ana enstrümanları olan ney ve bendir ile musiki eğitimi alan öğrenciler, merakla başladıkları sanatta ustalaşarak ilk etapta 40 kişiden oluşan koro oluşturdu.
Okul içinde düzenlenen etkinliklerde konserler veren liseli gençler, büyük beğeni toplamaları üzerine konserlerini okul dışına taşıdı.
Özel günlerde düzenlenen programlarda sahneye çıkan koro, Türk Tasavvuf Müziği repertuvarından seslendirdikleri eserlerle herkesin takdirini kazanıyor.
Kurdukları tasavvuf müziği korosuna diğer okullardan da öğrencilerin katılmak için talepte bulunmaları üzerine Şekeroğlu, bin kişiden oluşan bir koro kurarak Türkiye çapında konser vermeyi hedefliyor.
GÜNDEN GÜNE İLGİ ARTTI
Şekeroğlu, derste müzik aletlerini uygulamalı olarak tanıtırken üflediği neyden çıkan nağmelerin öğrenciler üzerinde büyük bir etki oluşturduğunu anlattı.
Bazı öğrencilerinin derslerde müzik aleti olarak ney kullanmak istemeleri üzerine bu yönde eğitimlere devam ettiklerini kaydeden Şekeroğlu, zamanla öğrenciler arasında tasavvuf müziğine karşı büyük bir yönelim başladığını kaydetti.
Şekeroğlu, şöyle devam etti:''Öğrencilerden ney enstrümanı konusunda istek gelince okulda ders dışı faaliyetlere başladık. Birer, ikişer, beşer sayılar günden güne artmaya başladı. Neyzenlerin sayısı artınca da bunu bir koro haline getirelim dedik. Özellikle okullardaki küçük programlar yerine bunu biraz daha il kapsamına taşımamız gerektiğini düşündük. Bu yıl Elazığ'da bir ilk olarak lise öğrencilerinden oluşan bir tasavvuf müziği korosu oluşturduk.''
Okulda yaklaşık 70 öğrenciye gönüllü olarak tasavvuf müziği ile ilgili dersler verdiğini ve ilk etapta 40 kişiden oluşan bir koro oluşturduğunu dile getiren Şekeroğlu, fırsat buldukça öğrencileriyle etkinliklerde sahne aldıklarını bildirdi.
Tasavvuf müziğinin sadece insanların kulaklarına değil gönüllerine de hitap eden bir müzik olduğunu ifade eden Şekeroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Çalışmalarımızın okulumuzda ve çevresinde giderek büyüdüğünü görmek heyecanımızı günden güne daha çok arttırdı. Şu ana kadar sayımız 40'a ulaştı. Bundan sonraki hedefimiz çevre okullar ile sayımızı bini tamamlayıp bin kişilik dev bir konser vermek.''
TASAVVUF MÜZİĞİ DERSLERDEKİ BAŞARILARINI ETKİLEDİ
Lise öğrencisi Elif Sude Oğuz, müzik dersinde öğretmenlerinin üflediği ney sesinin kendilerini derinden etkilendiğini söyledi.
Kamışın neye dönüş hikayesini de dinledikten sonra insanın ruhuna dokunan bu müzik aletinin kendilerinde büyük bir merak uyandırdığını anlatan Oğuz, bu merakla tasavvuf müziğine yöneldiklerini dile getirdi.
Oğuz, ''Ney üflemeye başladıktan sonra sınıfça davranışlarımız değişti, daha olgun düşünmeye başladık ve derslerdeki başarımız arttı. Ney üfledikçe gönlümüz güzelleşti.'' diye konuştu.
Öğrencilerden Umutcan Gültekin, tasavvuf müziğinin yegane üflemeli çalgısı neyin sesinin kişide manevi ve güzel duyguların açığa çıkmasını sağladığını belirtti.
Gültekin, ''Tasavvufun kelime anlamı kötü olandan uzaklaşmak iyi olana yakınlaşmaktır. Bizler de burada kendimizi dünyanın kötü işlerine kaptırmak yerine vaktimizin bir kısmını güzel dinimiz İslam'ı, Rabbimizi ve Peygamberimizi anarak onlar için yazılmış güzel ilahileri icra ederek geçiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Öğrenci Ahmet Hasbi Güldem de iki yıl öncesine kadar uzaktan yakından hiçbir alakaları olmadıkları tasavvuf müziği ile tanışmalarıyla hayata bakış açılarının değiştiğini anlattı.
Bu sanatın kalplerindeki güzel duyguları açığa çıkardığını dile getiren Güldem, ''Manevi olarak huzur bulduk. Başlangıçta öyle tam bir grup değildik ama sonra neye geçenlerle bir grup olma, profesyonel olma isteği doğdu. Neye yoğunlaştık ve sonuçta iyi bir ekibimiz oldu.'' şeklinde konuştu.
Okul içinde düzenlenen etkinliklerde konserler veren liseli gençler, büyük beğeni toplamaları üzerine konserlerini okul dışına taşıdı.
Özel günlerde düzenlenen programlarda sahneye çıkan koro, Türk Tasavvuf Müziği repertuvarından seslendirdikleri eserlerle herkesin takdirini kazanıyor.
Kurdukları tasavvuf müziği korosuna diğer okullardan da öğrencilerin katılmak için talepte bulunmaları üzerine Şekeroğlu, bin kişiden oluşan bir koro kurarak Türkiye çapında konser vermeyi hedefliyor.
GÜNDEN GÜNE İLGİ ARTTI
Şekeroğlu, derste müzik aletlerini uygulamalı olarak tanıtırken üflediği neyden çıkan nağmelerin öğrenciler üzerinde büyük bir etki oluşturduğunu anlattı.
Bazı öğrencilerinin derslerde müzik aleti olarak ney kullanmak istemeleri üzerine bu yönde eğitimlere devam ettiklerini kaydeden Şekeroğlu, zamanla öğrenciler arasında tasavvuf müziğine karşı büyük bir yönelim başladığını kaydetti.
Şekeroğlu, şöyle devam etti:''Öğrencilerden ney enstrümanı konusunda istek gelince okulda ders dışı faaliyetlere başladık. Birer, ikişer, beşer sayılar günden güne artmaya başladı. Neyzenlerin sayısı artınca da bunu bir koro haline getirelim dedik. Özellikle okullardaki küçük programlar yerine bunu biraz daha il kapsamına taşımamız gerektiğini düşündük. Bu yıl Elazığ'da bir ilk olarak lise öğrencilerinden oluşan bir tasavvuf müziği korosu oluşturduk.''
Okulda yaklaşık 70 öğrenciye gönüllü olarak tasavvuf müziği ile ilgili dersler verdiğini ve ilk etapta 40 kişiden oluşan bir koro oluşturduğunu dile getiren Şekeroğlu, fırsat buldukça öğrencileriyle etkinliklerde sahne aldıklarını bildirdi.
Tasavvuf müziğinin sadece insanların kulaklarına değil gönüllerine de hitap eden bir müzik olduğunu ifade eden Şekeroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Çalışmalarımızın okulumuzda ve çevresinde giderek büyüdüğünü görmek heyecanımızı günden güne daha çok arttırdı. Şu ana kadar sayımız 40'a ulaştı. Bundan sonraki hedefimiz çevre okullar ile sayımızı bini tamamlayıp bin kişilik dev bir konser vermek.''
TASAVVUF MÜZİĞİ DERSLERDEKİ BAŞARILARINI ETKİLEDİ
Lise öğrencisi Elif Sude Oğuz, müzik dersinde öğretmenlerinin üflediği ney sesinin kendilerini derinden etkilendiğini söyledi.
Kamışın neye dönüş hikayesini de dinledikten sonra insanın ruhuna dokunan bu müzik aletinin kendilerinde büyük bir merak uyandırdığını anlatan Oğuz, bu merakla tasavvuf müziğine yöneldiklerini dile getirdi.
Oğuz, ''Ney üflemeye başladıktan sonra sınıfça davranışlarımız değişti, daha olgun düşünmeye başladık ve derslerdeki başarımız arttı. Ney üfledikçe gönlümüz güzelleşti.'' diye konuştu.
Öğrencilerden Umutcan Gültekin, tasavvuf müziğinin yegane üflemeli çalgısı neyin sesinin kişide manevi ve güzel duyguların açığa çıkmasını sağladığını belirtti.
Gültekin, ''Tasavvufun kelime anlamı kötü olandan uzaklaşmak iyi olana yakınlaşmaktır. Bizler de burada kendimizi dünyanın kötü işlerine kaptırmak yerine vaktimizin bir kısmını güzel dinimiz İslam'ı, Rabbimizi ve Peygamberimizi anarak onlar için yazılmış güzel ilahileri icra ederek geçiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Öğrenci Ahmet Hasbi Güldem de iki yıl öncesine kadar uzaktan yakından hiçbir alakaları olmadıkları tasavvuf müziği ile tanışmalarıyla hayata bakış açılarının değiştiğini anlattı.
Bu sanatın kalplerindeki güzel duyguları açığa çıkardığını dile getiren Güldem, ''Manevi olarak huzur bulduk. Başlangıçta öyle tam bir grup değildik ama sonra neye geçenlerle bir grup olma, profesyonel olma isteği doğdu. Neye yoğunlaştık ve sonuçta iyi bir ekibimiz oldu.'' şeklinde konuştu.