Lidersiz lider ülke olmaz

Ancak herkes de biliyor ki Erdoğan'ın yeniden Cumhurbaşkanı adayı olması için anayasal bir engel mevcut. Tabii ki bu engel, normal şartlarda ve seçimlerin kendi olağan tarihlerinde yapılması durumunda geçerli. Bu şartlarda Erdoğan'ın aday olabilmesinin tek şartı Meclis'in erken seçim kararı alması. Cumhur İttifakı tek başına erken seçim kararı alabilecek sayıda vekile sahip değil. Onun için mutlak suretle muhalefetten bir veya birkaç partiyi yanına çekmek durumunda.

Peki, halk bu konuda ne düşünüyor? Halkımız bölgesinde lider bir ülke istiyor. Ama bunun lidersiz olamayacağını da biliyor.
Sınırlarımız yangın yeri. Suriye'nin özgürleşmesinin ardından bilinen ve hedeflerinden sapma olmayan tüm aktörlerin bölgeye sahip olma ve at oynatma arzuları var. Bunlarla birlikte ekonomide bir mücadele var. Ekonomide popülizm tamamen terk edilmiş durumda. Rasyonel akıl ile orta ve uzun vadeli planlar işliyor. Ekonominin yanı sıra gerek savunma sanayiinde gerekse de teknolojik alandaki yatırımlarda Türkiye için hasat vakti başladı.

Terörün bitirilmesi adına da önemli ve tarihi adımlar atılmış durumda. Peki, böylesi bir süreçte ülkeyi sahil-i selamete götürecek lider kim?

Elbette ilk etapta aklımıza bazı isimler gelebilir. Ancak her birini biraz irdelediğimizde hepsinin zoru görünce kaçtıkları hatta Gezi ayaklanmasını bile makul görecek bir ferasetsizlik gösterdiklerini biliyoruz. Hele hele şuan muhalefet adına ortalıkta dolaşan isimlerden hiç birinin böylesi bir liderlik gösterebileceğine ihtimal bile vermiyoruz. Bu ahval ve şerait altında Türk halkı asla ülkesini tehlikeye ve maceraya atmaz. Atmadığını da defalarca gösterdi. Dolayısıyla bugün halka cumhurbaşkanı olarak kimi görmek istedikleri sorulsa büyük oranda Erdoğan ön plana çıkacaktır . Zira ülke ve ülkenin geleceği günlük siyasi gündemin ve muhalefet anlayışının çok üstündedir.