KUYTUL, ESKİSİ GİBİ

Geçmişte PKK ve FETÖ lehine açıklamalarıyla kamuoyu tarafından yakından tanınan, Ak Parti hükümetlerinin terörle mücadelesini eleştirerek Güneydoğudaki t

TAKİP ET
Geçmişte PKK ve FETÖ lehine açıklamalarıyla kamuoyu tarafından yakından tanınan, Ak Parti hükümetlerinin terörle mücadelesini eleştirerek Güneydoğudaki terörist faaliyetleri örgüt ağzıyla “Savaş” olarak değerlendiren Furkan Vakfı Genel Başkanı Alpaslan Kuytul, Elazığ'da gerçekleştirdiği konferansta da aynı üslubu kullanmaktan çekinmedi.

“HAKİMİYET KİMİN EMRİNDE?”

Konferans öncesi yayınlarımızla Kuytul'un şimdiler de kabul etmeyip “Genel konuşmalarımdan kırpılarak alınmış” dese de sırf Ak Parti düşmanlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan nefreti sebebiyle FETÖ ve PKK yapılanmalarını kısmen masum gösterme gayretinin devamı dikkatlerden kaçmadı.

Aykırı görüşlerini milli birlik ve bütünlüğümüze zarar verecek endişesiyle Elazığ'daki konferansının zamanlamasının yanlışlığına dikkat çeken Hakimiyet Gazetesi'ni de hedefine koyan Kuytul, gazetemizi “Allah'ın hakimiyetinde olmadığı kesin eğer öyle olsaydı bizim yanımızda olur” diyerek büyük bir acziyet içine düştü.

Tarihte Lavrens başta olmak üzere bir çok kişinin; din âlimi, şeyh ve derviş kisvesiyle en son da Fethullah Gülen'in de dini motifleri kullanarak milyonlarca insanı nasıl emperyalist ülkelerin kucağına attığından habersiz olması ya da çok iyi bildiği halde bu gerçekleri yok sayması, buna karşın kendini tek kurtarıcı gibi görmesi ruh halini göstermesi açısından dikkat çekti.

HAKİMİYET HAKTAN YANADIR

Kuytul, her ne kadar gazetemizi farklı bir yerlere oturtmaya çalışsa da Hakimiyet, önce Allah'ın sonra da halkın emrinde ilkeli ve duyarlı bir gazetedir. 15 Temmuz'da devletin son anda kurtarıldığını, vatan, bayrak ve bağımsızlığın başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat ve şahsi dik duruşu ve yürekliliği ile yabancı uşakların eline geçmesinin önüne geçilen istiklal savaşının kıymetini ve değerini bilen bir gazetedir.

Alparslan Kuytul'un cemaate boşluğunu fırsat bilip meydanları boş bularak hiçbir şey olmamışçasına, tatlı sularda balık avlayanlar misali ülkenin yaşadığı bu badirelerde bile bırakın devletin halkın bile yanında olmayan birisinin bugünlerde hariçten gazel okuma seansları düzenlemesi ve buralarda efelenmesi ne insani ne vicdani ne de İslami bir duruştur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kellesini almaya niyetlenen bundan sonra da taş üstünde taş bırakmayıp tepeden tırnağa bütün yönetimi ülkeyi ABD kontrolüne verecek cemaate 1998'den beri karşı olduğunu söyleyen bir insanın 15 Temmuz'dan sonra bu konuda sus pus olması ikincil ve artçıl düşüncelerinin dışa vurmuş halidir.

KÜLHAN BEYİ Mİ?

Alparslan Kuytul'un konferansını zamanlama açısından doğru bulmayan Vefa Der yetkililerini eleştirirken farklı bir usluba bürünüp gerçek yüzünü ortaya koyan Kuytul'un söz konusu kendisi olunca ne kadar gayri edebi bir tavır takınacağını görmek de bir çok saf insanın gözünü açtı.

“Sizin sülaleniz gelse…” türünden varoş ağzıyla konuşan ve şahsi enesini zirveye çıkaran bir insanın, İslam adına, örnek ve öncü nesil oluşturmak adına yola çıkması Müslümanlar adına da büyük bir talihsizlik olarak görülüyor.

Bakmadan Geçme