Kurumların Konuşmama İnadı
24 Ocak depreminde orta hasarlı olan ancak ve 27 aralık artçı depreminden sonra yeniden incelenerek orta hasardan ağır hasara çevrilen 499 bina için nasıl bir işlem yapılacağına dair açıklama yapılmadığı gibi bina sahiplerinin 'hak sahipliği' imkânından faydalanıp faydalanmayacağı konusunda da bilgi verilmiyor
24 Ocak depremi ile çok sayıda bina ağır hasarlı olarak kayıtlara geçti. 27 Aralık tarihinde yaşanan artçı deprem sonrası önceden orta hasarlı olarak kayda geçen binalar için yeni bir inceleme yapılan 900 evden 499 konut orta hasardan ağır hasara dönüştü.
Bu çalışmanın toplam rakamları kamuoyuna açıklanırken hangi binanın ağır hasara dönüştüğü hakkında kat sahiplerine bilgi verilmedi.
Orta hasardan ağır hasara çevrilen konutlar ile ilgili vatandaşlara bilgi verilmediği gibi, bu açıklama yapıldıktan sonra nasıl bir yol izleneceği, mülk sahiplerinin hak sahipliğinden yararlandırılıp yararlandırılmayacağı konusunda da kamuoyu bilgilendirilmedi.
SÜRE UZATILDI
Yaşanan süreçte vatandaşların mağduriyetleri artınca bu konu değişik platformlarda, medyada dile getirilip siyasilere iletilince konu yeniden gündeme geldi ve 1 Martta sona erecek yeni bir müracaat dönemi başladı.
SONUÇLAR GİZLENİYOR
Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından yapılan yeni incelemelerin sona ermesi ve sonuçların valilik ve diğer birimlere iletilmesine rağmen, halkın bilgisine sunulmamasına bir anlam veremediklerine dikkat çeken vatandaşlar, açıklamanın neden geciktirildiğine bir anlam veremediklerini ifade ediyorlar.
Sonuçların ek süre verilen yeni müracaatların da değerlendirildikten sonra toplu olarak açıklanmasının yeni bir yoğunluk ve yığılmaya sebep olacağını ifade eden vatandaşlar, zamandan kazanmak amacıyla belli olan sonuçların açıklanmasında fayda olduğunu belirtiyorlar.
KURUMLAR DUYARSIZ
Vatandaşın bu süreçte en çok merak ettiği, orta hasar, hak sahipliği, DASK, kura çekiminde uygulanan ve haksızlığa sebep olan uygulamalar, devam eden inşatlarla ilgili son durum, sonradan ağır hasara çevrilen binalarda uygulanacak prosedür ve bu hemşerilerimize hak sahipliği verilip verilmeyeceği gibi konular hala cevapsız durumda.
Vatandaşların bu konularda doğru ve net bilgi alabileceği bir iletişim ofisi ya da çağrı merkezi kurma konusundaki ısrarlı yaklaşımlarını, kendilerinin de olaylara vakıf olmadığı ve vatandaşa doğru bilgi verememe endişesinden kaynaklı olabileceğini ifade eden vatandaşlar, şehrin kaderini belirleyen ve 20 bin konut ile bunlarla bağlantılı problemlerle ilgili sağlıklı bilgi verilememesini kurumların ilgisizlik ve duyarsızlığına bağlıyorlar.
HALKIN SESİNİ DUYMAYAN KURUMLAR
Vatandaşın hem birebir ulaşması, hem sosyal medyada dile getirdiği sorunlar, hem de basın yayın organlarında dile getirilen sorunlara duyarsız bir tavır takındıklarını ifade eden vatandaşlar, aynı duyarsızlığın siyasi cenahta da kendini gösterdiğini belirtiyorlar.
İlimizin en önemli sorunları konulu yapılan her araştırmada “deprem ile ilgili problemler” birinci sırada çıkmasına rağmen bu süreci yönetemeyen ve halkın her geçen gün öfkesinin birikmesine sebep olan ilgili kamu kurumları yetkililerinin sadece üst yöneticileri ve siyasileri muhatap alarak bilgi vermelerine karşın vatandaşa net ve doğru cevap vermemesinin ciddi sıkıntılar oluşturacağını ve bunun siyasi bir bedeli olacağını ifade eden vatandaşlar, önlem alınmadığı ve biriken sorunlar giderilmediği sürece bu tepkinin daha da büyüyeceğini belirtiyorlar.