Külliyenin Adayları Kaybediyor

Birinci örnek Mehmet Büyükekşi, 160 ıslak imza ile TFF'ye başkan adayı gösterildi, İbrahim Hacıosmanoğlu ise 72 imza ile. Divan Başkanlığı seçimini Büyükekşi'nin adayı Mehmet Baykan 146 oyla kazandı. Hacıosmanoğlu'nun adayı Murat Sancak ise 84 oyda kaldı. Bu rakamlar seçimi Mehmet Büyükekşi'nin kazanacağının habercisiydi. Ama 5 oy farkla (134'e 129) kaybetti.

TAKİP ET

Oysa herkes biliyor ve inanıyordu ki Büyükekşi Külliyenin adayıydı. Cumhurbaşkanı çok açık ifade etmese de zımnen onu destekliyordu.

Sonuç, Külliye'nin adayı kaybetti.

İkinci örnek;

31 Mart yerel seçimlerinde Ak Parti'nin İstanbul'da seçim kazanması için mutlaka Karadenizli bir aday göstermesi gerektiği hemen her yerde konuşuldu ve teşkilatlardan da bu yönde bir talep geldi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurum'un kendisi istemese de İstanbul'da beklenen büyük depremde başarılı olacağına inandığı Murat Kurum'u aday gösterdi.

Sonuç; seçimi İmamoğlu kazandı.

Sonraki örnekler;

Yine 31 Mart seçimlerinde Şanlıurfa, Yozgat, Yozgat, Balıkesir, Bursa, Adıyaman ile İstanbul'un birçok ilçesinde halkın ve teşkilatın değil Külliye'nin isimleri aday gösterildi.

Sonuç; hepsi kaybetti…

Tüm bu örnekler de gösteriyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'a doğru, sahih ve halkın gerçek düşüncesinin neler olduğu bilgileri ulaşmıyor, bilerek ulaştırılmıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan her ne kadar her fırsatta “sokağın sesini duymayan hükümet olmayacağız” dese de sokağın, halkın ve parti teşkilatlarının seslerinin Erdoğan'a gitmesi engelleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanına doğruları söyleyecek hiçbir dava arkadaşı da artık yaklaştırılmıyor.

Erdoğan'ın hem insanlardan hem de olaylardan ve halkın beklentilerinden uzak izole bir hayat sürmesi için birileri özel gayret sarf ediyor.

Denilen o ki Erdoğan'ın 40 yıllık dava ve yol arkadaşları bile herhangi bir konuda söz söyleme hakkına sahip olamazken, Erdoğan'a sadece yakın isimler tesir ediyor ve onların söz ve telkinleri hayata geçiriliyor.

İşte bu durum da Külliye'nin tüm adaylarının seçimleri kaybetmesini getiriyor. Erdoğan, kendisine izole bir hayatı normalleştiren bu sarmalı kırmalı ya da bunlarla birlikte güvendiği samimi dava arkadaşlarıyla da istişare etmeli.

Bunun için Ak Parti 2025 yılına ertelediği genel kurulunu bir an önce yapmalı ve sorun görülen ve sorun oluşturan bu arızalardan kurtulmalı. Yoksa daha çok seçimler kaybedilir…

Bakmadan Geçme