KULAĞINA NE FISILDANDI?
Ülkenin ve siyasetin gündeminde ilk kez CHP lideri Kılıçdaroğlu var.
Yazarlar ve televizyonların tartışma programlarının günde mi de Kılıçdaroğlu'nun şu sözleri:
'Bizim öngördüğümüz krizi, seçmen yeni yeni yaşamaya başladı. Vatandaş bunu iliklerine kadar hissedecek. İktidarın yüzde 30-35 bandına inmesi önemli. Geçmişte CHP'ye sempati duymayan kitle, mecburen 'ben AK Parti'ye oy vereceğim' diyordu. O tablo da büyük ölçüde kırıldı. Ben önümüzdeki süreçte ciddi kopmaların olacağını ve siyasetin yeniden yapılanacağını düşünüyorum.'
Özellikle son cümleye odaklandı ve tartışmaya başladı yazar çizer takımı.
Kılıçdaroğlu önümüzdeki günlerde siyasetin yeniden yapılanacağı öngörüsü ve belki de kehanetinde bulunuyor.
Siyasetin doğal sürecinden bahseder gibi bir hava yok bu cümlelerde. Bir bildiği ya da kulağına fısıldanan bir şeyler var.
Tıpkı ittifak ortağı Meral Akşener'in 15 Temmuz öncesi yaptığı imalı ve hatta sonucunda Başbakan olacağı ile ilgili açıklamalarına yansıyan suflörlük gibi.
Ne demişti 15 Temmuz darbesinden günler önce Akşener bir hatırlayalım;
'15 Temmuz'da Başbakanım' demişti. Yurtta sulh, cihanda sulh demişti. 15 Temmuz gecesi o ihaneti yaşatan hainler de, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' diyerek, o darbe girişimini yaptılar.
Şimdi benzer öngörü ve suflörlüğü Kılıçdaroğlu yapıyor.
Seçim yok, böyle bir beklenti yok, kamuoyunda ve birçok partide böyle bir hazırlık yok ama Kılıçdaroğlu önümüzdeki günlerde siyaset yeniden yapılanacak diyor.
Bu açıklaması ile yeni kurulan Deva ve Gelecek Partilerine tıpkı İyi Parti'ye verdikleri gibi milletvekili transfer edip gurup kurduracaklarsa ve bununla siyaseti yeniden yapılandıracaklarsa ve bundan medet umacaklarsa CHP'nin tabanına söyleyeceği söz kalmamış demektir.
CHP, geleceğini ve umudunu kendi politikalarına değil de Ak Partinin seçmenini başka partiye yönlendirmeye bağlamışsa yandı gülüm keten helva.
Ancak ve fakat Meral Akşener'e FETÖ ve diğer küresel güçlerin 15 Temmuz'da başbakan olacaksın sözünün benzeri de aynı mahfiller tarafından kulağına fısıldanan 'seni cumhurbaşkanı yapacağız' mı dendi acaba?
Zira, Kılıçdaroğlu sığ ve çoğu zaman yalan ve yanlış beyanların adamı olarak böyle iddialı cümleler kuracak bir siyasetçi değil.
Vardır bir bildiği ya da bildirildiği...
'Bizim öngördüğümüz krizi, seçmen yeni yeni yaşamaya başladı. Vatandaş bunu iliklerine kadar hissedecek. İktidarın yüzde 30-35 bandına inmesi önemli. Geçmişte CHP'ye sempati duymayan kitle, mecburen 'ben AK Parti'ye oy vereceğim' diyordu. O tablo da büyük ölçüde kırıldı. Ben önümüzdeki süreçte ciddi kopmaların olacağını ve siyasetin yeniden yapılanacağını düşünüyorum.'
Özellikle son cümleye odaklandı ve tartışmaya başladı yazar çizer takımı.
Kılıçdaroğlu önümüzdeki günlerde siyasetin yeniden yapılanacağı öngörüsü ve belki de kehanetinde bulunuyor.
Siyasetin doğal sürecinden bahseder gibi bir hava yok bu cümlelerde. Bir bildiği ya da kulağına fısıldanan bir şeyler var.
Tıpkı ittifak ortağı Meral Akşener'in 15 Temmuz öncesi yaptığı imalı ve hatta sonucunda Başbakan olacağı ile ilgili açıklamalarına yansıyan suflörlük gibi.
Ne demişti 15 Temmuz darbesinden günler önce Akşener bir hatırlayalım;
'15 Temmuz'da Başbakanım' demişti. Yurtta sulh, cihanda sulh demişti. 15 Temmuz gecesi o ihaneti yaşatan hainler de, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' diyerek, o darbe girişimini yaptılar.
Şimdi benzer öngörü ve suflörlüğü Kılıçdaroğlu yapıyor.
Seçim yok, böyle bir beklenti yok, kamuoyunda ve birçok partide böyle bir hazırlık yok ama Kılıçdaroğlu önümüzdeki günlerde siyaset yeniden yapılanacak diyor.
Bu açıklaması ile yeni kurulan Deva ve Gelecek Partilerine tıpkı İyi Parti'ye verdikleri gibi milletvekili transfer edip gurup kurduracaklarsa ve bununla siyaseti yeniden yapılandıracaklarsa ve bundan medet umacaklarsa CHP'nin tabanına söyleyeceği söz kalmamış demektir.
CHP, geleceğini ve umudunu kendi politikalarına değil de Ak Partinin seçmenini başka partiye yönlendirmeye bağlamışsa yandı gülüm keten helva.
Ancak ve fakat Meral Akşener'e FETÖ ve diğer küresel güçlerin 15 Temmuz'da başbakan olacaksın sözünün benzeri de aynı mahfiller tarafından kulağına fısıldanan 'seni cumhurbaşkanı yapacağız' mı dendi acaba?
Zira, Kılıçdaroğlu sığ ve çoğu zaman yalan ve yanlış beyanların adamı olarak böyle iddialı cümleler kuracak bir siyasetçi değil.
Vardır bir bildiği ya da bildirildiği...