KÜÇÜK BİR KAZA

En kötü bir puan almalıydık derken ne anlatmak istedi Bayram hoca, halen anlamış değilim

TAKİP ET
En kötü bir puan almalıydık derken ne anlatmak istedi Bayram hoca, halen anlamış değilim. Düşünüyorum da ben farklı bir maç mı izledim acaba. Futbol adına, mücadele adına, son haftalardaki çıkış adına hiç bir olgunun oluşmadığı durumda nasıl puandan söz edebilirsin ki? Ligin ikinci yarısını yarılamışsın, sadece sekiz maçın kalmış, sözde iyi transferler yapmışsın fakat ortada hiç bir şey yok. İki eski futbolcun ceza almış, yerini dolduramamışsın, Diarra ve Alpaslan gibi iki tane üst düzey diyebileceğimiz futbolcuları katmışsın bünyene bu vakit olmuş adamlar halen hazır değil. İki aydan fazla süre geçmesine rağmen bu futbolcular maç oynama durumuna gelmemiş ve sen futbolu unutmuş Binya'dan medet umuyorsan vay bizim halimize. Bak hocam, arkandayız, sen bu işi yaparsın diyerek sana sahip çıktığımızda bu kadar acemi hareket edeceğini doğrusu hiç hesaba katmamıştık. Alpaslan önceki sezon Kasımpaşa takımının değişmez futbolcusuydu, Eskişehir'in süper ligde olduğu geçen sezon sakatlıklar hariç orta sahanın en iyi futbolcularından birisiydi. Aradan yıllar geçmediğine göre bu futbolcu niye Elazığspor'da ortalarda yok diye bana değil sana sorarlar. Maç kaybedilebilir, ben işin o tarafında değilim. Futbol bu, üç ihtimdigeri sonuç futbolun gerçeğidir. Malatya maçına aşırı şartlanmış olabiliriz, bu aşırılık Elazığspor'u saha da olumlu ya da olumsuz etkileyebilir. Biz her ne kadar olumlu düşünsek de, arena futbol sahasıdır. Biz o gün, o saha da oynayamadık, üretemedik, başaramadık. Kazanmak için ortaya hiç bir şey ortaya koyamadık. Binya'nın bitmiş tükenmiş haline, Traore'nin saha da varlığı yokluğu belli olmayan hali ve Diarra'nın beklenenden çok uzak da olması da eklenince bizim puan ya da puanlar almamız hak etmediğimiz bir sonuç olurdu hiç kuşkusuz. Malatya takımı çok mu iyi oynadı diyebiliriz, bence hayır. Biz kötüydük. Biz önceki maçlardaki oyunumuzu bu maça yansıtamadığımız için kazanamadık, ya da puan alamadık. Kaybedilen bu maç kesinlikle rakibin iyi olmasından kaynaklanmadı. Onlar bu maçı bizden daha çok istediler, top yaptılar, pozisyon ürettiler, gol aradılar. Bizim yandığımız, bizim dile getirmek istediğimiz, demekki Tom ve Çağrı olmayınca vay bizim halimize. Şimdi, Pazartesi zorlu bir maç daha bizi bekliyor diyebiliriz. Kendi sahamızda lig ikincisi Sivas spor ile karşılaşacağız. Sivas'ın, durumu, konumu ne kadar zor görünse de bizim bulunduğumuz durum onlardan daha can sıkıcı diyebilirim. Bu maç, iki takım içinde olmazsa olmaz maçlardan birisidir. İki takım da kesin kazanmak için sahaya çıkacaktır. Biz Elazığspor olarak sahaya çıkıp, Elazığspor gibi futbolumuzu oynarsak her zaman dediğim gibi bizim bu ligde yenemeyeceğimiz takım yoktur. O halde haydi stada diyerek, Elazığspor'umuza sahip çıkalım, bir maç için tüketip, yok etmeyelim. Şunu da kesinlikle unutmayalım ki, yolda yürürken bir ayağın boşa düşerse, sadece sendelersin, yıkılmazsın düzelir yoluna devam edersin, bize yakışan bunu küçük bir kaza olarak görmemiz olacaktır. Saygılarımla.

Bakmadan Geçme