Kontrolsüz Öfke!
Belli ki hastaları var, Fırat Üniversitesi Hastanesine gidiyorlar. Sonra ne yaşanıyor kim ne söylüyor bilinmez ve poliklinik önünde iki grup tartışmaya başlıyor. Aralarındaki mesele nedir, tartışmaya ve hatta adam öldürmeye değer makul bir sebep ve gerekçesi var mıdır bilinmez ama önce arbede, sonra tekme tokat ve ardından bir silah sesleri duyuluyor.
Sonuç kan ve gözyaşı…
Yukarıda da dediğimiz gibi ne kadar haklı bir sebebe dayanırsa dayansın, bunun bedeli silah çekip birini öldürmek yada yaralamak olmamalı. Engellemelerin ve çözümlerin yetersiz kaldığı yerde öldürme yerine farklı yöntemler de devreye girebilirdi belki.
Nedir paylaşamadığımız, nedir bu tahammülsüzlüğümüz ve nedir bu ani parlamalarımız ve anında şiddete ve silaha başvurmalarımız?
Karşıdakinin kim bilir hangi ve belki de haklı sebeple anlık parlama ve öfke nöbetine aynı şekilde ve belki de daha sert karşılık vermek yerine bir tarafın farklı bir yöntemle hakkını savunmayı tercih etmesi ne kaybettirir ki?
Son yıllarda benzer olayların hemen hepsinde öfke kontrolü yapılamaması ve sıradan tartışma sözlerinin dahi “ağır tahrik unsuru” gibi algılanıp karşı tarafa saldırılması şeklinde sonuçlanıyor.
Polislik gibi bazı mesleklerde öfke kontrolü eğitimi veriliyor ama geldiğimiz noktada tüm kurumların önce kendi personelinden başlamak üzere bu tür eğitim seminerleri düzenlemesi, ilgili kurumların da tüm halka yönelik “öfke kontrolü” eğitimlerini başlatmaları gerekiyor.
Bunlarla birlikte ilgili kurumlarda görevli, psikolog ve sosyologların, bu konulara dikkat çeken kısa videolar yayınlaması belki bir nebze çözüm olur.