KÖKLÜ DÖNÜŞÜM İÇİN BÜYÜK ÖDENEK ŞART!

24 Ocak 2020 Cuma günü ilimizde yaşanan depremin ardından oluşan tüm olumsuzluklar giderilmeye, yaralar sarılmaya çalışılırken şehrin eski yapı stoku ile birlikte tüm alt yapısının da değişmesi gerekiyor.

Depremin olumsuz etkisinin sadece yapılar da değil, içme suyu, kanalizasyon, yağmur suyu şebekesi ile diğer şebeke hatlarına da zarar verdiğini ifade eden uzmanlar, üstyapıya yoğunlaşıp altyapıyı ihmal etmenin yeni facialara davetiye çıkarabileceğini belirtiyorlar.

YENİLENEN MAHALLLERE YENİ ALTYAPI

Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'nın beş yıllık vaatleri arasında önemli bir tutan ve 'siyasi hayatıma bile mal olsa başlayıp bitireceğiz' dediği altyapı ihalesinin yapılacağı deprem öncesindeki açıklamaları arasında yer almıştı.

Yaşanan depremle birlikte yenilenen mahalle, sokak ve caddelerin formu ve genişlikleri de değişeceği ve zaten bir çalışma ve şantiye ortamı oluşacağı için bu ihalenin zamanlamasının da çok doğu olacağını ifade eden uzmanlar bu konuda adımlar atılması gerektiğini ifade ediyorlar.



KRİZ FIRSATA ÇEVRİLMELİ

Deprem sonrası birçok mahallede başlatılacak olan kentsel dönüşüm çalışmalarının üstyapı kadar altyapının tümüyle değişmesi ve oluşan yeni ihtiyaçlara cevap verebilecek kapasite ve son teknoloji ürünlerle yenilenmesine imkn verdiğini belirten uzmanlar, Elzığ Belediyesi'nde oluşturulacak bir teknik heyetin tek işinin bu projeyi hayata geçirmek olması gerektiğini ifade ediyorlar.

Geçmişte İller Bankası tarafından hazırlanan projenin yine bu ekip ve diğer kurumlardan alınacak uzman elemanlar tarafından yeniden gözden geçirilmesinin de zaruretine dikkat çeken uzmanlar, gerekirse bu projenin revize edilerek kapasitelerinin ve malzeme kalitesinin artırılması konusunda da bir çalışma yapmalarının isabetli olacağını ifade ediyorlar.



BELEDİYEYE BÜYÜK ÖDENEKLER AKTARILMASI GEREKİYOR

Şehrin üstyapı kadar altyapısında da önemli oranda bir tahribat yaşandığını, şu an olayın sıcaklığı ile konteyner kent, çadır kent, battaniye, sıcak aş ve kuru gıda yardımları ile yardımların ulaşması ile duruma vaziyet edildiğini ancak tüm ilgili kurumların çekilmesi ile tüm yükün Elazığ Belediyesi'ne kalacağını ifade eden uzmanlar, bu konuda başka altyapı şebeke hatları, bozulan ve büyük deforme yaşayan yollar ve aksayan diğer tüm hizmetlerin yine Elazığ Belediyesi tarafından yapılacağını, bu sebeple başta çevre ve şehircilik bakanlığı olmak üzere diğer tüm bakanlıkların ve özellikle afet anlarında kullanılan fonlardan Belediyeye büyük miktarlarda ödenek aktarılmasının acil ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar.

HALKA BİRLİKTE ÇÖZÜM

İlimizde deprem sonrası yıkılan ya da ağır hasarlı ve orta hasarlı tüm bina sahiplerinin tamamının evlerini yıkarak yerine yenisinin yapılması konusunda ortak fikir sahibi olduklarını belirten uzmanlar, bu konuda Elazığ Belediyesi'nin hakemliği ve önerilerinin vatandaşlar tarafından daha kabul göreceğini ifade ediyorlar.

İMAR RANTI ŞART

Özellikle yıkım kararı verilen ya da hasarlı ya da hasarsız ama 2000 yılı öncesi yapıların tümünün yıkılması yönünde ittifak oluşan şehrimizde, bu işin hem kısa sürede hem de ne devlete ne de halka çok ağır yük bindirmemesi için imar rantının şart olduğunu belirten uzmanlar bu konuda 2017 yılında çıkartılan imar revize planına uyulması halinde bu sorunların daha kolay çözüleceğini ifade ediyorlar.

10 KATLI BİNA RİSKLİ DEĞİL

Depremin ardından vatandaşta doğal olarak birçok katlı bina korkusu oluştuğuna dikkat çeken uzmanlar, yıkılan binaların 20 kat, 15 ya da 12 katlı binalar değil 5 ya da 4 katlı binalar olduğunu ifade ederek tekniğine uygun yapılmış çok katlı binalardan korkulmaması gerektiğini ifade ediyorlar.

Kentsel dönüşüm için 5 katlı binaların 10 ya da 12 kata çıkartılmasında hiçbir sıkıntı oluşmayacağını ifade eden uzmanlar, zemin etüdüne göre uygulanacak mimari ve yapı projesi ile inşa edilecek 12 katlı binalarda asıl bir sıkıntı olmayacağını belirtiyorlar.

Aksi halde yani 5 katlı olan bir binanın yerine yine 5 katlı bir bina inşa edilme fikrinin TOKİ projeleri dışında asla hayata geçme imkanı yakalayamayacağını  ifade eden uzmanlar, bu yapıldığı takdirde Mustafapaşa, Sürsürü, Sanayi, İzzetpaşa, İcadiye ve şimdilerde yıkım çalışması yapılan ya da önümüzdeki günlerde çok hasarlı ya da orta hasarlı olduğu için mülk sahipleri tarafından yıkılacak binaların dönüşme ihtimalinin sıfır olacağını ifade ediyorlar.

YENİ BİR KOMİSYON KURULMALI

İlimizde Tıkılarak TOKİ marifetiyle yapılan binaların dışında kalan tüm hasarlı binaların kentsel dönüşüm kapsamında dönüşme alternatifleri ve metotları ile ilgili olarak halkı aydınlatacak Çevre ve Şehircilik, Belediye, Üniversite, Emlakçılar Odası, Müteahhitler Derneği ve STK platformun temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurulmasının bu süreçte çok faydalı olacağını belirten uzmanlar, bu komisyonun medya vasıtasıyla halkı izleyecekleri yol haritaları kapsamında bilgilendirmelerinin hem bilgi kirliliğini ortadan kaldıracağını hem de halkımızın kafalarındaki soruların aydınlatılması açısından isabetli olacağını ifade ediyorlar.

TEK YETKİLİ YERİNE ORTAK KOMİSYON

Depremin asıl sıkıntılarının binaların dönüşüm sürecinde yaşanacağını ifade eden uzmanlar bu gibi teknik konularda il valisi, belediye başkanı ya da çevre ve şehirlilik il müdürü yerine ilgili birimlerin uzman vereceği komisyonun açıklama ya da yönlendirme yapması, vatandaşın neler yapması, neler yapmaması konusunda uyarı yapması konusunda komisyonun yetkili olmasıyla il protokolü ile siyasilerin bu tür teknik konularla ilgili açıklama yapma yerine daha çok bakanlıklardan temin edecekleri hibe fonları, ödenek aktarılması ve okul ve diğer halka yönelik bina yapmaları için iş adamlarıyla görüşme yapmalarına da imkn vereceğini ifade ediyorlar.

Yine il yöneticilerimiz ve siyasilerimizin tıkandıkları ve bakanlıklarda yol alamadıkları konuları da bir rapor halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ileterek çözüm için talepte bulunmalarının şehrimiz bir an önce ayağa kalkması için daha hayırlı bir çalışma olacağını belirten uzmanlar, depremde asıl kazanımların sahada değil masada elde edildiğini, bunun için de Ankara ayağının çok güçlü ve atak olması gerektiğini ifade ediyorlar.