Kıyamet Yakın…
Ajanslara düşen haberlere göre Ankara Çayyolu'ndaki bir eğlence yerinde bir grup, müzisyen Onur Şener'den şarkı istedi. İddiaya göre Şener şarkıyı bilmediğini söylemesi üzerine gruptan üç kişi tartıştıkları müzisyene saldırdı. Grup mekân çıkışında Onur Şener'e tekrar saldırdı. Boğazından cam parçalarıyla ağır yaralanan ve hastaneye sevk edilen Şener kurtarılamadı.
Müzisyen Haluk Levent de Şener'i öldürenlerin ikisinin Çalışma Bakanlığında müfettiş, bir tanesinin ise TAI (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ) da görevli olduğunu iddia etti.
Eğer iddia doğruysa, Geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Birileri asgari ücretle ev geçindirip çocuk okutmanın derdi ve gailesindeyken, bakanlıklarda üst seviyelere kadar ulaşmış müfettiş unvanı almış kişiler, sanatçıdan şarkı istiyorlar, gelen “o parçayı bilmiyorum” gibi doğal bir cevap karşısında çılgına dönüp sanatçıyı kırık cam şişeleriyle boynunu kesip öldürüyorlar.
Bunun adı vahşet değil de nedir? Bunu yapanların kamuda hak, hukuk, adalet gibi kavramları ortaya çıkartıp doğruyu bulma gayretinde olan kamu müfettişleri statüsünde olması, kamunun kimlere emanet edildiğinin de bir göstergesi değil mi?
Beyefendilerin istediği bir şarkı söylenmemiş ve bu hayatının baharında bir gencin hayatına mal olmuş.
Bu olay da yaşandı ya bu ülkede, kıyamet yakındır dostlar. Değil kalp kırmayı ve üzmeyi, kırdığınız kalpten, yaktığınız candan özür dileme vakti için son fırsattır bu günler.