Kırın Boynunu!
Son dönemlerde yapmış olduğu çıkışlarla tüm dikkatleri üzerine çeken Ayasofya Baş İmamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın'a bir tepki de Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olan Cemil Çiçek'ten geldi.
İstanbul Sözleşmesi, Anayasadan laikliğin çıkarılması ve son olarak faizlerin kaldırılması konusunda yaptığı çıkışlarla adından söz ettiren Boynukalın'a isim vermeden "Birleştirici ve kaynaştırıcı ol" çağrısı yapan Cemil Çiçek, "Ayasofya'nın kültürümüz ve tarihimizde ayrı bir önemi var. Burada görev yapanların birleştirici ve kaynaştırıcı olması, söylediğine ve söyleyeceğine daha fazla dikkat etmesi gerekir. Ayrıştıran, toplum barışına ve huzuruna katkı sağlayamayacak açıklamalar, bu ruha uygun düşmüyor. Dikkatli davranmaları gerekir. Hele hele din görevlilerimizin… Çünkü bunların arkasında her görüşte insanlar namaz kılıyor."
Konuşmasının devamında; "Birleştiriciliği sağlamada sıkıntı çıkaracak beyan ve tartışmalardan kaçınması doğru olur" diyen Çiçek, şöyle devam etti: "Herkes, her istediğini, her yerde söylemek durumunda değil. Herkes özgürlük üzerinde duruyor da (kimse) sorumluluk üzerinde durmuyor. Geleneğimizde sorumlulukla bağlantılı özgürlükler söz konusudur."
Önce AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, ardından başka bir Grup Başkan Vekili Bülent Turan, en son da Cemil Çiçek.
Neydi Boynukalın'ın görevi ve mesleği, konuştukları ne ile ilgiliydi. Belirli bir kesimin linç kampanyasına uğramakla birlikte önemli bir çevrenin sahiplenip arkasında durduğu Boynukalın, ilahiyat profesörü bir akademisyen. Ayasofya imamlığını ise fahri ve hiçbir bedel almadan gönüllü yapıyor.
Paylaşımların konusu ise kendi mesleğin gerektirdiği ve biri manevi tebliğ içeren değerlendirilebilecek cümleler.
Bir başka ifadeyle Boynukalın, bilmediği bir konuda hariçten gazel okumamış kadına ve faize bakış açısını bir akademisyen olarak dile getirmiştir.
Bu açıklamanın ucu kime dokunur, kimler bu beyanlardan alınır ve tepki gösterir çok da önemli değil. Kaldı ki, Boynukalın'ın bu açıklamalarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan herhangi bir açıklama ve ikaz da gelmedi. Gelmesi de mümkün değildi zira her iki konu Erdoğan'ın da mustarip olduğu bir konuydu.
Birileri kraldan çok kralcı olsa da Boynukalın'ın sözleri önemli bir kesimin duygularına tercüman olmuştur.