Kin, Doğruyu Buldurmaz

Habertürk televizyonunda Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya ve Serap Belet'in sunduğu Olaylar ve Görüşler programında, Habertürk yazarları Nihal Bengisu Karaca ve Nagehan Alçı'nın sorularını yanıtlayan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Siyasi partilerle ilişkilerde 3 yaklaşım ele aldıklarını belirterek şunları söyledi:

"Üç tür ilişki tasavvur ediyoruz. Sistematik bir şekilde. Diyalog, iş birliği, ittifak. Bu üçü ayrı şeyler. Diyalog konusunda kapımız kimseye kapalı değil. Bütün partilerden, Sayın Cumhurbaşkanı ve sayın Bahçeli'den de randevu istedim. Bize en ağır hakaretlerde de bulunsalar, memleket meselesi varsa ben Hz. Mevlana'nın torunuyum, kimseye git demem. Kimseye önyargılı bakmaksızın görüşürüz. İş birliği ise ilkeseldir. Parlamenter Sistem ilkesel olarak bu 6 partinin anlaştığı konudur. 6 parti bu konuda mutabakat halinde. Türkiye tek başına kişiselleştirilmiş bir Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'yle değil kurumsallaşmış bir Parlamenter Sistem ile yönetilmeli konusunda anlaşıyoruz. Başka partilerle de çalışma yapıp açıklama yapmayı planlıyoruz. İttifak ise farklı bir şey. Bir seçimle ilgili kader birliği yapmaktır. Parlamenter Sistem ile ilgili iş birliği bir ittifak asla değil."

Davutoğlu her ne kadar sözü dolambaçlı söylese de bizim yerimiz parlamenter sistemi savunan Millet infakının yeri ve yanı demek istiyor.

Başkanlık sisteminin beklenildiği gibi önemli oranda bir rahatlama getirmediği ve bazı sorunları ürettiğini hemen herkes söylüyor. İktidar kanadından da zaman zaman ; Evet bazı sorun ve problemleri bizler de görüyor ama bunun düzeltilmeyecek önemli sorunlar olmadığına inanıyoruz” ifadeleri de gösteriyor ki başkanlık sisteminin de tıkandığı alanlar yok değil.

Ancak parlamenter sistemin tümü arızalı ve sorunlu. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin de hala içini dolduracak bir açıklama gelmedi savunucuları tarafından.

Almanya'da yapılan seçimler sonrası hükümetin kurulamaması, geçmişte ülkemizde 15 günde bir değişen hükümetler ve koalisyon ortaklarının kavgaları da gösteriyor ki eski sistem çok da iyi bir sistem değildi.

Muhalif kanadın koro halinde güçlendirilmiş parlamenter sistem demeleri yerine, eksik ve yanlışları düzeltilmiş başkanlık sistemini tartışmaları daha isabetli olur. Yarınlarda millet ittifakının kazandığı bir seçim sonrası yeniden sistem tartışması yaşamak ve yeniden eski kaotik günlere dönmenin hazırlığını yapmak yerine, gerekirse başkanlık sistemindeki bazı yetkilerin kurumlara ve meclise verilmesiyle yeni bir açılım getirilebilir.

İttifakların ne dediği, neyi önemsedikleri kadar, bu milletin parlamenter sitemden kaynaklı geçmişte yaşadığı sorunları da unutmamak gerek. Birilerine olan öfke ve nefret doğru ve faydalı olandan uzaklaştırmamalı.

Davutoğlu gibi diğer muhalefetin de öfke ve intikam hırsıyla değil, makul ve ülke için en hayırlı bir sistem için mücadele etmesi gerekir.