Kimden Yanasınız?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uyguladığı Suriye politikasını eleştiren ve bu ülke ile müzakerelere acilen başlanılması çağrısını yapan muhalif çevreler, Türkiye'nin bölge ülkeleriyle temasa geçmesinin ardından da eleştirilerinin ne kadar tutarsız olduğunu ortaya koydu.
Dünya Kupası'nın açılışı için davet edildiği Katar'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkent Doha'daki resepsiyonda liderlerle ayaküstü görüşmüştü.
Erdoğan'ın bir araya geldiği isimler arasında Mısır Cumhurbaşkanı Sisi de yer aldı. Vay sen misin Sisi ile görüşen. Rabia'yı öldürmekten başlayıp İsrail'e selam durduran mı dersiniz artık eleştirinin biri bin para…
Oysa dış politikada ve ülkeler arasında ezeli dostluk olmayacağı gibi ebedi düşmanlık da olamaz. Ülkenizin ve halkınınız çıkarları yanında evrensel hukuk kuralları, insan hakları ve inanç değerleriniz neyi vazediyorsa ona göre tavır takınmak ve duruş belirlemek durumundasınız.
Türkiye, Suriye'de hangi gerekçelerle rejime tavır aldıysa Mısra'da da o gerekçe ile yönetime tavır aldı, duruşunu ve safını ortaya koydu. Bunu yaparken de herhangi maddi bir hesap-kitap gütmedi. Vicdani bir pozisyon belirledi ve bunu uzun süre sürdürdü.
Zaman geçince her ülkenin halkları, bu rejimleri az-çok benimsedi, seçimlerde ciddi destek verdi. Kaldı ki bu ülkelerle olan diyalogsuzluğumuz birçok siyasi tarafından eleştiriliyordu.
Geçen süreç içerisinde dış politikada daha ılımlı bir iklimi benimseyen Türkiye, Mısır ve Suriye ile görüşme gibi bir teamül ortaya koydu.
Hep böyle bir politika olmalı diyenlerin bugün bunu eleştirmeleri ve taviz olarak yorumlamaları iyi niyet ve ülke çıkarından uzak, sırf siyasi bir hasımlıkla söylenmiş cümleler olarak kamuoyunda karşılık buluyor.
Bölgemizdeki huzur ve barış, en çok İslam coğrafyasını mutlu edecekse bundan niye rahatsızlık duyarsınız ki? Sahi siz kimden yanasınız?