Kim, Kime Muhtaç?
Siyaset mekanizması, seçenle seçilen arasında yürüyen bir süreç. Birileri, kendi dünya görüşüne uygun ya da gelecek, ikbal, çıkar, menfaat artık adına ne derseniz, gördüğü bir siyasi partiye girecek, partisine bu süre içerinde çalışmaları ile destek verecek ya da vermeyecek ve günün birinde bir mevkiden aday olacak.
Bu partiye gönül veren samimi insanlar da sırf davaları ve liderlerinin hatırına tanısa yada tanımasa da oy vererek birilerin, milletvekili, belediye başkanı, il genel ya da belediye meclis üyesi olarak seçecekler.
Burada kim kime muhtaç ve kim kimin desteğine ihtiyaç duyar. Tabi ki seçilenler, kendilerine oy vererek o makama getiren seçmenlere minnet ve şükran duyar, bunun gereği olarak bu kesime mütevazi ve alçakgönüllü olur.
Oysa olay ne yazık ki tersi işliyor günümüzde. Bir vesile ile açılış, düğün, cenaze gibi programlarda yüz yüze gelinen bu isimler, kendisine oy verdiğine emin oldukları isimleri yok sayıyor, tepeden bakıyor ve kendisinin seçkin biri olduğunu hissediyor.
Kendisinin oyu ile o makama seçilen kişiler, tüm kibir kulelerini inşa etmiş ve yaşadıkları fildişi kulelerinden seçmenlerine komplekslerini kusmaya devam ediyorlar.
Kontenjan kullanma geleneği devam ettiği sürece, bu isimler, kendisini seçene değil de sadece kendilerini listeye koyanlara minnet ve şükran duymaya devam edecek. Ama korkarız ki kötü akıbet, kontenjana konu olan isimler yanında kontenjan kullanıp yetersiz isimleri makam ve mevki sahibi yapanları da eninde sonunda bulacak. Tarih bunun şahidi ve tanıdığıdır.