'Kesilen Ağaç Köklerinin Çıkarılması'
'Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmaz' (ll
'Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmaz' (ll. Mahmut)
Çoğumuz ara sıra şifreli bir mesaj yazmanın hevesinde olmuşuzdur. Hatta 'gizli' bir mesaj yazmaya girişmişizdir. Sadece şifrenin 'anahtarının' önceden verildiği kişi tarafından çözülebileceği umulur. Belki de bütün şifreleme (uzmanlarının deyimiyle ''kripto' çekmek) sistemleri içinde en basit olanını, alfabenin bir harfini bir başkasıyla değiştirmeyi kullanmışızdır yada harflere sayı karakteri vermişizdir.
Güvenli olması nedeniyle uygulanan bu tür bir kullanımlık anahtarlar yakalanan yabancı gizli ajanlar üzerinde defalarca ele geçmiştir. Bunun iyi bilinen bir örneği 1957 yılında New York'ta yakalanan Sovyet ajanı Albay Rudolph Abel'dir.
Kriptolu yazışmaların dilini anlamak elbette basit bir konu şeklinde algılamamak gerekir. Lakin bunun deneyimini önceki istihbarat örneklerinde iyi okumak gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu konuyla alakalı işin uzman kişilerini aramak ve istihbarat birimlerinde görev vermek gereklidir. Garip bir yazışma, yazı ve sayı elbette üstünde durulacak konular olmalıdır.
15 Temmuz darbesini şifresi enginar sebzesinin dikimidir desem her halde hepimiz güler geçeriz değil mi?
Ama Ankara Başsavcılığı'nca darbe hazırlığının şifresi olarak değerlendiren belgede, Ankara iklimiyle alakasız enginar gibi sebzelerin dikiminin planlanması ve Temmuz 2016 için 'Kesilen ağaç köklerinin çıkarılması' ifadeleri dikkat çekiyor. Peki, buna ne demeli?
Tamamen askeri yazışma kurdigerarı dışında hazırlandığı belirlenen belgede tuhaflık olduğu aşikr ama dışarıdan bakıldığında 'Kesilen ağaç köklerin çıkarılması' diye basite indirgenebilir. Tabi askerlerin odalarında bulunan belgenin ne zaman, kim tarafından hazırlandığı bilinmiyor.
İşin garip tarafı Ankara'da yetiştirilmesi zor olan, bitkisi ve kökü don olaylarına karşı son derece hassas enginar ve yaban çileği sebze ve meyvelerin dikilecek olduğunun yer alması Başsavcılığın şüphelerini elbette artırmış olması isabetli bir adım diye düşünüyorum.
Yazımın başında ll. Mahmut'un dediği gibi kılıcı kınından çıkarma zamanı gelmiştir. Artık bu it sürülerine fırsat verilmemelidir. Allah'ıma şükürler olsun Devletim güçlüdür ve güçlü kalacaktır. Biz bu vatan topraklarını para ile almadık değil mi? Kan ile aldık, kan ile veririz bu böyle bilinsin…
Çoğumuz ara sıra şifreli bir mesaj yazmanın hevesinde olmuşuzdur. Hatta 'gizli' bir mesaj yazmaya girişmişizdir. Sadece şifrenin 'anahtarının' önceden verildiği kişi tarafından çözülebileceği umulur. Belki de bütün şifreleme (uzmanlarının deyimiyle ''kripto' çekmek) sistemleri içinde en basit olanını, alfabenin bir harfini bir başkasıyla değiştirmeyi kullanmışızdır yada harflere sayı karakteri vermişizdir.
Güvenli olması nedeniyle uygulanan bu tür bir kullanımlık anahtarlar yakalanan yabancı gizli ajanlar üzerinde defalarca ele geçmiştir. Bunun iyi bilinen bir örneği 1957 yılında New York'ta yakalanan Sovyet ajanı Albay Rudolph Abel'dir.
Kriptolu yazışmaların dilini anlamak elbette basit bir konu şeklinde algılamamak gerekir. Lakin bunun deneyimini önceki istihbarat örneklerinde iyi okumak gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu konuyla alakalı işin uzman kişilerini aramak ve istihbarat birimlerinde görev vermek gereklidir. Garip bir yazışma, yazı ve sayı elbette üstünde durulacak konular olmalıdır.
15 Temmuz darbesini şifresi enginar sebzesinin dikimidir desem her halde hepimiz güler geçeriz değil mi?
Ama Ankara Başsavcılığı'nca darbe hazırlığının şifresi olarak değerlendiren belgede, Ankara iklimiyle alakasız enginar gibi sebzelerin dikiminin planlanması ve Temmuz 2016 için 'Kesilen ağaç köklerinin çıkarılması' ifadeleri dikkat çekiyor. Peki, buna ne demeli?
Tamamen askeri yazışma kurdigerarı dışında hazırlandığı belirlenen belgede tuhaflık olduğu aşikr ama dışarıdan bakıldığında 'Kesilen ağaç köklerin çıkarılması' diye basite indirgenebilir. Tabi askerlerin odalarında bulunan belgenin ne zaman, kim tarafından hazırlandığı bilinmiyor.
İşin garip tarafı Ankara'da yetiştirilmesi zor olan, bitkisi ve kökü don olaylarına karşı son derece hassas enginar ve yaban çileği sebze ve meyvelerin dikilecek olduğunun yer alması Başsavcılığın şüphelerini elbette artırmış olması isabetli bir adım diye düşünüyorum.
Yazımın başında ll. Mahmut'un dediği gibi kılıcı kınından çıkarma zamanı gelmiştir. Artık bu it sürülerine fırsat verilmemelidir. Allah'ıma şükürler olsun Devletim güçlüdür ve güçlü kalacaktır. Biz bu vatan topraklarını para ile almadık değil mi? Kan ile aldık, kan ile veririz bu böyle bilinsin…