KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL

TAKİP ET
Şehrimizde en çok takip edilen ve gündemi belirleyen 'Hakimiyet'e Göre' köşemizde dün MHP il Genel Meclisi Haşim Karacimşit'in, ilçede belirlenecek sosyal yardımlaşma vakfına üye seçimleri sürecini eleştirdiği sırada 'Hani AK Parti ve MHP ortaktı? Devlet Bahçeli'nin de Tayyip Erdoğan'ın da tek derdi koltuk' dediğini, bu aşamadan sonra da MHP ile teşkilatı tarafından kesin ihraç talebi ile disiplin kuruluna verdiğini yazmıştık.

Bununla birlikte geçmişte MHP aleyhinde söz söyleyen Ak partili İl genel Meclisi üyesi nasıl özür dilediyse, şimdi de benzer bir ifade kullanan MHP'li üyenin disipline verilmesini cumhur ittifakını ve ülkenin bekasının korunması açısından doğru bulduğumuzu ve iki il başkanımızın da adımlarının doğru olduğunu belirtmiştik.

Bu yazımızın altına Halil Karacimşit değişik yorumlar yapmış ve bizleri birilerinin adamı olmakla itham etmiş. Öncelikle birilerinin adamı olarak işaret ettiğin kişileri de bu sayfalarda defalarca eleştirdiğimizden haberi olmayan Halil kardeşimize şunları söyleriz.

MHP'den Palu ilçesi İl genel meclisi üyesi seçilen Haşim Karacimşit,  bu partiden aday olduğunda cumhur ittifakının olduğunu biliyordu. Ak Parti ve MHP, her biri başta Elazığ ve Palu olmak üzere birçok il ve ilçede rakip parti olarak seçimlere girmiş olsalar da yine birçok ilde Ak Parti ya da MHP'ye destek kararı almışlardı.

Cumhur ittifakını yapan ve bugüne kadar buna sadık kalan genel başkanlar, bu konuda ittifak ruhunu zedeleyen herhangi bir söylem ve eyleme bugüne kadar anında cevap verdiler ve ihraç da dhil değişik yaptırımlar uyguladılar.

Cumhur ittifakını kuran ve hassasiyetle sahip çıkan genel başkanların asla küçük hesapları ve pazarlıkları olmadı. Sayı hesabı asla güdülmedi. Tek öncelik Türkiye ve milli çıkarlar oldu.

Ama il genel meclisinde hem Ağustos hem de şimdi yaşanan olaylar da gösteriyor ki küçük hesapların ve küçük siyaset anlayışlarının yarışı yapılıyor.

Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına seçilecek ya da seçilemeyecek bir üye için, birçok cephede zorlu bir mücadele örneği veren Bahçeli ve Erdoğan'ı koltuk meraklısı olarak yaftalamak gerçekten düşük profilli bir siyasi anlayış kadar siyasi edep ve adaba da sığmayan bir yaklaşım olmuştur.

Peki, şu cümlelere ne diyeceksiniz:  'Ne yapmış il başkanı disipline mi sevk etmiş.  Palu'nun şahsiyetli kalender insanlarının aldığı oyu Elzığ MHP il başkanı kendi oyu mu zannediyor? Bunlar MHP'den aday olan şahsiyetli insanların oyunu kendi oyları diye mi sahipleniyorlar? (NOT: İmla hataları düzeltilerek alıntı yapılmıştır'

İşte bütün mesele burada yatıyor. Bunlar MHP'den aday olan kalender insanların oyu' demek ne demek. MHP dışındaki partilere oy verenler kalender değil mi?

 'Palu'nun şahsiyetli kalender insanlarının aldığı oyu Elazığ MHP il başkanı kendi oyu mu zannediyor ?' cümlesi ise tam bir çelişki taşıyor. Demezler mi adama sizin oylarınız sizin seçilmenize yetiyor idiyse neden MHP'den aday oldunuz?  Ya da neden farklı bir partiyi tercih etmediniz? Ya da kerametiniz kendinizden menkul ise neden Maden İl genel meclisi seçilen Cuma Telçeken gibi bağımsız aday olmadınız?

Size oy verenler kadar başka partilere oy veren her bir Palulunun oyu da mübarektir ve kalenderdir. Kendinize ayrı bir statü çizmeniz ve farlı görmeniz size oy verenleri de yaralar ve incitir.

Gönlünüz o partide ve o zihniyette olmasa bile sırf seçilmek amacıyla da olsa bir partiden aday olup seçilmişseniz yapacağınız tek şey partinin etik ve disiplin kurallarına göre hareket etmektir. Ha bu da zorunuza gidiyorsa yapacağınız tek şey  hem partinizden hem de o parti etiketiyle seçildiğiniz görevden istifa etmektir.

Palu'yu ve Palu seçmenlerini kısır tartışmalara  kurban etmeyelim lütfen. Basit bir seçimi liderleri karalama safhasına taşırsanız ve gölgelerseniz bu doğru olmaz.

Hakimiyet Gazetesi olarak da hiç kimsenin adamı olmadığımızın da bilinmesini isteriz. Yaptığımız  tek şey, yaşanan bir olayın hem haberini yapmak hem de zaman zaman Hakimiyete Göre köşemizde olayı kendimizce tahlil etmektir.

Ak Parti İl Başkanı Ramazan Gürgöze ve MHP İl Başkanı Semih Işıkver ile değil bu konuyu, uzun süreden beri yüz yüze ya da telefonla herhangi bir konuyu görüşmemiz olmamıştır.

 Gazeteci gözü ve duyarlılığı ile kaleme alınan yazıları, 'basın hür, fikir özgürdür' bağlamında değerlendirilmesi gerekir. Ne size nefretimiz  var ne de il başkanlarını yüceltmek diye bir derdimiz var. Böyle biline ve yorumlana…

Bakmadan Geçme