Kefil Değiller…
Hakimiyet olarak açıklamaların ya da duruşların satır araları ve arka planlarını okuma ve buradan çıkarımlar yapma konusundaki ön sezilerimizi dikkatli okurlarımız iyi bilir. Bu konulardaki öngörülerimiz ve ferasetimizin çoğunlukla doğru çıkması konusunda çok da mütevazi olmaya gerek yok.
23 Ekim 2022 tarihinde Hakimiyet'e göre köşemizde “Kefil Değil mi?” başlığıyla bir değerlendirme yapmış ve bakın neler yazmışız:
“………
ETSO seçimlerinde iki eski ETSO Başkanı İdris Alan ve Ali Şekerdağ ile genç iş insanı Selçuk Tüfenkçi yarışacak.
Şekerdağ'ın Asilhan Arslan ve ekibinin teklif, tavsiye ve desteği ile aday gösterildiğine dair bir kanaat oluşsa da Şekerdağ'ın geçtiğimiz gün açıkladığı ekibinde Asilhan Arslan'ın yakın çalışma arkadaşlarından hiç birinin olmaması farklı yorumlara da sebep oldu.
Açıklanan ekip içerisinde Ahmet Yaşar, Veli Aksu, Bülent Satıcı, Tevfik Özlü, Mustafa Candan, Suat Yaşa, Aydın Ersöz ve daha çok sayıda önemli ismin yer almaması, Asilhan Arslan'ın Şekerdağ'a tam anlamıyla destek vermediği gibi ilerde yaşanacak olası olumsuzlukların müsebbibi olmamak adına geri durduğu iddia ediliyor.”
Bundan tam 12 gün önce bu satırları yazmamızın ardından, metinde ismi geçen Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Vekili ve KURS-DER Başkanı Veli Aksu, dün yaptığı açıklamada, ETSO seçimlerinde aday olmayacağını, tarafsız kalacağını ve herhangi bir adayı desteklemeyeceğini dile getirdi.
Bizlerin daha önce gözlemlerimiz, muhatapların beden dili ve haber kaynaklarımıza dayalı olarak elde ettiğimiz bilgiler ışığında yaptığımız değerlendirmenin 12 gün sonra doğru çıkmasından daha önemli bir konu var ki o da duyarlı insanlar, destek ve taraf olmanın bir nevi kefil olma anlamına geleceği için birtakım hassasiyetlerinden dolayı bazı adaylardan uzak durabiliyorlar.
Elazığ'ın sevilen siması ve bugüne kadar bulunduğu görevlerde önemli işler başaran Veli Aksu'nun bu açıklaması, birilerinin özellikle yayarak algı oluşturmaya çalıştığı Asilhan Arslan ve ekibinin Ali Şekerdağ'a destek veriyor düşüncesinin yanlışlığını ve geçersizliğini ortaya koyuyor.
Görünen o ki Şekerdağ, Asilhan Arslan'ın ekibiyle değil, oluşmasında belki kendisinin de payı ve katkısı olan “Bu şehirden hiçbir şey olmaz” algısını biraz da kabul ederek bunu yıkmak amacıyla “Bu aziz şehirden her şeyin en iyisi olur” gibi evlere şenlik ve tartışmalı bir sloganla seçime gidiyor.
Şekerdağ'ın bu slogan yerine yine kendisine ait “geçmişte izimiz var” sloganını daha önde tutması kendisi için daha faydalı olur.
Tabi bu slogan da “Görelim şu izleri?” gibi başka bir soruyu getirse de görünen o ki Ali Şekerdağ, Asilhan Arslan ekibinin desteği olmadan tek başına ve kendi ekibiyle seçime gidiyor.