'KEBAN BARAJI ELAZIĞ'A İHANETTİR'
Çevik, yaptığı açıklamada, Keban Barajı'nın bugüne kadar Elazığ'a yapılmış en büyük ihanet olduğunun altını çizerek, Elazığ halkının barajın yapılmas
Çevik, yaptığı açıklamada, Keban Barajı'nın bugüne kadar Elazığ'a yapılmış en büyük ihanet olduğunun altını çizerek, Elazığ halkının barajın yapılmasına sevinmesine anlam veremediğini vurguladı.
Çevik sözlerini şöyle sürdürdü: '2014 yılında kuraklıktan dolayı Keban Barajı sahası boş kaldı. Boş kalan araziye devlet su işlerinden ve diğer kuruluşlardan müsaade alınarak çiftçilerimize pancar ektirdik. Çiftçilerimiz burayı ekince otomatik olarak Kovancılar'dakiler Murat Nehri'nden aldılar suyu. Bizim buradaki merkezdeki açık olan alana da arıtmadan çıkan suyu çevirdiler. Su neredeyse bedava alındı. Tarla da bedavaydı zaten. Hal böyle olunca verim de çok yüksek oldu. Dekar başına 10-12 ton veren yerler oldu. Hatta tek bir pancarın 20 kiloya ulaştığı bile söylendi. Bu kadar önemli bir arazi.O yıl 65 bin ton pancarın 30 bin tonunu sadece baraj sahasından çıkardık. Geçen yıl baraj dolunca, 65 bin ton olan pancar miktarı bu yıl 50 bin tona düştü. Ancak bir gerçek de var ki geçen yıl 35 bin ton olan baraj sahası üretiminin 30 bin tonunu dışarıya taşımış olduk. Önümüzdeki yıl da bunu 100 bin tona taşımayı düşünüyoruz. Keban Barajı benim kanaatime göre Elazığ'a yapılmış en büyük ihanettir. Nedeni de şudur. Şu anda yapılan hidroelektrik santrdigereri özellikle tarıma elverişli olmayan, tarımın iyi yapılamadığı vadilerde, bölgelerde, dağlık bölgelerde, tarıma elverişli olmayan bölgelerde yapılmaktadır. Ama buna rağmen yine yöre halkı ormanın heba edilişinden, arazinin bir kısım da olsa yok oluşu veya oranın eski güzelliğinin, coğrafi özelliğinin kaybolmasından şikyet etmektedir. Elazığ halkı baraja hiç ses çıkarmadığı gibi barajın gelmesine neredeyse sevindi'dedi.
'ELAZIĞ'IN KALKINMASINA ENGEL'
Keban Barajı'nın Elazığ'ın tarımının yanı sıra ekonomisini de olumsuz etkilediğini kaydeden Çevik, 'Keban Barajı'nın memlekete en büyük zararlarından biri de şudur ki şu an Elazığ kalkınmış iller sıralamasında 30. sırada yer almaktadır. 30. sıraya kadar gerilemiş durumda ve birçok teşvikten istifade edememiştir. Sanayileşme olmamıştır. Tarım ve hayvancılık da yok olunca otomatik olarak her şey kaybolmuştur' şeklinde konuştu.
Çevik sözlerini şöyle sürdürdü: '2014 yılında kuraklıktan dolayı Keban Barajı sahası boş kaldı. Boş kalan araziye devlet su işlerinden ve diğer kuruluşlardan müsaade alınarak çiftçilerimize pancar ektirdik. Çiftçilerimiz burayı ekince otomatik olarak Kovancılar'dakiler Murat Nehri'nden aldılar suyu. Bizim buradaki merkezdeki açık olan alana da arıtmadan çıkan suyu çevirdiler. Su neredeyse bedava alındı. Tarla da bedavaydı zaten. Hal böyle olunca verim de çok yüksek oldu. Dekar başına 10-12 ton veren yerler oldu. Hatta tek bir pancarın 20 kiloya ulaştığı bile söylendi. Bu kadar önemli bir arazi.O yıl 65 bin ton pancarın 30 bin tonunu sadece baraj sahasından çıkardık. Geçen yıl baraj dolunca, 65 bin ton olan pancar miktarı bu yıl 50 bin tona düştü. Ancak bir gerçek de var ki geçen yıl 35 bin ton olan baraj sahası üretiminin 30 bin tonunu dışarıya taşımış olduk. Önümüzdeki yıl da bunu 100 bin tona taşımayı düşünüyoruz. Keban Barajı benim kanaatime göre Elazığ'a yapılmış en büyük ihanettir. Nedeni de şudur. Şu anda yapılan hidroelektrik santrdigereri özellikle tarıma elverişli olmayan, tarımın iyi yapılamadığı vadilerde, bölgelerde, dağlık bölgelerde, tarıma elverişli olmayan bölgelerde yapılmaktadır. Ama buna rağmen yine yöre halkı ormanın heba edilişinden, arazinin bir kısım da olsa yok oluşu veya oranın eski güzelliğinin, coğrafi özelliğinin kaybolmasından şikyet etmektedir. Elazığ halkı baraja hiç ses çıkarmadığı gibi barajın gelmesine neredeyse sevindi'dedi.
'ELAZIĞ'IN KALKINMASINA ENGEL'
Keban Barajı'nın Elazığ'ın tarımının yanı sıra ekonomisini de olumsuz etkilediğini kaydeden Çevik, 'Keban Barajı'nın memlekete en büyük zararlarından biri de şudur ki şu an Elazığ kalkınmış iller sıralamasında 30. sırada yer almaktadır. 30. sıraya kadar gerilemiş durumda ve birçok teşvikten istifade edememiştir. Sanayileşme olmamıştır. Tarım ve hayvancılık da yok olunca otomatik olarak her şey kaybolmuştur' şeklinde konuştu.