KARADENİZ HEGEMONYASI BİTİYOR MU?
AK Parti, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul'u kaybetme sebeplerini masaya yatırmış ve o günlerde halk arasında konuşulan gerçeklere ne yazık ki yeni ulaşmış.
O günlerde ne konuşuluyordu? Bazı Ak Partili seçmenler, kendi ilçe belediye başkan adayları Karadenizli olunca, 'ilçe zaten bizden, büyükşehir de bizden olsun' düşüncesi ile dava ve misyonu bir kenara itip mikro milliyetçilik yaparak Trabzonlu olan İmamoğlu'na oy verdiler.
Bu ifadeler sıklıkla o tarihlerde gündeme gelmiş ve Ak Parti, Doğu ve Güneydoğulu seçmenlerin yoğun olduğu ilçelerde bile Karadenizli adaylar gösterince beklenen yaşanmış ve Büyükşehir kaybedilmişti.
Şimdilerde girdiği son seçimlerde başarı sağlayamayan il ve ilçe başkanları birer ikişer değiştiriliyor. Özellikle seçimlerin kaybedildiği bölgelerde yeni il ve ilçe başkanlığı tercihlerinde parti yönetimi kılı kırk yarıyormuş.
Geçtiğimiz hafta sonu Cumhurbaşkanı ani bir kararla İstanbul İl Başkanlığı'na geçip burada bazı çalışmalar yürüttü ve 22 ilçe başkanı ile yollarını ayırma kararı verdi.
Ak Parti İl Başkanlığının yaptığı listede İstanbul'un kaybedilmiş bölge ilçe başkanlarının yerini koruduğunu gören Cumhurbaşkanı Erdoğan sinirlenerek listedeki 22 ismin üzerini çiziyor, bu isimlerle devam edilmemesi talimatını veriyor ve her ilçenin demografik yapısına göre aday çıkarılması talimatı veriyor.
Tabi, üstü çizilen isimlerin çok büyük bölümü Karadeniz kökenli…
Alınan karar sonrası 22 ilçe başkanı sosyal medya hesaplarından bir sonraki kongrede aday olmayacağını açıklamış.
Bu durum da gösteriyor ki, siyasette Karadeniz ağırlığının olumsuz yansıması geç de olsa görüldü ve adım atıldı.
Ancak ülkede sıkça konuşulan ve ilimizde deprem sonrası ayyuka çıkan bir olay var ki bunun da önlemi alınmalı.
Son yıllarda başta ilimizde TOKİ tarafından verilen ihaleler ile ülkenin başta köprü, otoyollar, tüp geçit ile diğer dev projelerin tercihen Karadenizli firmalara veriliyor olması da kamuoyunda ciddi rahatsızlık uyandırıyor.
Umarız bu sorun da yukarılarda hissedilir ve vatandaşın endişeleri giderilir.
O günlerde ne konuşuluyordu? Bazı Ak Partili seçmenler, kendi ilçe belediye başkan adayları Karadenizli olunca, 'ilçe zaten bizden, büyükşehir de bizden olsun' düşüncesi ile dava ve misyonu bir kenara itip mikro milliyetçilik yaparak Trabzonlu olan İmamoğlu'na oy verdiler.
Bu ifadeler sıklıkla o tarihlerde gündeme gelmiş ve Ak Parti, Doğu ve Güneydoğulu seçmenlerin yoğun olduğu ilçelerde bile Karadenizli adaylar gösterince beklenen yaşanmış ve Büyükşehir kaybedilmişti.
Şimdilerde girdiği son seçimlerde başarı sağlayamayan il ve ilçe başkanları birer ikişer değiştiriliyor. Özellikle seçimlerin kaybedildiği bölgelerde yeni il ve ilçe başkanlığı tercihlerinde parti yönetimi kılı kırk yarıyormuş.
Geçtiğimiz hafta sonu Cumhurbaşkanı ani bir kararla İstanbul İl Başkanlığı'na geçip burada bazı çalışmalar yürüttü ve 22 ilçe başkanı ile yollarını ayırma kararı verdi.
Ak Parti İl Başkanlığının yaptığı listede İstanbul'un kaybedilmiş bölge ilçe başkanlarının yerini koruduğunu gören Cumhurbaşkanı Erdoğan sinirlenerek listedeki 22 ismin üzerini çiziyor, bu isimlerle devam edilmemesi talimatını veriyor ve her ilçenin demografik yapısına göre aday çıkarılması talimatı veriyor.
Tabi, üstü çizilen isimlerin çok büyük bölümü Karadeniz kökenli…
Alınan karar sonrası 22 ilçe başkanı sosyal medya hesaplarından bir sonraki kongrede aday olmayacağını açıklamış.
Bu durum da gösteriyor ki, siyasette Karadeniz ağırlığının olumsuz yansıması geç de olsa görüldü ve adım atıldı.
Ancak ülkede sıkça konuşulan ve ilimizde deprem sonrası ayyuka çıkan bir olay var ki bunun da önlemi alınmalı.
Son yıllarda başta ilimizde TOKİ tarafından verilen ihaleler ile ülkenin başta köprü, otoyollar, tüp geçit ile diğer dev projelerin tercihen Karadenizli firmalara veriliyor olması da kamuoyunda ciddi rahatsızlık uyandırıyor.
Umarız bu sorun da yukarılarda hissedilir ve vatandaşın endişeleri giderilir.