Kara Cumartesi

Her iki olayın ortak bir yönü var. İkisinde de önce bir kaza oluyor, ona müdahale etmek için gelen görevli ya da halkın üzerine Gaziantep'te otobüs, Mardin'de tır dalıyor.

Şoför, araç ve yol kusurlarıyla ilgili bir şey söylemek çok zor. Ancak görünen ve resimlerden ortaya çıkan asıl ihmal şu ki ilk oluşan kaza alanında yeterli trafik ve güvenlik önlemleri yok.
Otobanda yaşanan kazaya müdahale eden itfaiye, sağlık ve diğer ekiplerin güvenliği yanında olası yeni kazaların önüne geçmek için kaza mahallinden en az 400-500 metre öncesinden hızla akan trafiği yavaşlatacak ve hatta gerekirse trafiği kesecek bir önlem alınmadığı gibi uzman görüşleri var.

Belli ki hızla gelen otobüs şoförü, herhangi uyarıcı ve ikaz edici bir işaret, görevli olmadığı için kazaya müdahale için gelen itfaiye, çok sayıda ambulans araçlarını görünce panikle ani bir direksiyon hamlesi yapıyor ve araç devrildikten sonra 200 metre sürüklenip itfaiye ve ambulans araçları ile orada bulunan görevlileri çarparak vefatlarına sebep oluyor.

Benzer bir olay Mardin'deki kazada da yaşanıyor. Kazaya müdahale etmeye çalışan görevliler ile kaza etrafında bekleyen meraklı vatandaşlar, emniyet şeridi çekilip dışarda tutulmadığı için freni boşalan bir tır çarpıyor ve ikinci bir can pazarı yaşanıyor.

Cumartesinin kara bilançosu şimdilik birçok ölü.

Bu iki vakadan hareketle yetkililer hiçbir başka suçlu ve kusurlu aramadan ayrıca da hiçbir komplekse girmeden öz eleştiri yapmalı.

Eksiklikler, kusurlar ve ihmaler masaya yatırılmalı. Özellikle kaza alanının güvenliği ve emniyeti sağlanmalı, görevlilerinin rahat çalışmasını sağlamakla görevli tüm kurumlar, tüm personellerini hizmet içi eğitime almalı ya da bu konuda hazırlanan videolarla bilgilendirilmeli.

Yaşanan kazanın nedeni elbette ki yapılacak inceleme ve soruşturmadan sonra daha net ortaya çıkacaktır.